cahitkaraalp
New member
- Katılım
- 10 Haz 2010
- Mesajlar
- 3
- Tepkime puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
YAYINCILIĞIN MEALİNDEKİ YANLIŞLAR
Bir yüzünde “Kur’an-ıKerim Ve Kelime Meali” öbür yüzünde ise “Kur’ân-ı Kerim Renkli Lugatı Ve İrab Kılavuzu” yazan eleştiri konusu ettiğim bu meal Hace Ahmet Didin tarafından hazırlanmış, Tarık Polat tarafından renklendirilmiş ve Rayiha yayıncılık tarafından 2005 yılında basılmıştır. Meal, Kur’ân öğrencilerine kelimelerin Arapça ve türkçe karşılığını bulmalarında pratik sağlaması amacıyla hazırlanmıştır.
Bu meali ilk olarak 2006 yılının sonlarında elime almıştım.Okumadığım için meale emek mahsülü ve başarılı nitelemesinde bulunmuştum.Ancak fazla bir zaman geçmeden gözüme takılan bir ayetin yanlış çevrildiğini gördüm, önemsemedim.Bir kaç sayfaya daha göz attığımda baktım ki okuduğum her sayfada yanlışlar çıkmaya başladı.Meali bana gösteren arkadaşı uyardım. Dikkatli olmasını, mealin aceleye getirilmiş olabileceğini bu sebeble de içinde zaman zaman yanlışların çıkabileceğini belirttim.O zaman tefsir alanında yüksek lisans yaptığım için tezimle meşgul olduğumdan meali inceleme fırsatım yoktu.Bir kaç ay sonra Konya’ da kitapçı bir arkadaş bu mealin su gibi sattığını, ülkenin her yerine ulaştırıldığını; imam-hatiplerin, ilahiyatçıların, müftülerin bu meali temin etmek için sipariş verdiklerini söyledi.Benden meale göz atmam için istekte bulundu, bir kaç gün incelemek üzere teklifini kabul ettim.Bir kaç gün geceli gündüzlü incelemem sonunda sadece bir kaç cüzde bir çok fahiş hata saptamıştım.Kitapçı arkadaşa bu mealin asla satılmaması gerektiğini benim daha da incelemem gerektiğini belirttim.
Tez zamanımdan çalarak iki ayımı bu meali incelemeye ayırdım.incelememin sonunda karşıma çıkan tablo ürkütücü ve üzücü idi.Kur’an ayetlerinin altıda biri yanlış çevrilmişti.Bin küsür ayetin yanlış çevrilmiş olması ve neredeyse her ayette birden fazla yanlışın yapılmış olması yanlış sayısını binlere vardırıyordu.Yanlışlar ne kemiyet ne de keyfiyet bakımından azımsanamazdı.Çünkü çok fahiş hatalar yapılmıştı. Bir kuran öğrencisi olarak benim görevim diğer Kur'ân taliplerini uyarmaktı.
Bir arkadaş oturmamızda bu mealdeki hataları anlatıyordum.Şu an Akademi Dershanesinde Arapça hocası olarak çalışan ve o zaman Ribat Fm İç Anadolu Bölge radyosunda Radyo Dershanesi adı altında Arapça dersleri veren Salih Zeki Keş hoca bu çalışmamın daha geniş kitlelere ulaştırılması gerektiğini söyledi ve beni radyoda konuşmam için davet etti.Resmi görevim gereği izin almam gerekiyordu, izin çıkmadığı içinde çalışma kağıtlarımı Salih hocaya verdim ve benim adıma kendisinin bu çalışmayı duyurmasını rica ettim.Kendisi de çok güzel bir dil ve üslub ile bu çalışmayı radyodan duyurdu.Bu radyo duyurusu üzerine dinleyenler tepki amaçlı açtıkları telefonlarla Rayiha Yayıncılığın merkez telefonlarını kilitledi.Radyo yayınının ulaştığı yerlerde Rayihanın mealinin satışı bitme noktasına geldi.O zamanlar Konya'da ikamet etmekte olduğumdan oradaki tüm kitapçıları gezdik ve uyardık.Bu çalışmamız üzerine Konya'da bir çok kitapçıda meal raflardan kaldırıldı.
Rayiha Yayıncılıktan bir kaç isim bizimle görüşmeye geldiler.Radyoda kendilerinden habersiz haklarında yayın yapmamızın yanlışlığını anlattılar.Allah rızası için meali bastıklarını ve dağıtmada büyük emek harcadıklarını söylediler.Bizim ifade ettiğimiz yanlışların bulunması halinde ise mealin hemen toplatılacağını ve paraların iade edileceğini , Prof’lardan oluşan bir heyet kuracaklarını ve yanlışların olması halinde düzeltme yapılacağını söylediler.Ellerine yazılı bir çalışma vermemizi istediler. Ben de yanlış çevirilerin içinden seçtiğim 25 ayetin yanlış çevirimini ilmi bir dille eleştiren, 12 sayfalık el yazılı çalışmamı kendilerine verdim.Çalışmam bitmiş ancak çalışmamı bilgisayar ortamına dökememiştim.Çünkü çok zaman istiyordu, benimde bu kadar zamanım yoktu.Sonra benim tezimle ilgilenmem ve Mardin'e tayinimin çıkması beni bu mealle uğraşmaktan men etti.
2009 yılının Mart ayında yeni baskıları yayınlanan Rayiha Yayıncılığın mealini yanlışları düzeltmiş olmaları umudu ile elime aldım. Çünkü komisyon kurulacak ve yanlışlar düzeltilecekti. Ancak elimdeki notlarımla karşılaştırma yaptığımda benim kendilerine verdiğim çalışmamdaki 25 ayetin bile hepsinin düzeltilmediğini gördüm. Geriye kalan binlere varan hatalar aynen yerinde saymaktaydı. Zaman sıkıntım olmadığı için bu mealdeki hataları herkesin rahat anlayabileceği şekilde bilgisayar ortamına dökmeyi ve Kur'ân taliplerine duyurmayı görev bildim.
Yayınevinden gelen bir kaç isimle görüştüğümüz 2007 yılından 2009 yılına kadar kayda değer bir çabanın harcanmamış olması meali yayınlayanlar hakkındaki iyi zannımızı bitirmiştir. İnternet ortamından, bu güne kadar bu meale bir eleştiri yazısı yazan olmuş mudur? Diye baktığımda, Prof. Dr. M Emin Ay hocaefendi tarafından Yenidünya Dergisinin 2006 Temmuz sayısında kaleme alınan bir övgü yazısı dışında hiçbir yazı bulamadım. Sözkonusu övgü yazısında, hocaefendi “Ğafir” isminin “Mümin” suresinin ikinci ismi olarak yazılması gerekirken “Müminun” süresine yazılmış olduğunu ve bununda tashih edilmesi gereken bir yanlış olduğunu söylüyordu, belirtilen yanlışta sonraki baskılarda düzeltilmiştir.Hocaefendinin sadece bir hataya işaret etmiş olması meali okumadığını göstermektedir.Bir akademisyene meali okumadan tavsiye etmenin doğru olmadığını hatırlatmanın haddim olmadığını biliyorum.Ayrıca hocaefendi meal yazarının Kur'ân'ı bir dua metni haline getirmesinden de övgü ile bahseder.Kur'ân talipleri dua ayetleri olarak verilen yerlere baktıklarında ayetlerin sınıflandırıldığını ve dua dili olmayan haber ayetlerinin bile dua ayetleri kapsamına alındığını görürler.Örneğin mealde depremden korunma duası olarak Zilzal Suresi dua ayeti olarak gösterilir.Meali yayınlayan yayınevinin çıkardığı her baskıda bazı yanlışları düzeltmesine rağmen, düzelttiği yanlışlarla ilgili okuyuculara herhangi bir bilgi vermemiş olmaları ilmi disipline sığmayan bir davranıştır.
Çalışmamızda mealin Ocak 2006 baskısını esas aldık.Ancak bu güne kadar mealin yayınlanan her baskısını da gözden geçirdik.Çalışmamızı sure sure yaptık.İlk baştaki sütunda hata numarasını, sonraki sütunda sure numarasını bir sonraki sütunda da ayet numarasını verdik."Rayihanın Yanlış Çevirisi" ve "Çevirinin Doğrusu" şeklinde iki bölüme ayırdık.
"Rayihanın Yanlış Çevirisi" bölümünde koyu siyah ve italik olan yerler "yanlış olan" yerlerdir.Altı çizili olan yerler ise "ayet arapçasında olmadığıhalde yazar tarafından eklenen ve yanlış çeviriden kaynaklanan fazlalıklardır." Yine aynı bölümde yer alan çeviri başlarındaki üç yıldız işareti, “mealin mart 2009 baskısında düzeltilen ayetleri", iki yıldız işareti, "kısmen düzeltilen ayetleri", tek yıldız işareti ise "düzeltilmeye çalışılırken daha da yanlış hale getirilen ayetleri" simgelemek için konulmuştur.(Zaten bu düzeltilerin hepsi onu geçmez.)
"Çevirinin Doğrusu" bölümü ise bir çok mealden de faydalanarak hazırladığımız kendi çevirimizdir .Bu bölümde koyu siyah ve italik olan kısım "öbür sütundaki yanlış olan kısmın doğrusunu" gösterir.Bu bölümdeki altı çizili olan yerler ise "ayet arapçasında olduğu halde Rayihanın mealinde olmayan,çeviriye yansımamış olan yerlerdir." Yine aynı bölümdeki ayet sonlarına koyduğumuz tek yıldız işareti "Rayihanın yanlış çevirisinin başka meallerdede bulunduğunu" gösterir.Bizce yanlış olan bu çevirileri yıldızla simgelemiş olmamız ilmi duyarlılığımız gereğidir.(Zaten tek yıldız işaretli yerlerin sayısı yirmiyi geçmez.)
Bu mealde biz sadece Arap dil kurallarının çiğnenmesine dikkat ettik..Çeviri uslubuna,Türk dilini yanlış kullanmasına ve bir mealde dikkat edilmesi gereken daha bir çok konuya eğilmedik.Arap dil kurallarını fazlasıyla çiğneyen bir meali söz konusu ettiğimiz yönlerden incelemeyi bu meal için lüks gördük.Çalışmamızın uzamaması ve bazı ayetlerde yapılan yanlışların izahını sütunlarda yapmanın zor olması gibi nedenlerle metnini sütünlara almadığımız ve sure sonunda ki not kısmında: “Buradaki yanlışlarada bakılabilir” diye belirttiğimiz yanlış çevrilmiş ayet sayısı 580'dir.Metnini sütunlara taşıdığımız yanlış çevrilen ayet sayısı ise 479 dur.
Devam
1-MEAL HAKKINDA
Bir yüzünde “Kur’an-ıKerim Ve Kelime Meali” öbür yüzünde ise “Kur’ân-ı Kerim Renkli Lugatı Ve İrab Kılavuzu” yazan eleştiri konusu ettiğim bu meal Hace Ahmet Didin tarafından hazırlanmış, Tarık Polat tarafından renklendirilmiş ve Rayiha yayıncılık tarafından 2005 yılında basılmıştır. Meal, Kur’ân öğrencilerine kelimelerin Arapça ve türkçe karşılığını bulmalarında pratik sağlaması amacıyla hazırlanmıştır.
2-MEALLE İLGİLİ BİR GEÇMİŞ
Bu meali ilk olarak 2006 yılının sonlarında elime almıştım.Okumadığım için meale emek mahsülü ve başarılı nitelemesinde bulunmuştum.Ancak fazla bir zaman geçmeden gözüme takılan bir ayetin yanlış çevrildiğini gördüm, önemsemedim.Bir kaç sayfaya daha göz attığımda baktım ki okuduğum her sayfada yanlışlar çıkmaya başladı.Meali bana gösteren arkadaşı uyardım. Dikkatli olmasını, mealin aceleye getirilmiş olabileceğini bu sebeble de içinde zaman zaman yanlışların çıkabileceğini belirttim.O zaman tefsir alanında yüksek lisans yaptığım için tezimle meşgul olduğumdan meali inceleme fırsatım yoktu.Bir kaç ay sonra Konya’ da kitapçı bir arkadaş bu mealin su gibi sattığını, ülkenin her yerine ulaştırıldığını; imam-hatiplerin, ilahiyatçıların, müftülerin bu meali temin etmek için sipariş verdiklerini söyledi.Benden meale göz atmam için istekte bulundu, bir kaç gün incelemek üzere teklifini kabul ettim.Bir kaç gün geceli gündüzlü incelemem sonunda sadece bir kaç cüzde bir çok fahiş hata saptamıştım.Kitapçı arkadaşa bu mealin asla satılmaması gerektiğini benim daha da incelemem gerektiğini belirttim.
Tez zamanımdan çalarak iki ayımı bu meali incelemeye ayırdım.incelememin sonunda karşıma çıkan tablo ürkütücü ve üzücü idi.Kur’an ayetlerinin altıda biri yanlış çevrilmişti.Bin küsür ayetin yanlış çevrilmiş olması ve neredeyse her ayette birden fazla yanlışın yapılmış olması yanlış sayısını binlere vardırıyordu.Yanlışlar ne kemiyet ne de keyfiyet bakımından azımsanamazdı.Çünkü çok fahiş hatalar yapılmıştı. Bir kuran öğrencisi olarak benim görevim diğer Kur'ân taliplerini uyarmaktı.
Bir arkadaş oturmamızda bu mealdeki hataları anlatıyordum.Şu an Akademi Dershanesinde Arapça hocası olarak çalışan ve o zaman Ribat Fm İç Anadolu Bölge radyosunda Radyo Dershanesi adı altında Arapça dersleri veren Salih Zeki Keş hoca bu çalışmamın daha geniş kitlelere ulaştırılması gerektiğini söyledi ve beni radyoda konuşmam için davet etti.Resmi görevim gereği izin almam gerekiyordu, izin çıkmadığı içinde çalışma kağıtlarımı Salih hocaya verdim ve benim adıma kendisinin bu çalışmayı duyurmasını rica ettim.Kendisi de çok güzel bir dil ve üslub ile bu çalışmayı radyodan duyurdu.Bu radyo duyurusu üzerine dinleyenler tepki amaçlı açtıkları telefonlarla Rayiha Yayıncılığın merkez telefonlarını kilitledi.Radyo yayınının ulaştığı yerlerde Rayihanın mealinin satışı bitme noktasına geldi.O zamanlar Konya'da ikamet etmekte olduğumdan oradaki tüm kitapçıları gezdik ve uyardık.Bu çalışmamız üzerine Konya'da bir çok kitapçıda meal raflardan kaldırıldı.
Rayiha Yayıncılıktan bir kaç isim bizimle görüşmeye geldiler.Radyoda kendilerinden habersiz haklarında yayın yapmamızın yanlışlığını anlattılar.Allah rızası için meali bastıklarını ve dağıtmada büyük emek harcadıklarını söylediler.Bizim ifade ettiğimiz yanlışların bulunması halinde ise mealin hemen toplatılacağını ve paraların iade edileceğini , Prof’lardan oluşan bir heyet kuracaklarını ve yanlışların olması halinde düzeltme yapılacağını söylediler.Ellerine yazılı bir çalışma vermemizi istediler. Ben de yanlış çevirilerin içinden seçtiğim 25 ayetin yanlış çevirimini ilmi bir dille eleştiren, 12 sayfalık el yazılı çalışmamı kendilerine verdim.Çalışmam bitmiş ancak çalışmamı bilgisayar ortamına dökememiştim.Çünkü çok zaman istiyordu, benimde bu kadar zamanım yoktu.Sonra benim tezimle ilgilenmem ve Mardin'e tayinimin çıkması beni bu mealle uğraşmaktan men etti.
2009 yılının Mart ayında yeni baskıları yayınlanan Rayiha Yayıncılığın mealini yanlışları düzeltmiş olmaları umudu ile elime aldım. Çünkü komisyon kurulacak ve yanlışlar düzeltilecekti. Ancak elimdeki notlarımla karşılaştırma yaptığımda benim kendilerine verdiğim çalışmamdaki 25 ayetin bile hepsinin düzeltilmediğini gördüm. Geriye kalan binlere varan hatalar aynen yerinde saymaktaydı. Zaman sıkıntım olmadığı için bu mealdeki hataları herkesin rahat anlayabileceği şekilde bilgisayar ortamına dökmeyi ve Kur'ân taliplerine duyurmayı görev bildim.
Yayınevinden gelen bir kaç isimle görüştüğümüz 2007 yılından 2009 yılına kadar kayda değer bir çabanın harcanmamış olması meali yayınlayanlar hakkındaki iyi zannımızı bitirmiştir. İnternet ortamından, bu güne kadar bu meale bir eleştiri yazısı yazan olmuş mudur? Diye baktığımda, Prof. Dr. M Emin Ay hocaefendi tarafından Yenidünya Dergisinin 2006 Temmuz sayısında kaleme alınan bir övgü yazısı dışında hiçbir yazı bulamadım. Sözkonusu övgü yazısında, hocaefendi “Ğafir” isminin “Mümin” suresinin ikinci ismi olarak yazılması gerekirken “Müminun” süresine yazılmış olduğunu ve bununda tashih edilmesi gereken bir yanlış olduğunu söylüyordu, belirtilen yanlışta sonraki baskılarda düzeltilmiştir.Hocaefendinin sadece bir hataya işaret etmiş olması meali okumadığını göstermektedir.Bir akademisyene meali okumadan tavsiye etmenin doğru olmadığını hatırlatmanın haddim olmadığını biliyorum.Ayrıca hocaefendi meal yazarının Kur'ân'ı bir dua metni haline getirmesinden de övgü ile bahseder.Kur'ân talipleri dua ayetleri olarak verilen yerlere baktıklarında ayetlerin sınıflandırıldığını ve dua dili olmayan haber ayetlerinin bile dua ayetleri kapsamına alındığını görürler.Örneğin mealde depremden korunma duası olarak Zilzal Suresi dua ayeti olarak gösterilir.Meali yayınlayan yayınevinin çıkardığı her baskıda bazı yanlışları düzeltmesine rağmen, düzelttiği yanlışlarla ilgili okuyuculara herhangi bir bilgi vermemiş olmaları ilmi disipline sığmayan bir davranıştır.
3-ÇALIŞMAMIZDAN FAYDALANMAK İSTEYENLERE
Çalışmamızda mealin Ocak 2006 baskısını esas aldık.Ancak bu güne kadar mealin yayınlanan her baskısını da gözden geçirdik.Çalışmamızı sure sure yaptık.İlk baştaki sütunda hata numarasını, sonraki sütunda sure numarasını bir sonraki sütunda da ayet numarasını verdik."Rayihanın Yanlış Çevirisi" ve "Çevirinin Doğrusu" şeklinde iki bölüme ayırdık.
"Rayihanın Yanlış Çevirisi" bölümünde koyu siyah ve italik olan yerler "yanlış olan" yerlerdir.Altı çizili olan yerler ise "ayet arapçasında olmadığıhalde yazar tarafından eklenen ve yanlış çeviriden kaynaklanan fazlalıklardır." Yine aynı bölümde yer alan çeviri başlarındaki üç yıldız işareti, “mealin mart 2009 baskısında düzeltilen ayetleri", iki yıldız işareti, "kısmen düzeltilen ayetleri", tek yıldız işareti ise "düzeltilmeye çalışılırken daha da yanlış hale getirilen ayetleri" simgelemek için konulmuştur.(Zaten bu düzeltilerin hepsi onu geçmez.)
"Çevirinin Doğrusu" bölümü ise bir çok mealden de faydalanarak hazırladığımız kendi çevirimizdir .Bu bölümde koyu siyah ve italik olan kısım "öbür sütundaki yanlış olan kısmın doğrusunu" gösterir.Bu bölümdeki altı çizili olan yerler ise "ayet arapçasında olduğu halde Rayihanın mealinde olmayan,çeviriye yansımamış olan yerlerdir." Yine aynı bölümdeki ayet sonlarına koyduğumuz tek yıldız işareti "Rayihanın yanlış çevirisinin başka meallerdede bulunduğunu" gösterir.Bizce yanlış olan bu çevirileri yıldızla simgelemiş olmamız ilmi duyarlılığımız gereğidir.(Zaten tek yıldız işaretli yerlerin sayısı yirmiyi geçmez.)
Bu mealde biz sadece Arap dil kurallarının çiğnenmesine dikkat ettik..Çeviri uslubuna,Türk dilini yanlış kullanmasına ve bir mealde dikkat edilmesi gereken daha bir çok konuya eğilmedik.Arap dil kurallarını fazlasıyla çiğneyen bir meali söz konusu ettiğimiz yönlerden incelemeyi bu meal için lüks gördük.Çalışmamızın uzamaması ve bazı ayetlerde yapılan yanlışların izahını sütunlarda yapmanın zor olması gibi nedenlerle metnini sütünlara almadığımız ve sure sonunda ki not kısmında: “Buradaki yanlışlarada bakılabilir” diye belirttiğimiz yanlış çevrilmiş ayet sayısı 580'dir.Metnini sütunlara taşıdığımız yanlış çevrilen ayet sayısı ise 479 dur.
Devam
Moderatör tarafında düzenlendi: