Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir Evliyadan Dua

U.S.A

New member
Katılım
24 Nis 2005
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ISTANBUL
Web sitesi
www.hidayetcagi.com
DUA


ALLAHIM LÛTFET Kİ GİTTİĞİM HER YERE BARIŞ GÖTÜRELİM; BÖLÜCÜ DEĞİL, BAĞDAŞTIRICI, OLABİLELİM. NEFRET OLAN YERE İNANÇ, ÜMİTSİZLİK OLAN YERE ÜMİT, KARANLIK OLAN YERE AYDINLIK VE ÜZÜNTÜ OLAN YERE ÜMİT, KARANLIK OLAN YERE AYDINLIK VE ÜZÜNTÜ OLAN YERE SEVİNÇ SAÇICI OLMAYI BİZE LÛTFET YA RABBİ.

KUSURLARI GÖRENLERDEN DEĞİL, KUSURLARI ÖRTENLERDEN; TESELLİ ARAYANLARDAN DEĞİL TESELLİ EDENLERDEN; ANLAYIŞ BEKLEYENLERDEN DEĞİL, ANLAYIŞ GÖSTERENLERDEN, YALNIZ SEVİLMEYİ İSTEYENLERDEN DEĞİL, SEVENLERDEN OLMAMIZA YARDIM ET.

YAĞMUR GİBİ, HİÇBİR ŞEY AYIRT ETMEYİP AKTIĞI HER YERE CANLILIK BAHŞEDENLERDEN; GÜNEŞ GİBİ HİÇBİR ŞEYİ AYIRT ETMEYİP IŞIĞIYLA TÜM VARLIKLARI AYDINLATANLARDAN; ESİRGEMEYİP, NİMETLERİNİ HERKESE VERENLERDEN VE GECE GİBİ AYIP VE KUSURLARI SARIP ÖRTENLERDEN OLMAYI BİZE LÛTFET. ALAN DEĞİL, VEREN ELLERİN; AFFEDİCİ OLDUĞU İÇİN AFFEDİLENLERİN; HAK İLE DOĞAN, HAK İLE YAŞAYAN VE HAK İLE ÖLENLERİN VE SONSUZ HAYATA YENİDEN DOĞANLARIN SAFINA KATILMAYI BİZE NASİP EYLE. AMİN.

LİLLAHİL FATİHA

DEDENİZ AHMET KAYHAN​
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
46
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
Amin

Amin

Ey yüce Allah ım ben sana ulaşmak istiyorum ölmeden evvel ölmeyi ruhumu hayattayken sana ulaştırmayı,senin azadsız kölelerinden olmayı nasip et
sen bizim nasıl bir kul olmamızı istiyorsan öyle bir kul olmayı nasip et
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Ya Rabbi kendim için zerre miktar dileğim yoktur , dileğin dileğimdir.

Lakin şu ümmed-i muhammedi (s.a.v) isteyerek veya istemeyerek bölen , kendi zan ve fikirlerini hakikat gibi göstermeye kalkan, Şeytana oyuncak olmuş , sahte ve yalan fikirlerini ısrarla yaymak isteyenlere karşı , tüm gücümle mücadele ve müdahale etmeyi nasib eyle.

Bunların foyalarını tek tek meydana çıkartmayı nasib eyle Ya Rabbi. Senin ismini kullanarak , saf ve temiz insanlardan para toplayan , kendi fikirlerini başkalarına karşı hidayete erme vesilesi var sayanlarla ve türlü türlü sapıklıklarını dahi islam dairesinde gösterenleri teşhir etmek için beni vasıta kıl.

Bu emel ve uğurda geçen hayatımda kul hakkı ile kapına gelmemek için senden yardım istiyorum YA Rabb.

Zat-ı Cemaline erme şerefini bahşedersen , mekan-ı ahirette koyacağın her yere razıyım.

....
 

tarikay

New member
Katılım
6 Şub 2005
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Allahım

Allahım

ya Rabbi dagdeviren kuluna hidayet nasip eyle bir dilekle hayatı değişecek fakat nefsi bırakmıyor ondan kimse karşılık beklemiyor kalben dilese yeter

KİMLER HİDAYETE ERER ?

1-Allah hidayete erdirmezse kimse hidayete eremez (Allah’a ulaşamaz).

7/A'RAF-43) Ve neza'nâ mâ fî sudûrihim min gıllin tecrî min tahtihimul enhâr(enhâru), ve kâlûl hamdu lillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ kunnâ li nehtediye levlâ en hedânallâh(hedânallâhu), lekad câet rusulu rabbinâ bil hakk(hakkı), ve nûdû en tilkumul cennetu ûristumûhâ bimâ kuntum ta'melûn(ta'melûne).
Onların göğüslerinde, (nefsin kalbindeki) afetlerinden ne varsa çekip aldık. Onların altlarından nehirler akar. “Bizi buna hidayet eden Allah’a hamdolsun. Allah’ın, bizi hidayete erdirmesi olmasaydı, biz hidayete ermezdik. Andolsun ki Rabbimizin resûlleri hak ile gelmiştir.” dediler. “Yapmış olduklarınızdan dolayı varis kılındığınız cennet işte budur.” diye nida olunurlar.

7/A'RAF-178) Men yehdillâhu fehuvel muhtedî ve men yudlil fe ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).
Allah kimi hidayete erdirirse (kendisine ulaştırırsa), artık o hidayete ermiştir. Ve kim dalâlette bırakılırsa, işte onlar, onlar artık hüsrana uğrayanlardır (nefslerini hüsrana düşürenlerdir).

2-Allah’ın kendisine ulaştırdığı kişi hidayete erer.

17/İSRA-97) Ve men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehum evliyâe min dûnih(dûnihî), ve nahşuruhum yevmel kıyâmeti alâ vucûhihim umyen ve bukmen ve summâ(summen), me’vâhum cehennem (cehennemu), kullemâ habet zidnâhum saîrâ(saîren).
Ve Allah, kimi hidayete erdirirse (Kendisine ulaştırırsa) artık o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa (kim Allah’a ulaşmayı dilemezse), o taktirde onlar için, O’ndan (Allah’tan) başka dostlar bulamazsın.Ve kıyâmet günü onları kör, dilsiz ve sağır olarak yüzükoyun (sürünerek) haşrederiz (edeceğiz, toplayacağız). Onların me’vası (kalacakları yer) cehennemdir. Ve Biz, onlara (ateşin) her sönmeye yüz tutuşunda (alevli ateşi) arttırdık (arttıracağız).

18/KEHF-17) Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).
Ve güneşin, doğduğu zaman mağaralarının sağ tarafından geldiğini ve battığı zaman sol taraftan onların yanlarından geçtiğini görürsün. Ve onlar, onun (mağaranın) geniş sahası içinde bulunuyorlardı. İşte bu, Allah’ın âyetlerinden (mucizelerinden)dir. Allah, kimi Kendisine ulaştırırsa, işte o hidayete ermiştir. Ve kimi dalâlette bırakırsa (kim Allah’a ulaşmayı dilemezse) artık onun için velî mürşid (irşad eden evliya) bulunmaz.

3-Allah salih amel işleyenleri hidayete erdirir.

20/TAHA-82) Ve innî le gaffârun li men tâbe ve âmene ve amile sâlihan summehtedâ.
Ve muhakkak ki Ben, (mürşidin önünde 10 ihsanla) tövbe edenler, âmenû (kalbine îmân yazıldığı için mü’min) olanlar ve salih amel yapanlar (nefsi ıslâh edici amel işleyenler) için mutlaka gaffarım (onların günahlarını sevaba çevirenim). Sonra onlar, (Benim tarafımdan) hidayete erdirilir (ölmeden önce ruhları Allah’a ulaştırılır).

4-Allah dilediğini hidayete erdirir.

2/BAKARA-272) Leyse aleyke hudâhum ve lâkinnallâhe yehdî men yeşâu ve mâ tunfikû min hayrin fe li enfusikum ve mâ tunfikûne illebtigâe vechillâh(vechillâhi), ve mâ tunfikû min hayrin yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne).
Onların hidayete ermesi senin üzerine (vazife, borç) değildir. Lâkin Allah, dilediği kimseyi hidayete erdirir. Hayırdan her ne infâk ederseniz sizin kendi nefsiniz içindir. Siz, (ey mü’minler) başka bir şey için değil ancak Allah’ın vechini (Zat’ını) dileyerek (Allah’ın Zat'ına ulaşmayı dileyerek) verirsiniz (infâk edersiniz)! Ve böylece hayra dair her ne infâk ederseniz bu size tastamam verilir ve size zulmedilmez (haksızlık yapılmaz).

6/EN'AM-149) Kul fe lillâhil huccetul bâligah(bâligatu), fe lev şâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne).
De ki: “Artık en kuvvetli delil, Allah’ındır. Öyleyse eğer O (Allah) dileseydi, elbette sizin hepinizi hidayete erdirirdi.”

13/RAD-31) Ve lev enne kur’ânen suyyiret bihil cibâlu ev kuttıat bihil ardu ev kullime bihil mevtâ, bel lillâhil emru cemîâ(cemîan), e fe lem ye’yesillezîne âmenû en lev yeşâullâhu le heden nâse cemîâ(cemîan),ve lâ yezâlullezîne keferû tusîbuhum bi mâ sanaû kâriatun ev tehullu karîben min dârihim hattâ ye’tiye va’dullâh(va’dullâhi), innallâhe lâ yuhliful mîâd(mîâde).
Eğer gerçekten onunla dağlar yürütülen veya onunla yer yarılan veya onunla ölüler konuşturulan bir Kur’an olsaydı bile, bütün işler (emirler) Allah’ındır (Allah’a aittir). Amenu olanlar hâlâ (onların iman etmelerinden) ümitlerini kesmediler mi? Allah dilemiş olsaydı insanların hepsini elbette hidayete erdirirdi. Kafir olan kimselere, yaptıklarından dolayı büyük bir musibetin (cezanın, felâketin) isabet etmesi veya yurtlarının (evlerinin) yakınına musibetler hulul etmesi, Allah’ın vaadi gelinceye kadar devam eder. Muhakkak ki Allah vaadinden dönmez.

16/NAHL-9) Ve alallâhi kasdus sebîli ve minhâ câir(câirun), ve lev şâe le hedâkum ecmaîn(ecmaîne).
Ve sebîllerin (dergâhlardan Sıratı Mustakîm’e ulaşan bütün yolların yani mürşidlerin) tayini, Allah’ın üzerinedir. Ve ondan sapanlar vardır. Ve eğer O dileseydi, sizin hepinizi hidayete erdirirdi.

16/NAHL-93) Ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhideten ve lâkin yudıllu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve le tus’elunne ammâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
Ve eğer Allah, dileseydi elbette sizi tek bir ümmet kılardı. Fakat O, dilediğini (doğuştan bütün insanlar dalâlette olduğundan Allah’a ulaşmayı dilemeyeni, Allah Kendisine ulaştırmaz, böylece onu) dalâlette bırakır. Ve dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyeni) hidayete erdirir (verdiği söz gereğince, kefaleti sebebiyle Kendisine ulaştırır). Ve elbette yaptıklarınızdan (yapmış olduğunuz amellerinizden) sorgulanacaksınız.

22/HAC-16) Ve kezâlike enzelnâhu âyâtin beyyinâtin ve ennallâhe yehdî men yurîd(yurîdu).
Ve işte böylece Biz, onu apaçık âyetler (halinde) indirdik. Ve muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi hidayete erdirir (Kendisine ulaştırır).

28/KASAS-56) İnneke lâ tehdî men ahbebte ve lâkinnallâhe yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huve a’lemu bil muhtedîn(muhtedîne).
Gerçek şu ki; sen, sevdiğini hidayete erdiremezsin. Ancak Allah, dilediğini hidayete erdirir. O, hidayete erecek olanları daha iyi bilendir.

35/FATIR-8) E fe men zuyyine lehu sûu amelihî fe reâhu hasenâ(hasenen), fe innallâhe yudıllu men yeşâu ve yehdî men yeşâ(yeşâu), fe lâ tezheb nefsuke aleyhim haserât(haserâtin), innallâhe alîmun bimâ yesneûn(yesneûne).
Kötü olarak işledikleri kendisine çekici, süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul görecek)? Artık şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini hidayete eriştirir. Öyleyse onlara karşı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Allah, yaptıklarını bilendir.

6/EN'AM-125) Fe men yuridillâhu en yehdiyehu yeşrah sadrehu lil islâm(islâmi), ve men yurid en yudıllehu yec’al sadrehu dayyikan haracen, ke ennemâ yassa’adu fîs semâi, kezâlike yec’alûllâhur ricse alâllezîne lâ yu’minûn(yu’minûne).
Artık Allah kimi hidayete erdirmeyi dilerse onun göğsünü teslime (İslâm’a) açar. Kimi dalâlette bırakmayı dilerse, onun göğsünü semada yükseliyormuş gibi daralmış, sıkıntılı yapar. Böylece Allah, mü’min olmayanların üzerine pislik (azap, darlık, güçlük) verir.

74/MUDESSİR-31) Ve mâ cealnâ ashâben nâri illâ melâiketen ve mâ cealnâ ıddetehum illâ fitneten lillezîne keferû li yesteykınellezîne ûtûl kitâbe ve yezdâdellezîne âmenû îmânen ve lâ yertâbellezîne ûtûl kitâbe vel mu’minûne, ve li yekûlellezîne fî kulûbihim maradun vel kâfirûne mâzâ erâdallâhu bi hâzâ meselâ(meselen), kezâlike yudıllullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ(yeşâu), ve mâ ya’lemu cunûde rabbike illâ hû(huve), ve mâ hiye illâ zikrâ lil beşer(beşeri).
Biz, o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkâr edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki; kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, îmân edenlerin de îmânları artsın. Kendilerine kitap verilenler ve îmân edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kâfirler de şöyle desin: "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını kendisinden başka (hiç kimse) bilmez Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür.

5-Hidayete erenler müşriklerden değildir.

2/BAKARA-135) Ve kâlû kûnû hûden ev nasârâ tehtedû kul bel millete ibrâhîme hanîfa(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).
Ve dediler ki: "Yahudi veya hristiyan olun ki; hidayete eresiniz." De ki: "Hayır. İbrâhîm'in milleti HANİF'tir (hidayete ermiştir). (Çünkü o); MÜŞRİK'lerden olmadı.

30/RUM-31) Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O'na (Allah'a) dön (Allah'a ulaş) ve O'na (Allah'a karşı) takva sahibi ol ve namaz kıl ve müşriklerden olma.

30/RUM-32) Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyeâ(şiyean), kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).
O müşriklerden olmayın ki; onlar, dînlerinde fırkalara ayrılıp, bölük bölük olup, her grup kendi ilmi ile (yanındakiyle) ferahlanır.
 

tarikay

New member
Katılım
6 Şub 2005
Mesajlar
93
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
..

..

6-Amenu olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hidayete erer.

2/BAKARA-137) Fe in âmenû bi misli mâ âmentum bihî fe kadihtedev ve in tevellev fe innemâ hum fî şikâk(şikâkın) fe se yekfîkehumullâh(humullâhu), ve huves semîul alîm(alîmu).
Eğer onlar da, sizin O'na (Allah'a) îmân ettiğiniz gibi îmân etselerdi muhakkak ki hidayete ererlerdi. Ve eğer (yüz çevirirlerse) dönerlerse, mutlaka bir ayrılık içindedirler (muhalefetin içine düşerler). Allah, (onlara karşı) sana kâfi (yeterli) dir. O, (herşeyi işiten ve bilen) SEMÎ'ul ALÎM'dir.

7-Allah’ın ipine sarılanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler) fırkalara ayrılmamışlardır.Hidayete ercek olanlar onlardır.

3/AL-İ İMRAN-103) Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).
Ve hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve fırkalara ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; hani o zaman siz birbirinize düşman idiniz. (Sonra Allah), kalplerinizi uzlaştırdı da O’nun bu ni’meti ile artık kardeşler oldunuz. Siz, ateşten bir çukurun tam kenarında bulunuyordunuz da (Allah), sizi ondan kurtardı. Allah, size âyetlerini böyle beyan ediyor ki; böylece hidayete eresiniz.

8-Nezrin uyarmasına uyanlar

32/SECDE-3) Em yekuûlûnefterâh(yekûlûnetterâhu), bel huvel hakku min rabbike li tunzire kavmen mâ etâhum min nezîrin min kablike le allehum yehtedûn(yektedûne).
Yahut onu kendinden mi uydurdu? Hayır. O, Rabbinden gelen haktır. Senden evvel kendilerine nezir (peygamber) hiç gelmeyen bir kavmi, uyarman için. Böylece (umulur ki) hidayete ersinler diye.

67/MULK-8) Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzı), kullemâ ulkîe fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye'tikum nezîr(nezîrun).
(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup cehenneme atıldığında, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: "Size nezir (ikaz edici, uyarıcı) gelmedi mi?" derler.

67/MULK-9) Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).
(Cehenneme atılanlar) derler ki: "Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladık ve Allah, hiçbir şey indirmemiştir, dedik ve siz, büyük bir sapıklık içindesiniz, dedik.”

67/MULK-10) Ve kâlû lev kunnâ nesmeu ev na'kılu mâ kunnâ fî ashâbis saîr(saîri).
Ve derler ki: "Eğer biz işitmiş ve akletmiş (idrak etmiş) olsaydık burada, ateş ehlinin içinde mi olurduk?"

9-Allah kendisine yöneleni kendisine hidayet eder.

42/ŞURA-13) Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted'ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
"Dîni ikame edin ve fırkalara ayrılmayın." diye dîn olarak Nuh'a vasiyet ettiğimizi, sana vahyettiğimizi, İbrâhîm'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi, sizin için de (Allah) şeriat kıldı. Müşriklere, kendilerini davet ettiğin şey (Allah'a davet ve tek Allah'a inanmak) ağır geldi. Allah, kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni, O'na (Kendisine) ulaştırır.

13/RAD-27) Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbih(rabbihi), kul innallâhe yudillu men yeşau ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. "Muhakkak ki; Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).” de.

10-Rabbine giden hidayete erer.

37/SAFFAT-99) Ve kâle innî zâhibun ilâ rabbî seyehdîn(seyehdîni).
(İbrâhîm) Dedi ki: "Şüphesiz ben, Rabbime gidiciyim. O, beni hidayete erdirecektir."

11-Hidayetçiye tabi olan hidayete erer.

20/TAHA-123) Kâlehbitâ minhâ cemîan ba’dukum li ba’dın aduvv(aduvvun), fe immâ ye’tiyennekum minnî huden fe menittebea hudâye fe lâ yadıllu ve lâ yeşkâ.
(Allahû Tealâ şöyle) dedi: "İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetçime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz."

12-Allah’a hidayetle gelen

28/KASAS-85) İnnellezî farada aleykel kur’âne le râdduke ilâ maâd(maâdin), kul rabbî a’lemu men câe bil hudâ ve men huve fî dalâlin mubîn(mubînin).
Şüphesiz sana, Kur’ân’ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki: “Rabbim, hidayetle geleni de, apaçık bir dalâlet içinde olanı da bilir.”

13-Allah’ın yaratıp hidayete erdirdikleri

26/ŞUARA-78) Ellezî halakanî fe huve yehdîn(yehdîni).
"Ki, beni yaratan ve bana hidayet veren O'dur."

43/ZUHRUF-27) İllellezî fetaranî fe innehu seyehdîn(seyehdîni).
"(Ancak) beni yaratan başka. İşte O, beni hidayete yöneltip iletecektir."

14-Allah seçer,tövbeyi Kabul eder,hidayete erdirir.

20/TAHA-122) Summectebâhu rabbuhu fe tâbe aleyhi ve hedâ.
Sonra Rabbi, onu seçti. Böylece onun tövbesini kabul etti ve onu hidayete erdirdi.

42/ŞURA-13) Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted'ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
"Dîni ikame edin ve fırkalara ayrılmayın." diye dîn olarak Nuh'a vasiyet ettiğimizi, sana vahyettiğimizi, İbrâhîm'e, Musa'ya ve İsa'ya vasiyet ettiğimizi, sizin için de (Allah) şeriat kıldı. Müşriklere, kendilerini davet ettiğin şey (Allah'a davet ve tek Allah'a inanmak) ağır geldi. Allah, kimi dilerse onu Kendisine seçer ve Kendisine yöneleni, O'na (Kendisine) ulaştırır.
 

yigit

New member
Katılım
22 May 2005
Mesajlar
42
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Konum
CENNET
Açıklayın bakalım Şu saygı değer Mehdi diye adlandırdığınız evrenesoğlunun allahla sohbeti olan kitabını.

rtükten nur tv ye gelen cezaları açıklayın nedenlerinide.

Not:

RTÜK'ün raporlarına göre, Mihr TV'nin cezaya konu olan programlarındaki ifadelerden bazıları şöyle: "Kim tarikata girmemişse, tarikatın dışındaysa onun gideceği yer cehennemdir.


haa, Bu sırada aklıma Bir mehdi daha geldi. onada vahiy geliodu. Adıda HASAN MEZARCIYDI. Adam resmen mehdiyim dedi. Onunda müritleri vardı. Hatta ayda benim yüzümü görüceksiniz diyordu mucize olarak. Hatta ayda onun yüzünü gördüğünü söyleyenler vardı. Allah alah. kafam karıştı walla. :confused:

Yok öyle arkadaşlar. Yok öyle kurandan ayetler yazarak sü üstüne çıkmak. Burada cahil yok. :cool:

Yazın bakayım şu allah ile sohbet ettiğiniz sözde ayetleri. Yazsanıza...

Yarın öbürgün bir başkasıda çıkıp demezmi bende sohbet ettim diye. O da yazar bir kitap.

Olmaz böyle olmaz...

Hadi kendinizi kandırdınız, başkalarını zehirlemeyin. Yazıktır, günahtır...
 

U.S.A

New member
Katılım
24 Nis 2005
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ISTANBUL
Web sitesi
www.hidayetcagi.com
yigit' Alıntı:
Açıklayın bakalım Şu saygı değer Mehdi diye adlandırdığınız evrenesoğlunun allahla sohbeti olan kitabını.

rtükten nur tv ye gelen cezaları açıklayın nedenlerinide.

Not:

RTÜK'ün raporlarına göre, Mihr TV'nin cezaya konu olan programlarındaki ifadelerden bazıları şöyle: "Kim tarikata girmemişse, tarikatın dışındaysa onun gideceği yer cehennemdir.


haa, Bu sırada aklıma Bir mehdi daha geldi. onada vahiy geliodu. Adıda HASAN MEZARCIYDI. Adam resmen mehdiyim dedi. Onunda müritleri vardı. Hatta ayda benim yüzümü görüceksiniz diyordu mucize olarak. Hatta ayda onun yüzünü gördüğünü söyleyenler vardı. Allah alah. kafam karıştı walla. :confused:

Yok öyle arkadaşlar. Yok öyle kurandan ayetler yazarak sü üstüne çıkmak. Burada cahil yok. :cool:

Yazın bakayım şu allah ile sohbet ettiğiniz sözde ayetleri. Yazsanıza...

Yarın öbürgün bir başkasıda çıkıp demezmi bende sohbet ettim diye. O da yazar bir kitap.

Olmaz böyle olmaz...

Hadi kendinizi kandırdınız, başkalarını zehirlemeyin. Yazıktır, günahtır...

SEN PAPAĞANDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLSİN. GEREKLİ YERLERDE CEVAPLARINI YAZDIK.
SANA BUNLARI KİM ÖĞRETTİ?

KJUDURUN ÖFKENİZDEN...ŞU ANDA UYDUDAN İKİ TANE TELEVİZYONUMUZ VAR ŞÜKREDERİZ. BUNUN DEVAMIDA ALLAH'IN İZNİYLE GELECEKTİR.

SENİN RTÜK'ÜN KAPATSIN BAKALIM KAPATABİLİYORSA...

TARİK YOL DEMEK, TARİKAT YOLLAR. KİM TARİKAT ALLAH'IN YOLU, SIRATI MUSTAKİM ÜZERE DEĞİLSE CEHENNEMLİKTİR.

SİZLER RTÜK'Ü ÖNDER ALANLARSINIZ.
BİZLER ALLAH'A HAMD EDERİZ ŞÜKREDERİZ ALLAH'U TEALADAN VE KURAN-I KERİMDEN BAŞKA MERCİ TANIMAYIZ.


Yok öyle arkadaşlar. Yok öyle kurandan ayetler yazarak sü üstüne çıkmak

BU SÖZÜN İÇİN SANA DİYECEK LAFIM YOK. SİZLER İŞİNİZE GELMEDİ Mİ KURAN-I YALANLAYANLARIN TA KENDİLERİSİNİZ.

ZAVALLI....
 

U.S.A

New member
Katılım
24 Nis 2005
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ISTANBUL
Web sitesi
www.hidayetcagi.com
-“Salih zatların peşine takıl.Kimin Salih kimin münafık olduğunu bilemediğin için iki rekat namaz kıl (İSTİANE VE HACET NAMAZI)ve ardından şöyle dua et:


Ya Rabbi! Bana Salih kullarını göster.Beni sana getirecek klavuzu göster.Gözümü sana yakınlık nuru ile nurlandırarak mükemmelleştir.Bana başkalarının gördüklerini anlatan değil, bizzat gördüklerini haber verecek bir klavuzu bildir.”


Abdülkadir Geylani (k.s.) Hazretleri
 

U.S.A

New member
Katılım
24 Nis 2005
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ISTANBUL
Web sitesi
www.hidayetcagi.com
Cennet cennet dedikleri bir kaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver onları bana seni gerek seni
YUNUS EMRE HZ.
 

Karababa

Member
Katılım
22 Şub 2005
Mesajlar
661
Tepkime puanı
10
Puanları
18
Konum
Bursa
Web sitesi
mantolamabursa.tk
Allah âdın zikredelim evvelâ
Vâcib oldur cümle işde her kulâ

Allah âdın her kim ol evvel anâ
Her işi âsân ider Allah anâ

Allah âdı olsa her işin önü
Hergiz ebter olmaya ânın sonu

Her nefesde Allah âdın de müdâm
Allah âdıyle olur her iş temâm

Bir kez Allah dese aşk ile lisân
Dökülür cümle günah misl-i hazân

İsm-i pâkin pâk olur zikr eyleyen
Her murâda erişür Allah diyen

Aşk ile gel imdi Allah diyelim
Dert ile göz yaş ile âh îdelim

Ola kim rahmet kıla ol pâdişah
Ol kerîm-ü ol rahîm-ü ol ilâh

Birdir ol, birliğine şek yokdürür
Gerçi yanlış söyleyenler çokdürür

Cümle-âlem yoğ iken ol var idi
Yaradılmışdan ganî cebbâr idi

Vâr iken ol, yok idi ins-ü melek
Arş-ü ferş-ü ay-ü gün hem nüh felek

Sun' ile bunlârı ol, vâr eyledi
Birliğine cümle ikrâr eyledi

Kudretin izhâr edüp hem ol celîl
Birliğine bunları kıldı delîl

"Ol" dedi bir kerre vâr oldu cihân
"Olma" derse, mahv olur ol dem hemân

Bâri ne hâcet kılavuz sözü çok
Birdir Allâh andan artık Tanrı yok

Haşredek ger denilirse bu kelâm
Nîce haşr ola, bû olmaya temâm

Pes Muhammeddir bur varliğa sebeb
Sıdk ile ânın rızasın kıl taleb

Ey azizler; işte başlarız söze
Bir vasıyyet kılarız illâ size

Ol vasıyyet ki derim her kim tuta
Misk gibi kokûs canlardâ tüte

Hak-Teâlâ rahmet eyleye anâ
Kim beni ol bir dua ile anâ

Her ki diler bir düâda buluna
Fâtiha ihsân ede ben kûluna.​

Bursa ulucami İmamlarından Süleyman çelebi.
 

Karababa

Member
Katılım
22 Şub 2005
Mesajlar
661
Tepkime puanı
10
Puanları
18
Konum
Bursa
Web sitesi
mantolamabursa.tk
Kerem it bir beri bak rikab yüzünden bırak
Ayun öndördi misin balkurur yüz ü yanak

Sıratın arılığı bulgur u nohud gibi
İki kaşun ay alnun genç aya virür sabak

Kangı bir nesneni ki dil nice şerh eylesün
İlâhî sen beklegil yavuz gözlerden ırak

Boyun yuvuk boyından hiç fark eyleyemedüm
Gümâna viren beni küpeli iki kulak

Yunus Hak tecellisin senün yüzünde gördi
Çare yok ayrılmağa çün sende göründi Hak

Yunus Emre
 

U.S.A

New member
Katılım
24 Nis 2005
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ISTANBUL
Web sitesi
www.hidayetcagi.com
Mum, ağlayıp gözyaşı dökünce dahada aydın bir hal alır. Ağaç dalı da, ağlayan bulutun ve güneşin hareketi ile yeşerir, tazelenir.Yani bir meyvenin yeşillenmesi için hararet ve su gerekir.

Tıpkı bunlar gibi, tevbelerin kabulü için de bulut ve şimşek, yani gözyaşı ve gönül yaşı ister


MEVLANA HZ.​
 

birdavet

New member
Katılım
16 Haz 2005
Mesajlar
66
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Sevgili kardeşlerim tartışmalarımızda karşı tarafı küçültücü konuşursak bunun bize hiç bir faydası olmaz.Aksine o kişinin grurunun devreye girip bizim hakkımızda kötü düşünmesine yol açarız.Sizden ricam lütfen girdiğiniz tartışmalarda başkalarının alınacağı , o kişilerin şahsına ait sözlerde bulunulmaması.
Efendimiz "tebliğ yaparken tartışmaya girmeyiniz" diyor konuşmalarında,sohbetlerinde.

İnşallah buna riayet edersek çok sevinirim.

Allah razı olsun...
 

hidayet

New member
Katılım
27 Tem 2005
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Selamun Aleykum ve Rahmetullahu ve Berekatuhu,

Yigit kardesim cevabim sana. Soyle bir sey yazmissin Kim tarikata girmemişse, tarikatın dışındaysa onun gideceği yer cehennemdir. Bunu, efendimizin soyledigini savunmussun yada ben yanlis anladim, ama o yazina karsilik cevap vermek istiyorum insaalah. Efendimiz, asla vede asla tarikata girmeyen cehennemliktir demedi. Demiyorda. Aksina, diger tarikatlara da gidin, onlari dislamayin diyor. Yakinda butun tarikatlar birlesecek diyor. Ama bu carpitilmis, diger sohbetlerinin carpitildigi gibi.
Iyi niyetinden suphem yok, muhakkak ki kafan karismistir bir cok insanin oldugu gibi ama su var, sen ve senin gibi bir cok kardeslerimiz duyduklarindan etkileniyorlar. En basit ornek, sen kendi sahsi kullagin ile efendimizin agzindan isittin mi tarikata giremeyen cehennemliktir dedigini?
Lutfen yanlis anlama, seni sorgulamiyorum, yargilamiyorum ve elestirmiyorum. Sadece saygi ve anlayis cerceveleri icinde seni biraz dusunmeye davet etmek istiyorum insaalah.

Mehdi as konusuna gelince, tabi ki, bir cok kisi gibi sende inanmakta gucluk cekiyorsun. Ornek verdigin hasan mezarci, ve diger bir cok gelip giden ben mehdiyim diyen zatlar sebebi ile, neye inanacagini sasirmis olabilirsin. Ama sana sunu soyliyebilirim, efendimiz asla ben mehdiyim diye tartismaya girmiyor, mehdi oldugunu ispatlama gayretinde de asla olmadi. Aksinde hep dedigi sudur, inanmayan var ise, Hacet namazi ile kim oldugumuzu Allahtan sorun diyor. Bu konuda da dusunmeni isterim insaalah.

Senden diger bir ricam ise, NUR TV den efendimizin sohbetlerini 1-2 hafta boyunca takip etmen, yada www.mihr.com web sitesinde ki son yapilan sohbetleri takip etmen, hatta orada soru cevap arsivide var, oraya da bir goz at lutfen. Ayrica mutluluk kosesinde yazilari var onlari da oku lutfen. Bunu senden nicin rica ediyorum biliyormusun? Cunku, disaridan duymus oldugun elestiriler ile kafan karismasin diye, sen kendin arastirip objektif bir tutum elde edebilesin diye insaalah.

Selametle kal, Allaha emanet ol.
 

Admin

Active member
Yönetici
Forum Admin
Katılım
29 Haz 2004
Mesajlar
749
Tepkime puanı
207
Puanları
43
bu konunun disina devam cikilirsa konu kapatilacaktir yine
 

U.S.A

New member
Katılım
24 Nis 2005
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ISTANBUL
Web sitesi
www.hidayetcagi.com
Ey Rabbim! Senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hem çabuk, hem geç olanını istiyorum. Ey Rabbim Resûlünün senden istediğini istiyorum, Resûlünün sana sığındığı şeyden ben de sana sığınıyorum. Allah'ım benim için kaza ettiğin şeyin âkibetini doğru yola ulaştır.
İbn Mâce, Duâ, 4.
 

U.S.A

New member
Katılım
24 Nis 2005
Mesajlar
126
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Konum
ISTANBUL
Web sitesi
www.hidayetcagi.com

İslerine kapılıp da bir saman çöpünü yani fani bir güzeli kendine
yakın bir dost olarak seçme.Çünkü ondaki sevgi ve yakınlık duygusu
geçicidir.Sen kalıcı dostu ara.

Eğer Allah'tan başka senin gönül verdiklerinde vefa ve bağlılık
olsaydı,senin en vefalı yakının olan annen ve babanın dostluğu nerede?
Eğer Hak'tan başka biri dayanmaya ve güvenmeye layık olsaydı ,seni
yetiştirenlere bağlılığın ,dostluğun devam etmez miydi?
Senin süte memeye olan alışkanlığın kalmadı;mektepten nefret
ederdin;oda geçti gitti.

O dostluk,o alışkanlık onların varlık duvarlarına akseden ışıktı.
O ışık güneşe döndü gitti.

Hak güneşin ışığı her her neye düşerse,ey yiğidim sen ona aşık
olursun.

Böylece sevdiğin her varlıktaki güzellik Allah'tan geliyor.Sen her
neye aşık olursan o şey ilahi sıfatlardan biri ile yadızlaşmış,nurlanmış.
Gönül verdiğin şeyin yaldızı aslına gidip de o çirkinleşince,bakırı
meydana çıkınca,tabiatın ona doyar,ondan hoşlanmaz,onu boşlayıverir.
Sevgilinin seni büyüleyen o yaldızı güzelliğinden elini ayağını
çek;bilgisizlik yüzünden sahte bir madeni altın sanıp da hoşdeme.
Çünkü sahte şeylerdeki hoşluk,güzellik iğretidir.Görünüşte süslü ve
püslüdür ama altında süssüzlük ve çirkinlik vardır.

Fani varlıklarda görülen güzellik,ilahi güzelliğin iğreti olarak
onlara aksetmesinden ibarettir.Akseden o nur,günün birinde aslına geri
dönecektir.Bu yüzden ey salik;iğreti güzelliklere bakmada ,sen onun
aslını,yani güzelliği vereni ara!

Güneşin duvara düşen nuru,yine güneşe gider.Sen duvara düşen nura
değilde,o nuru düşürene,yani güneşe git.Sana layık olan da odur.
Mademki oluktan su akmadı,yani güzellerden vefa görmedin;bundan
sonra suyu sen göklerden elde et.


MESNEVİ
 
Üst Alt