Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir veda cızırtısı...

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Ey Nefsim...

Bilirmisin , eşyanın hakikatını ...

Hani o duran taşın zikri ile o uçan kuşun fikrini..

Bilirmisin , şu büyük zannettiğin maddenin , zerreden ibaret olduğunu..

Sen hiç Allah dostu gördünmü , masiva perdeleri olmadan ..

Nurun adından başka duydunmu hakikatını..

Sen hiç gözyaşı ile abdest aldınmı ?

İliklerinde Zikrullahı tattınmı , Marifet denizinde yüzdünmü hiç..

Hani o gölgelenme zamanı kadar bir hayat vermişti Rabbin..

Hani tavsiye ettiğin o iyilikler vardı Ya !.. Kendi yapmadığın..

Hani o namazlar vardı ya ulaşmak için Yaradana ,

Spor yapar gibi yaptığın , o dualar vardı ya kapıların anahtarı..

Hani oruçlar , zekatlar , sadakalar vardı ya gariplerin hakları..

İşte bugün hesap günüdür , geri dönüşü olmayan..

Hani o mizan , o defter , o sırat diye duyardın ya

İşte bugün o gündür..

Hani o ellerin vardı ya klavye başında yazan fütursuzca...

İşte bugün onun hesabının verileceği gündür..

Varsa hünerin bugün göster , işte bugün o gün...

YA RABBİ.....

Sunulacak , hiç bir şeyim yok , o akan gözyaşlarım da kurudu bugün..

Takdir-e şayan hiç bir amelim yok , hepsi beni terketmiş..

Ancak vakti zamanında bu eğri eller bir kağıt karalamıştı ya..

Hani o eğri büğrü çekiştirdiği cümlelerle...

Hani biri de bir cevap vermişti de , görüşmeden tanış olmuştuk..

Hani hep birbirimize dua ederdik.. Rabbimiz ayırmasın diye..

Ben yerimi biliyorum çıkıştanda ümidvar değilim...

İstemeye de yüzüm de yok gücüm de , Hani o dua hatırına

Bizi dünyada ayırmadığının aşkına...

Burada da ayırma diyecek gücüm var ancak ,

Benim duam kabul de olmaz , makbul de ...

Belki o internet dostluğu hakkı için ümid sahibiyim..

Bizi dünyadaki gibi AYIRMA....



......
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Ramazanda bir seher

Yine bir seher , ve şehri ramazan , artık bülbüller ötmüyor buralarda , ağaçlar fısıldaşmıyor , horozların zikri kulaklara gelmiyor.

Sakın ümidsizlik almasın seni , aramak isteyene hakikat tüm tecelliyatı ile sahnede , bazıları meydan okuyor uykusuna mescidin yolunu tutmuş ,

Bazı evlerde perde kenarından nur hüzmesi sızmakta. Sakın herkes uyuyor izlenimi almasın seni , kimi mahbuba rücu halinde.

Orada uzakta da olsa ışık sızmayan bir evden lafza-i celal sesi geliyor seher vaktinde , melekler çatısında halka olmuş...

Bakan göz görmüyor , gören göz gerek..

Bir diğerinde rabıta-i mevt var , azrail beklemekte emr-i ilahi için ...

Ya Rabb seher bülbülleri yok sanmıştım , meğerki melaike-i kiramı salmışsın...

Ufak bir yetim avuç açmış seherde , mevlasından istiyor , kim kaldırdı onu bu saatte , melekler bekliyor amin demek için..

Biri televizyonu açık unutmuş yatarken belli Kuran azimüşşan okunuyor üzerine ama farkında değil , o uyusun ama gelenler saf tutmuş o sese..

Bir diğeri Ya nasib demiş bu vakitte çıkmış rızkını temin için , daha vakit dolmadan yolda olanlarda var , elinde tesbihi gönlünü raptetmiş..

Biri sanal ortamda arkadaş bulma derdine düşmüş , kendiyle arkadaş olamadığından arıyor ruh ikizini..

Birazdan güneş doğacak kiminin gönlünü kiminin gününü aydınlatacak , bu satırlarda harmana savrulacak

Artık seher vakitleri de farklı ama , hakikat güneşi hep aynı yerden aynı şekilde doğmakta...





....
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Efendim....

Asr-ı saadette sahabilerinin sana olan özlemini yaşat bize... Veysel Karani aşkını nail eyle....

Aşkının ateşi öylesine bitap etsinki o elemle giryan olalım.. Hani buyurmuştunuz ya "eğer benim

bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız!.. Rahat yataklarınızda yatamayıp "Allah, Allah" diye

figan edip dağlara kaçardınız!.” Biz rahat yatakta , sıcak döşekte uyurken aradık seni , belkide bu

aşkın alevi ondan kısıktır..




Öyle bir hayatı debdebe içine düştük ki , şikayetten yine sana sığınırız ama , asr-ı saadette

yaşayan ümmetinle , ahir zamanda gelecek ümmetini kıyas buyurduğunuzda işaret buyurduğunuz

üzere "[red]Siz onları görseydiniz mecnun zannederdiniz. Onlar sizin iyilerinizi görseler; "Bunlar

iyilik ve hayırdan nasipsiz kimselerdir." kötülerinizi görseler; "Bunlar da müslüman mı
[/red]?" derlerdi."

bize sahabilerin hayatını ve aşkını yaşaya muvaffak kıl..


Efendim..

Bazen zatını düşünüp , kavuşma arzumuz gönül kuşunu öylesine mehduş ederki , O an meded

umar garib durumda ferman bekleriz.. Sanal alemden reele , reelden alemden , sırlar alemine

ulaşanların izi ile izlendir bizi. Nur saçan kandilinin ateşiyle yanmakta teselli arıyoruz ancak..



Ya Rabbi...


Biliyoruz ki içinde Hatemül Enbiyanın olduğu duaları kabul edersin , içinde Kul peygamberinin

olduğu ilticayı geri çevirmessin , içinde Makam-ı Mahmudun sahibinin ismi geçen yalvarlamarı

reddetmessin , içinde kaffeten linnasa gönderdiğin sebebül mevcudat olan efendimizin ism-i

şeriflerinin olduğu tazarruları boşa çıkarmassın..




Bizede gönül ıslahını nasib eyle...


....
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Seher vakti esen feyiz rüzgarı birfısıltı işaret ediyor bu sabah nedense.. Nedir bu ikilem diye ısrarcı.. Ayrılıkmı yaşadın sevdiğinden , yoksa gözlerinmi aradı birilerini der misali..

Hacer gibimi kaldın mervede İbrahimin bıraktığı , oysa o İsmaille beraber kaldığında ıssız safada sadece Rabbisine sığınmıştı.. Ey dost yoksa sen sığınacak kimse mi aradın Hakk'tan gayrı.. Anlayamadınmı yoksa sana senden yakın olanın sırrını..


Züleyha gibi aşkımı yaşadın sinende de açığa vuramadın , canından çok sevdiceğin var da sen mi bilemedin yoksa.. Ferhat gibi dağları deldinde Rabbine mi kavuşamadın ? Yoksa çöllerde Mecnun oldunda Leylayımı göremedin ? Aslı gibi saçlarınmı tutuştu sevdiğin uğruna ?

İşte bu bir feyiz rüzgarıdır , ne getirir ne götürür belli olmaz.. Lakin herkes susadığına kanar doyasıya.. Geldik , gitmek için herkes sevdiğini götürecek engel yok zaten.. Kalbine ne sığdırırsan o senle gelecek..

O kimseki acımak bile az kalır ona , sadece yemek içmek için gelmiş hılkıyetinden bi-haber.

O kimseki üzülmek gerek ona maneviyata eremeden ibadetinden bile lezzet alamamış...

O kimseki sevinmek icab eder yaşarken ölmüş Sıdıdk-i Ekber sırrına ermiş...

O kimseki peşinden gitmek düşer sadece Mümin-i Kamil olmuş O'nunla bakıp O'nunla konuşmuş..


Ey Dost düşünki mele-i ala gelmiş başına uyursun o tatlı yatakta , feyiz rüzgarı haber getirmiş "amin" demeni beklerde açılamaz gözler, o nur kaçmakta..


Ya Rabb , gönlümüzü Zatını hakiki manada anlamaya yetecek kadar genişlet , bizi sana yaklaşmaya vesile edeceklerden ayırma , Rahmet deryasında erit bizi , Zerre iyiliğimizin olamayacığını bize dünya gözüylede göster meğerki merhametin olmasa.. Bize hiç olmanın sevincini anlayacağımız şekilde bildir...


Senin herşeye gücün yeter..


...
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Ey Kardeş ;

Bir aşkın hikayesidir bu , ama dağları deviren , kalpleri çeviren , zincirin bir ucunu fizandan getiren bir aşk hikayesi..Bir ucunda Mevlana Celaaleddin , diğerinde Tebrizli Şems.. Bu kıtmirin kalemi denize banmasıyla anlatılırmı bu hikaye ..

Öyle bir tutkudur ki aylarca muhabbet eden iki kulun masivadan koparak , avamdan ayrılıp Hakka kavuşmasıdır özlenen..

Öyle bir sevda masalı ki , sana sevdiğinden haber getirdim ey Mevlana diyen yalancıya dahi en sevdiği elbiseleri feda ettirir sırf isminden dolayı...

Öyle bir muhabbetullah ki tecelli eden canı cananı evladu ıyali terk ettirir uğruna , hemde hiç düşünmeye bile fırsat vermeden..

Öyle bir yürek sızısı ki , bir anlık ayrılığın dahi yıllar gibi uzun gelerek uğruna can koyma pahasına feda edildiği Hakk aşkıdır bu..

Belki neden diye sorgulamak gerekirse düşünme sakın , bu zamanda da Mevlanalar olduğu gibi Şemsi Tebriziler de var muhakkak. Bilene tarif gerekmez amma , bilmeyerek inkara kalkma sakın.. Gözü görmeyene güneş ne yapsın , gönlü yanmayana mecnun olunmaz..


Aslında Mevlana gibi herkesin de bir Şemsi olmalı , dünyadan sıyrılıp ukba özlemiyle dolabildiği , herkesin daraldığı anda nerdesin candostum dediği bir yürek ki , maddeden ayrı , fizikten ayrı , şekilden ayrı bir yürek... İşte o zaman ilahi aşka merdiven olacak mecazi aşkın basamağı görülecektir..



Selam hidayete tabii olanlara...




...
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Gel beraber Yanalım..

Eğerki O kerem sahibine firkat acısıyla yanarken biçare dilinle bir dem dahi "Hu" demediysen , kalbin zelzeleleri aşıkan meclisinde bikes olarak bitap düşmüş halde Rahim olana "Rabbim sana geldim" derken bir damla gözyaşını veremediysen..
Gel beraber Yanalım..


Gözün açık iken bile uyanmamışsan , gönül kuşun ruh kafesinde çırpınırken bidayet ile hidayet arasında derbeder olmuşsan, aşk gönlüne düşmesine rağmen fermana teslim olmaya gücün yoksa..
Gel Beraber yanalım..


Gaflet uykusu bir dilenci yapmadıysa halen seni , inzivayı halk içinde arıyorsan, kevseri dünyada , hakikatı rüyada soruyorsan , letaiften ahfaya geçip , sırdan mehduş oluyorsan , fakirliği kabul ediyorsan..
Gel Beraber yanalım...


Aşkın şarabını içmeden kendinden geçiyor , yunusun adını duyunca uçuyor , mevlana ile dönüp , Arabi ile sönüyorsan , daha zaman var deme sakın , ölüm dediğin nedir , göz açmaktan başka , artık zaman geldi.. işte mahbub gidelim biz büyük aşka , varmı hakikattan daha başka...
Gel Beraber yanalım


Yanalım da "HU" ya kanalım , masivayı bırakıp Rahman ile dolalım , gerekirse aç susuz kalıp biçare bir nalan gibi solalım.. Düşten çıkıp aşıklar meclisine konalım...

Gel beraber Bir olalım



...
 
Üst Alt