Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bizi Cinlerden Koruyan Melekler Var Mi?

HAKKI_AN

New member
Katılım
9 Mar 2007
Mesajlar
34
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Bunu Yazmamin Sebebi Bizi Koruyan Melekler Eğer Varsa Cinler Bize Nasil Müdahale Edebiliyorlar Ve Onlardan Korunmak Için Edebilecek Her Duayi Yapmamiza Rağmen Korunamiyoruz
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
bu dünyayi sifreli bir kapilarla dolu olarak kabul et ve bu kapilar her daim sifreleri cözülmeye hazir.Agzimizdan yanlislikla cikan ama farkinda olmadigimiz belli kelimeler ve cümleler ile cinlerin ve bizim hayatimizla bir manevi merdivenle gecis saglanabilir ve yine belkide hic farkinda olmadan o kullandigin yanlis kelimelerden dolayi seninle yasamya baslayabilirler

Meleklerin insanlari cinlerden korumasi olayina gelince hatam olursa arkadaslar insallah düzeltirsiniz vede tamamlarsiniz...

melekler kendi baslarina hareket edemedigi gibi senin icin böyle filmlerdki gibi cinle felanda dövüsmüyorlar simdi olayin özünü daha iyi anlayabilmek icin derinlerden bakalim

duayi allaha ediyoruz ve allah duamizi kabul ediyor duamiz cinlerin ve seytanin serrinden rabbime siginmak idi...ve melekler devreye girip korumadan kasdimiz o manevi kapi ya kapanir yada acilmaz

sunu iyi anlamak lazim rabbim duamizi kabul ettigi vakit meleklerini görevlendirir Demiyor mu ki yüce Yaratıcı, “Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?” diye kuluna. Dua hayatın özeti olup, yüreğimize ötelerin kokusunu doldurmuyor mu burcu burcu?

yani ibadetlerimizden biri olan dua sayesinde o kadar kötülükten korunmamizin bir sebebi var ise rabbimin duamizi kabul edip melekleri bize koruyucu kilmasidir

saygilarla
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Selam,soru soruyu acar derler bende söyle sorayim cinleri nasil koruyorlar insanlardan nede olsa ikiside kulluk icin yaratilmis ve Kurandan meshul olmuslar degilmi?Yani biz nasil isek onlarda ayni sadece frekansimiz degisik..


“Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?”



Sayin Alptraum kardesim bunun ayet numarasini verirmisin acaba rica ediyorum...Allaha emanet olun.
 

vulgata QURAN

New member
Katılım
12 Ara 2006
Mesajlar
139
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Selam,soru soruyu acar derler bende söyle sorayim cinleri nasil koruyorlar insanlardan nede olsa ikiside kulluk icin yaratilmis ve Kurandan meshul olmuslar degilmi?Yani biz nasil isek onlarda ayni sadece frekansimiz degisik..






Sayin Alptraum kardesim bunun ayet numarasini verirmisin acaba rica ediyorum...Allaha emanet olun.

25/77
Allaha emanet olun selam ve sevgi ile
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
İnsan, fıtrat itibariyle aciz, zayıf ve kendisinden daha yüce olup ihtiyaçlarına cevap verebilecek birisine muhtaç olarak yaratılmıştır. Bu özelliklerinden dolayı hayatı boyunca, elde etmek istediği fakat gücünün yetmediği şeyler için kendisinden daha büyük ve yüce olarak kabul ettiği bir kısım ilahlar edinmiş, onlara yalvarıp yakararak dua etmiş ve yardım istemiştir.

Dua, diğer insanlar için olduğu gibi, Mü’minler için de çok önemlidir. Çünkü dua, bir ibadettir(1) ve kulluğun özüdür.(2) Cenab-ı Hakk da “Dua edin kabul edeyim”(3) buyurarak bizleri duaya teşvik etmiş ve “Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var!”(4) buyurarak, duanın bizim için ne kadar önemli olduğunu bildirmiştir.

Peygamberlerin Hayatlarında Dua

Peygamber Efendilerimiz ve evliya-i izâmın hayatlarına baktığımızda duanın çok büyük bir ehemmiyete haiz olduğunu görürüz.“Rabbimiz, biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan, muhakkak ziyana uğrayanlardan oluruz!”(5)diyerek dua eden Hz. Adem (a.s); “..Senden başka ilah yoktur.Senin şânın yücedir, ben zalimlerden oldum”(6) ifadeleri ile inleyip balığın karnından kurtulan Hz.Yunus(a.s);“Rabbim, bana katından temiz bir nesil ver. Sen duayı işitensin.” nidasıyla Rabbinden “temiz bir nesil” isteyen(7) Hz.Zekeriya(a.s); “Bu dert bana dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin”(8) eniniyle Rabbinden şifa isteyen Sabır Kahramanı Eyyub(a.s) ve diğer peygamberler daima Allah'a yalvarmış ve O'ndan imdat istemişlerdir. Çünkü “...Mülkün sahibi olan, dilediğine mülkü veren, dilediğinden alan; dilediğini yükselten, dilediğini alçaltan; hayır (mal) elinde olan ve herşeye kadîr olan”(9) O'dur (c.c). Yine “Ben yenik düştüm, yardım et”(10) diyerek tazarru ve niyazda bulunan Hz.Nuh(a.s); “Rabbim, beni ve zürriyetimden bir kısmını namazı kılan yap; Rabbimiz, duamı kabul buyur. Rabbimiz, hesabın görüleceği gün, anamı-babamı ve Mü'minleri bağışla!”(11) nidalarıyla vadileri inleten Hz. İbrahim(a.s) ve “Allah'ım, güçsüzlüğümü, za'fımı ve insanlar nazarında hakir görülmemi Sana şikayet ediyorum. Yâ Erhamerrâhimîn! Sen hor-hakir görülen biçarelerin Rabbisin. Benim de Rabbimsin.. beni kime bırakıyorsun? Kötü sözlü, kötü yüzlü uzak kimselere mi, yoksa işime müdahil düşmana mı? Eğer bana karşı gazabın yoksa, çektiğim mihnetlere, belalara hiç aldırmam. Ancak afiyetin arzu edilecek şekilde daha ferah-feza, daha geniştir. İlâhî, gazabına giriftâr yahut hoşnutsuzluğuna duçar olmaktan, Senin o zulmetleri parıl parıl parlatan dünya ve ahiret işlerinin medâr-ı salâhı Nûr-u Vechine sığınırım. İlâhî, Sen razı olasıya kadar Senin affını muhtazırım! İlâhî, bütün havl ve kuvvet sadece Senin elindedir.”(12) şeklindeki ferah-feza ifadeleriyle şikayetini Allah'a arzeden İnsanlığın İftihar Tablosu (s.a.s) aynı “Mâlikü'l Mülk”e teslimiyetlerini dile getiriyorlardı.

Her Yerde O Var
İnsan, karanlık gecelerde-aydınlık gündüzlerde, yazda-kışta, dağda-ovada, köyde-şehirde, her nerede ve ne zaman olursa olsun daima kendisiyle beraber olan âlemlerin Rabbi'ne muhtaçtır. Bundan dolayı Mü'min, melce ve mence olarak yalnız O'nu bilir, O'nu tanır ve O'ndan başkasına boyun eğmeyi O'na vefasızlık sayar. O bilir ki, “Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin, çünkü O, haddi aşanları sevmez. Yeryüzü düzeltildikten sonra onda bozgunculuk yapmayın, korkarak ve umarak O'na dua edin. Muhakkak ki,Allah'ın rahmeti iyilik edenlere yakındır"(13)
“En güzel isimler Allah'ındır. O halde O'na onlarla (o güzel isimlerle) dua edin”(14) “Kafirlerin hoşuna gitmese de siz, dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na yalvarın.”(15); “.. Bana dua edin, size icabet edeyim (duanıza cevap vereyim).”(16) buyurarak kendisine dua edilmesini emreden Hz. Allah (c.c), kapısına gelip kulluğunu ilan eden ve kendisine el açıp yalvaranları huzurundan boş çevirmeyecektir.

Dua Ruhun Gıdasıdır
İnsan, duaya muhtaçtır. Çünkü dua, ruhun gıdasıdır. O, iradeyi kanatlandıran bir büyüdür ve müdavimlerinden başkası da onun bu güçlü sırrını anlayamaz. Dua, esbabı aşarak hem Allah'ın kudretine itimadı, hem de beşerî za'fı ilandır.(17) Demek ki, insanın vazife-i fıtriyesi; taallümle tekemmül ve dua ile ubudiyettir. Çünkü insan bu aleme, ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir.(18)

Bir kutsi hadiste de ifade edildiği gibi; biz geniş zamanımızda Allah'ı hatırlarsak Allah da bizi hatırlayacak ve Hz. İbrahimvâri en zor ve sebeplerin tamamen sükut ettiği anlarda bize yardım elini uzatacak, ateşleri bile berd ü selama çevirecektir. Onun için bizim, gerek şahsî kemâlâtımız, gerekse toplumun tekemmülü adına, tam bir teslimiyet içinde her şeyi O'na havale edip, yalnız O'na sığınmamız gerekmektedir.

Problemlerin Çözüm Kaynağı
Dua bütün problemlerin çözüm kaynağıdır. Küçük-büyük bütün problemler, O Müşkil-küşa'ya havale edilerek ve O'na sığınılarak çözülebilir. Zira bizi hiç yoktan yaratan ve bize yol gösteren O'dur.(19) Bizi yedirip içiren; hastalandığımız zaman bize şifa veren O olduğu gibi; bir gün bizi öldürecek ve tekrar diriltecek de yine O'dur. Nerede olursak olalım, bizimle beraber olan O'dur ve nerede, ne yaparsak yapalım bütün yaptıklarımızı görmektedir.(20) Dolayısıyla, iyilikleri elde edip kötülükleri def edebilmemiz için; “Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah-akşam an, gafillerden olma!”(21) emrine uyarak gece-gündüz devamlı duayla meşgul olmalıyız.

Rabbin azameti karşısında aczimizi ve fakrımızı iliklerimize kadar hissederek kalb kapılarımızı O'na açmalı; Veysel Karânî gibi,“İlâhî! Sen benim Rabbimsin ben de kulunum. Sen, Hâlık'sın, ben de mahlukum. Sen Râzık'sın, ben merzûkum. Sen Mâlik'sin, ben memlûkum. Sen Azîz'sin, ben zelîlim. Sen Zengin'sin, ben fakirim. Sen Veren'sin, ben dilenciyim. Sen dualara icabet eden'sin ben de dua edenim” demeli ve hacalet içinde Hakk'ın kapısında azad kabul etmez bir kul olduğumuzu ilan etmeliyiz. Ne başarılar bizi şımartıp O'nu unutturmalı; ne de musibetler O'na karşı isyana vesile olmalıdır. Kul, daima Sultan'ın kapısında kulluğunun idrakinde olmalı ve O'ndan gelen her şeyi câna safa bilmelidir.

İradenin Güç Kaynağı
Dua, zaman ve hadiselerin bütün yıpratıcılığına karşı insan iradesine güç ve kuvvet kazandıran temel dinamiklerden birisidir. İnsan, dua sayesinde eşya ve hadiselerin boğucu atmosferinden ferah-feza bir iklime kavuşur; kendisini bir kere daha yeniler ve metafizik gerilime geçer.

Dua, şer kapılarını kapatıp hayır kapılarını açan tılsımlı bir anahtardır Mü'min için. Aynı zamanda dua, ilahî inayetin devamlılığı için gerekli olan hamd, şükür, tesbih ü ta'zim ve istiğfar için kelimelerle örülmüş zebercet bir kılıftır. Bundan dolayı nimetler arttıkça, kendi acziyetimiz altında kalıp ezilmememiz için dualarımızın da artması gerekir. Cenab-ı Hakk, fetihle istiğfarı birbiriyle irtibatlandırmış ve Efendimiz (s.a.v)'e; “Allah'ın yardımı ve fetih geldiği ve insanların dalga-dalga Allah'ın dinine girdiklerini gördüğün zaman, Rabbini överek tesbih et, O'ndan mağfiret dile”(22) buyurmuştur. Efendimiz (s.a.v) de hayatı boyunca sabah-akşam “Yâ Hayyu yâ Kayyûm, Senin rahmetini dilerim. Bütün ahvalimi ıslah eyle ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun, beni nefsimle başbaşa bırakma”(23;
“Allah'ı tesbih ederim, hamdler Allah'adır, Allah'tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür.”(24) diyerek dua etmiş, Allah'a olan minnetini tesbih ve tazimlerle dile getirmiştir.

Bir hadis-i şerifin ifadesiyle “Allah, (dua edip) kendisinden (bir şeyler) istemeyene gadab eder.”(25) İnsana isteme duygusunu veren Cenab-ı Hakk, ibadetler içinde en halis olanı diyebileceğimiz duaya karşılık verecek ve kulunun isteklerini yerine getirecektir. Hele Rabb’ine en yakın olduğu secdeye başını koyup; gözyaşları, hislerine tercüman olunca, Alvarlı'nın “Keremkâre yakışır mı, kerem kesmek gedâlerden?” dediği “Keremkâr”, kuluna rahmetiyle tecelli buyurup onu mahzun etmeyecektir.

Dua Hakkında Bir Kaç Prensip
Kavlî, fiilî ve hâlî gibi çeşitlere ayrılan duanın müessiriyeti açısından uyulması gereken bir kısım prensipleri vardır. Bunları maddeler halinde şu şekilde özetleyebiliriz:

1- Herşeyden önce, dua ile istenecek mevzuda, sebepler adına yapılabilecek her şey yapılmalı.
2- Dua, sıdk ve samimiyetle, mübarek zaman ve mekanlarda yapılmaya çalışılmalı.
3- Duada denge korunarak istenilen şeyin Allah'ın rızasına ve hikmetine uygun olmasına dikkat edilmeli.
4- Kur'an'da bize öğretilen ve Efendimiz (s.a.v)'den rivayet edilen ifadelerle dua etmeye çalışılmalı.
5- Duada, Allah adına yapılan en halis işler, şefaatçi yapılmalı.
6- Dua, acz ve fakr içinde, kalbin kırık olduğu, gönlün panjurlarının ötelere açık olduğu anlarda yapılmalı.
7- Dua edileceği vakit, önce istiğfar ile temizlenerek makbul bir dua olan salavat-ı şerifeyi şefaatçi olarak zikretmeli ve duaya yine salavatla son verilmeli.
8- Salih kişilerden dua istenmeli.
9- Namazların ardından, Cuma günü, Kâbe görüldüğü zaman, gurbette iken, hasta iken yapılan duaların; anne-babanın evladına, Mü'minin Mü'mine yaptığı duaların kabul edilme ihtimali yüksek dualar olduğu bilinmeli ve çok iyi değerlendirilmelidir.

Dua, “kul” olan insanın, “Sultanlar Sultanı”nın huzuruna çıkıp perdesiz ve hailsiz olarak istek ve arzularını dile getirmesidir. İnsan, dua sayesinde amudî olarak yükselir.. yükselir ve “kendisine şah damarından daha yakın olan”a muhatab olma ve “Sen” diyebilme şerefine erişir.

..Ve Bir Dua Kahramanı
Hakk'a yakın bazı kullar vardır ki, onların dualarına melekler iştirak ederek “amin” der ve Hakk katında hemen kabul görür. İşte Asım b. Sâbit(r.a), kendisi gibi daha niceleriyle birlikte, iman ettikten sonraki bütün hayatını, Allah ve Rasulü'nün yolunda geçirip her şeyini bu yolda feda eden dua kahramanlarından sadece birisidir.

Asım b. Sâbit (r.a), Akabe Biatı'ndan önce Müslüman olmuş bir sahabiydi. Bedir savaşına katılmış ve müşriklerden bir çoğunun canını almıştı. Uhud savaşından sonra Rasulullah'a gelerek kendilerine İslam’ı öğretecek bir heyet gönderilmesini isteyen Adel ve Kare kabilelerine, beraberindeki heyetin kumandanı olarak Rasulullah'ın emriyle tebliğ için yola çıkmış ve yolda tuzağa düşürülmüşlerdi. Kendilerini Mekke müşriklerine satıp para kazanmak isteyen bu insanlar tarafından Reci mevkiinde çevreleri sarıldı. Hz. Asım (r.a) yanındakilerle birlikte müşriklere karşı savaştı ve okları bitince kılıcını sıyırıp, “Allah'ım! Ben, günün başında Senin dinini korudum. Sen de, günün sonunda benim vücudumu koru! Cesedime müşrikleri dokundurma!”diyerek dua etti. Daha sonra müşrikler, Asım b. Sabit (r.a) başta olmak üzere yedi arkadaşı şehit ettiler. Müşrikler, Hz. Asım'ın başını kesip, Bedir'de öldürdüğü Sa'd b. Şüheyd'in kızına götürerek ondan mükafaat almak istiyorlardı. Fakat birden Hz. Asım'ın etrafında bir arı topluluğu zuhur etti ve Asım'ın cesedine yaklaşanların yüzlerine, gözlerine yapışarak onların cesede yaklaşmalarına mani oldu.Kafirler, ne yapacaklarını düşündüler ve sonunda akşamı bekleyip arılar dağılınca Hz. Asım'ın başını kesmeye karar verdiler. Ancak akşam olunca, nerede olursa olsun her şeye nigahbân olan Cenab-ı Hakk, aniden şiddetli bir yağmur yağdırdı ve yağmurla meydana gelen sel, Hz. Asım'ın (r.a) cesedini alıp bilinmezlere doğru götürdü. Sağlığında vücuduna müşriklerin necis ellerinin değmesine kendisi mani olan Asım b. Sabit'in vucudu, şehid edildikten sonra da O'nu duyup duasına icabet eden Allah (c.c) tarafından korunmuştu.(26)

Evet, duaya her zaman muhtacız. Fakat idrak ettiğimiz şu günlerde duaya daha da ihtiyaç var. Onun için gelin şu perişan insanlık için, paslı sineler, körleşmiş vicdanlar için dua edelim. Mazlum ve mağdur İslam alemine; acınacak halimize, kimliğini yitirmiş gençliğimize, mazisini unutmuş sinelere dua edelim.

DİPNOTLAR
1-Tirmizi, Tefsîru'l-Kur'an/3, 16, 40.
2- Tirmizi, Dua/1.
3-Mü'min, 40/60.
4-Furkan, 25/77.
5-A'raf, 7/23.
6-Enbiya, 21/87.
7-Âl-i İmran, 3/38.
8-Enbiya, 21/83.
9-Âl-i İmran, 3/26.
10-Kamer, 54/10.
11-İbrahim, 14/40-41.
12-Heysemî, Mecmeu'z-zevâid ve Menbeu'l fevâid-6/35.
13- A'raf, 7/55-56.
14-A'raf, 7/180.
15-Mü'min, 40/14.
16-Mü'min, 40/60.
17-Bkz-M. Fethullah Gülen, Ölçü veya Yoldaki Işıklar, 4/121.
18-Bkz-Bediüzzaman Said Nursi, Sözler/23. Söz.
19-Bkz-Şuara, 26/80.
20- Bkz-Hadîd, 57/4.
21-A'raf, 7/205.
22--Nasr, 110/1-3.
23-Tirmizi, Daavât-99.
24-Bkz- Müslim, Zikr-32; Tirmizî, Daavât-139.
25-Bkz- Tirmizi, Daavât-5/3373; İbnu Mace, Dua-1/3827.
26- Bkz- Üsdü'l-Ğâbe, 3/73-74.
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Selam,soru soruyu acar derler bende söyle sorayim cinleri nasil koruyorlar insanlardan nede olsa ikiside kulluk icin yaratilmis ve Kurandan meshul olmuslar degilmi?Yani biz nasil isek onlarda ayni sadece frekansimiz degisik..






Sayin Alptraum kardesim bunun ayet numarasini verirmisin acaba rica ediyorum...Allaha emanet olun.

"Duanız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..." (Furkan: 77)
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Dua; Kişinin kendi aczi yetini anlayarak dünya ve ahrete Allah’u tealaya muhtaç olduğunu bilmesi, ihtiyaçlarını tek olan mabuttan dilemesidir.

Eğer kullarım beni senden sorarlarsa şüphesiz ki ben, çok yakınım. Bana dua ettiğinde, dua edenin duasını kabul ederim. O halde benim emrime uysunlar ve bana iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler. (Bakara:186)

DUANIN ADABI

Duayı Allah’ın adı ile, Rasüllüllah (S.A.V) 'e salavat ile açmalı. Peygamber Efendimiz (S.A.V) bütün dualarına şöyle başlardı.
"En Yüce çok çok bağışlayan Rabbimin şanı büyüktür. Onu noksanlıklardan tenzih ederim. (Ahmet bi Hambel)
Mübarek zamanlar seçmeli. (Kadir geceleri gibi)
Mübarek anları seçmeli. (Secde anı, Yağmur yağarken)
Kıbleye dönüp ellerini kaldırmalı ve sonunda ellerini yüzüne sürmeli.
Ne çok sessiz nede bağırarak ikisinin arasında bir sesle dua etmeli.
Yalvararak, korkarak dua etmeli.
İçinden geldiği gibi dua etmeli. Peygamber Efendimizden sahih olarak nakledilen dualar tercih edilmeli.
Kabul olunacağına kesinlikle inanıp bundan şüphe etmemeli.
Israrla dua etmeli. Duada acele etmemeli.
En önemlisi de tövbe etmek, kul hakkını geri iade etmeli ve Allah (C.C.)’a yönelmeli. (İmamı Gazelinin İhyasından)
DUANIN KABUL OLUNACAĞI ZAMAN VE MEKANLAR

Bütün kandiller
Ezanla kamet arası
Zorluk halinde, secde anında
Yolculuk ve hastalık hallerinde
Yağmur yağarken
Allah katında cihat etmek için saf tutulurken
Tüyler ürperdiğinde
Kabe-i Muazzama görüldüğünde.
Üç Mescide (Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa)
Perşembeyi cumaya bağlayan gece.
Çarşamba günü öğle ve ikindi arası.
Bana dua edin kabul edeyim. (Mümin 60)

Duadan başka hiçbir şey daha şerefli değildir. (Ebu Hureyre (R.A)’den Tirmizi)

Peygamber (A.S.) şöyle buyurur "yatağına girince Ayetel Kürsi'yi sonuna kadar oku. Allah’tan bir koruyucu devamlı seninle beraber bulunur, sabaha kadar şeytan sana asla yaklaşamaz." (Buhari, Vekale 10)

Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur:

Dua ibadetin özüdür.
Dua mü'minin silahıdır.
 

alem-i ervah

New member
Katılım
20 Ocak 2006
Mesajlar
463
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Selam,soru soruyu acar derler bende söyle sorayim cinleri nasil koruyorlar insanlardan nede olsa ikiside kulluk icin yaratilmis ve Kurandan meshul olmuslar degilmi?Yani biz nasil isek onlarda ayni sadece frekansimiz degisik..


Sayin Alptraum kardesim bunun ayet numarasini verirmisin acaba rica ediyorum...Allaha emanet olun.


metin mete ismini nerden anımsıyorum diye eski mesajlarıma bir göz attım ,
siz hala bıraktıgım yerdesiniz demek ki....

nickim degiştigi için anımsamaya bilirsin tabi beni ....


@fetih
@alptraum

Allah razı olsun...

V'esSelam
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet

metin mete ismini nerden anımsıyorum diye eski mesajlarıma bir göz attım ,
siz hala bıraktıgım yerdesiniz demek ki....

nickim degiştigi için anımsamaya bilirsin tabi beni ....


@fetih
@alptraum

Allah razı olsun...

V'esSelam



Selam,Tanimadim ama olsun duan icin tesekkürler sendende Razi olsun..
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Kul ma ya'beü bi küm rabbı lev la düaüküm fe kad kezzebtüm fe sevfe yekunü lizama

De ki: "Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?" Demek ki, yalanladılar! O halde yarın ceza (yakalarına) yapışacak! Furkan, 25/77.
 

nur_SaHrA

New member
Katılım
5 Mar 2007
Mesajlar
23
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
insallah vardir bizi cinlerden koruyan melekler..
 

alem-i ervah

New member
Katılım
20 Ocak 2006
Mesajlar
463
Tepkime puanı
4
Puanları
0
nas suresi ,,,

1-De ki: Sığınırım ben insanların Rabbine,
2-İnsanların hükümdârına,
3-İnsanların ilâhına,
4-O sinsi vesvesecinin şerrinden.
5-O ki, insanların göğüslerine vesveseler fısıldar.
6-Gerek cinlerden, gerek insanlardan.

----------

1 - De ki: "Ben, ağaran sabahın Rabbine sığınırım,
2 - Yarattığı şeylerin şerrinden,
3 - Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
4 - Ve düğümlere üfleyen büyücülerin şerrinden,
5 - Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden.


felak suresi,,,


V'esSelam
 

CCCCCC

New member
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
448
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
insallah vardir bizi cinlerden koruyan melekler..


Ey kardeşim HİÇ BİR MELEK SENİ KORUYAMAZ.BİZLERİ KORUYAN SADECE ALLAH C.C TIR.

On üç yaşına kadar Efendimiz (s.a.v)’in yanında kalan Abdullah b. Abbas, Efendimizin “Ergenlik Dönemine” erişen çocuklara muamelesini ise şöyle rivayet ederek bildirmiştir.
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v) devesine binmiş, ben de O’nun terkisindeydim. Bana şöyle buyurdu.
“Abdullah! Öncelikle sana şunları söylemek isterim.
- Genişlik zamanında kendini Allah’a sevdir ki, O da seni sıkıntılı zamanında sevsin.
- Allah’ın emir ve yasaklarına önem ver ki, Allah da sana önem versin.
- Allah’ın hakkını gözet ki, O’nu yanı başında bulasın.
- Bir şey istediğin zaman Allah’tan dile. Şunu bil ki, bütün varlıklar el birliği ile sana zarar vermek isteseler, Allah’ın takdir ettiğinden başkasını yapamazlar.
- Kaderi yazan kalemin işi bitmiş, yazılanlar ise kurumuştur. Bilmiş ol ki, Allah’ın yardımı ancak sabredenler içindir ve her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık vardır.”


Efendimiz (s.a.v) çocuklara “Meleklere İmân” konusundan bahsederken “Onların Varlığı” ve özellikle onların “Sevecenlik ve Koruyuculuk Sıfatları” üzerinde durarak “Oğulcuğum, abdestini tam ve güzelce al ki, ömrün uzun olsun. Koruyucu Melekler de seni sevsin ve korusun”.

Sanırım şu konuda bir yargıya varabildik.Bir şey istediğin zaman Allah’tan dile. Şunu bil ki, bütün varlıklar el birliği ile sana zarar vermek isteseler, Allah’ın takdir ettiğinden başkasını yapamazlar. Evet bu cevap yeterli olabilir siz nedersiniz ?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
61
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Kul ma ya'beü bi küm rabbı lev la düaüküm fe kad kezzebtüm fe sevfe yekunü lizama

De ki: "Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?" Demek ki, yalanladılar! O halde yarın ceza (yakalarına) yapışacak! Furkan, 25/77.

selam,Seyfullah sendende razi olsun Allah ama espiri bu degildi bunun yazinin icinde olmasi sagolsunlar arkadaslarimda yazmis ama yinede ben Alptraumdan beklerim..hemde yazinin icinde olmasini.yaziya yanlis dogru diyede bir sey yazdigimida hatirlamiyorum tinazada almadim rica ettim sagolun var olun hepinize tesekkürler...
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
kardeslerim benim eksikligimi tamamlayici olmuslar allah onlardan razi olsun

bu hayatta onlar oldugu sürece nedense yenilmek gibi bir korkum kalmadi allah yeniden razi olsunki düsmanimiz atesten dahi olsa dostlarim atesdende enginlermis allah razi olsun onlardan yeniden
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
"Duanız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..." (Furkan: 77)

77. De ki, "Duanız olmasa Rabbimin yanında değeriniz yoktur. Yalanlarsanız sonucuna katlanacaksınız."

Ayet çevrilerini biraz daha arapça aslına sadık kalarak ve ciddiyetine uygun verirsek iyi olur, kelimelerin yerini kaydırdığınızda gerçekten ayet gibi durmuyor ve elbette insanların kafasında soru işareti bırakır..
 
Üst Alt