İfrit, 4 tanedir ve hepsinin görevi ayrıdır. Onlara bağlı hizmet eden orduları vardır. İfrit, iblisten sonra Allahın yarattığı en güçlü mahlûktur. İnsanlara musallat olur. En çok Allah'ı zikredenlere musallat olur. Amacı Âdem (A.S) zürriyetini yoldan saptırmak ve onları hayatı boyunca mutsuz etmek, karı koca arasına girip yuva yıkmaktır. Çünkü Âdem (A.S)'ın zürriyetinin çoğalmasına dayanamazlar. En tehlikeli olanı Mardin ve Nusaybin cinleridir. Emir komuta sisteminde çalışırlar. Görevlerini bitirince üstlerine rapor verip kişiyi terk ederler.
Peri, dişi cinlerdir.
Karabasan, geceleri uykuda insanların üzerine oturup onlara sıkıntı veren cin tayfasıdır.
Tagut, yeryüzünde iblise hizmet eden insan şeytanlardır. Onlar da aynı şekilde insanları Allahı'n yolundan saptırırlar.
Cinler ne yerler, ne içerler: Onların beslenme şekilleri kokudur, enerji varlıklar oldukları için bizim gibi yemek yemezler. Pişmiş pilav kokusuna bayılırlar. Ayrıca kemik artığı et kokusu en sevdikleri kokulardır. Kim sofraya oturduğunda “Besmele” çekmezse yemeğini kâfir cinlerle paylaşır. Peygamberimiz (S.A.V):: “Özellikle et yemeği yediğiniz zaman elerinizi mutlaka yıkayın, yoksa yağlı elleri yalarlar.” buyurmuşlardır. Sigara dumanını çok severler. Kâfir olanları, kan, irin, hayvan pisliği kokularını çok sever.
Nerelerde yaşarlar, hangi mekânları severler: En çok mezarlıklarda yaşarlar, Harabe, ıssız yerleri severler, namaz kılınmayan evlerde, pis ve Kur'ân okunmayan evler mekânlarıdır. Çok pis insanları çok severler. Özellikle pis insanların kokularına bayılırlar. Peygamberimiz (S.A.V): “Her kim evine girerken ‘Bismillâh' demezse bilsin ki evine iblisle birlikte girer.” buyurmuştur. Kim yatağa besmelesiz girerse onunla birlikte yatarlar. Onlar da şöyle der: “Hem barınacak yer buldum, hem doyacak sofra buldum, hem de yatacak yatak buldum” . Herşeyin başı besmeledir. Evlerde en çok banyo ve tuvalette bulunurlar. Tuvalete girince özellikle Allah'ı hatırlatırlar. Mü'min cinler camilerde, mü'min evlerde barınırlar. Evlerde mü'min cinlerin bulunması iyidir. Çünkü onlar zülmanilere karşı koruma görevi yaparlar. Hamamlar, çöplükler, ağaç dipleri en çok barındıkları yerlerdir. Kâinatın her tarafı onlarla doludur, bütün evler onların mekânıdır. Müslüman kişilerin evinde müslüman cinler vardır. Kâfir kişilerin evinde kâfir cinler vardır. Nusaybin cinleri çok meşhurdur. İlk defa da müslüman olanlar Kâbe cinleridir.
İnsan bedeninde de barınırlar mı: Kâfir cinler insan bedenini sahiplenirler. Bir insan bedenini sahiplendiler mi boğazda yalıya yerleşmiş gibi sevinirler. Orada çok rahat ederler. O kişinin ağzını, gözünü, beynini, kalbini kullanırlar. Çıkmak zorunda kalınca da, anne kucağından koparılıyormuş gibi bağırırlar.
Ömürleri ne kadardır : Ömürleri çok uzundur. Sahâbe zamanından bugüne kadar yaşayan cinler vardır. 1000, 1500 sene ömürleri vardır.
Kimlere musallat olurlar: Özellikle kendi yolundakilerle uğraşmazlar; ama kendi yolundan biri Allah yoluna girerse ona çok musallat olurlar. Ümitsiz, mutsuz, korkak kimselerin zayıf bir anını kolaylayıp, çok rahat bedenlerine girip o bedeni kendi bedenleri gibi kullanırlar.
Cinler nelerden hiç hoşlanmazlar: Kâfir cinler Yâsin'i, ezanı ve tekbiri hiç sevmezler. Bunu duydukları anda zangır zangır titrerler. Namaz anını hiç sevmezler, secde anında çok azap çekerler, çırpınırlar. Kur'ân okunan evleri hiç sevmezler. Çünkü o zaman Rahmâniler gelir. Rahmânilerin olduğu yerde zülmanîler barınamazlar. Allah sohbetine hiç dayanamaz ve hemen oradan kaçarlar.
En çok neden korkarlar: Kâfir cinler ihlâslı bir müslümandan korktukları kadar hiçbir şeyden korkmazlar. Allah'ın evliyalarını hiç sevmezler, onlardan çok korkarlar.
Cinleri en kahreden şey nedir: “ Allah seni kahretsin” kelimesini hiç sevmezler. Aslında zaten Allah'ın rahmetini kaybetmişlerdir. Ama bunu Adem (A.S)'ın. zürriyetinden duymak, çok ağırlarına gider ve bu onları kahreder.
Cinlerden korunma yolu nelerdir: En önemlisi koruma kalkanının altına girmektir. Allah'ın başlarının üzerine emrinden bir ruh yerleştirdiklerinin içine hiçbir cin girip onu sahiplenemez. Her zaman abdestli dolaşmak lâzımdır. Her zaman “Besmele” çekmeyi alışkanlık haline getirmemiz lâzımdır.
Kâfir cinler insan vücuduna nerelerden girerler: Ağızdan, burundan, kulaktan, ayaklardan, parmak uçlarından tırnak aralarından her yerden girebilirler. Bu hissedilmez. Çıkışta çok zor çıkarlar. Müslüman olup da mü'min olmayan cinler, insan vücuduna girerler ama onun günah olduğunu bilmezler. Daha ziyade çocuk yaştaki cinlerdir. Onları çıkarmak kolaydır. Bize “Yâsin okuyun ya da tekbir getirin ki yolumuzu bulalım” diye yardım isterler. Yasin'in özelliği yol göstermesidir. Kendi kendine çıkamazlar.
İnsan vücudunda nerelerde saklanırlar: En çok kasıklarda saklanırlar. Sırasıyla ensede, diz kapak altlarında, sol kol altında, çünkü sağ tarafta hayra yönelik amellerimizi yazan melek vardır. Oraya gelemezler. Beden sahibini bazen ateşlendirirler, bazen sol kolu uyuştururlar ve ağrı verirler. O ağrıyı dumanla verirler. Genelde sabah kalkınca sol kolda uyuşukluk olur. Sol tarafta kalbin bulunduğu bölge necis olduğu için orayı seçerler.
Kişi, kendi içinde cin olup olmadığını nasıl anlayabilir: Sabahları çok zor uyanıyorsa, namazlarda çok vesvese oluyorsa, abdest anında akla hayale gelmeyen vesveseler geliyorsa, eşiyle çok şiddetli geçimsizliği varsa, eşinin yüzünü bir anda değişik görüyorsa, gözleri kan çanağı gibi kırmızıysa, sol kolda uyuşmalar oluyorsa, bunlar bariz belirtilerdir.
Eğer gece geç vakitlerde yorgun uyanıyorsa, banyoda, tuvalette çok uzun kalıyorsa, ani sinirlenmeleri varsa, yatakta çok sağa sola dönüyorsa, uykuda dişlerini gıcırdatıyorsa, eşine karşı sebepsiz soğuksa, bir anda kendini kaybediyorsa, bir anda kramp şeklinde ağrı giriyorsa, bir anda uyku basıyorsa, iki ayrı insan gibi farklı kişilikler sergiliyorsa, mutlak surette bu o kişinin bedenin içinde cin olduğunu gösterir.
Beden dışında cin olduğu nasıl anlaşılır: Onlar da rüya âleminde kendilerini göstererek alıştırırlar. Hiç acele etmezler, çok sabırlıdırlar. Kedi, köpek ve yılan olarak görülürler. Eğer uykuda yılan sokuyorsa uyanınca soktuğu yerde kişi acı hisseder. Yerde fare gibi koşuşan siyah karaltılar görüyorsa, karanlıktan korkuyorsa, arkadan biri beni takip ediyor korkusu varsa, biri tarafından devamlı gözetleniyor hissine kapılıyorsa, namazlarda arkasında biri varmış gibi hissediyorsa, kâfir cinler tarafından gözetleniyor demektir. Zaman kollayıp mutlak surette müsait bir anda içine girme yollarını arıyorlardır. Devamlı zaman kollarlar. Üzgün ve ümitsiz anlarında “fırsat bu fırsattır” deyip saldırırlar, aynı tilki gibidirler. Çok sabırlıdır ve hiç vazgeçmezler.