Selamların en güzeli sana olsun karanlıklar ortasın da doğup alemi aydınlatan nur....
Ya resulallah!(isyan etmeden)sesizce,feryad ediyoruz,nefsimize ve şeytana feryatlae ediyoruz."Neolur beni bırakın!...Tuzaklarınıza her seferinde düşmekten usandım.Artık gitmek istiyorum.O güzel resule gidip feryadı-figan etmek istiyorum.Kapısında kıtmımir olmak istiyorum."Onunla bir gülmüşde ben olmak istiyorum."
Ya resulallah!Sana gelmek istiyoruz.Huzurunda ağlayıp şefatini dilemek istiyoruz.Seni yanımızda,gönlümüzde ve her zerremizde hissetmek istiyoruz.Yoksa ey nebi....gönlümüzdeki yerini beyenmedinmi?Bizlerde biliyoruz gönüllerimizin aydınlık olmadığını ve içindekileri;ama temizlemeye gücümüz yetmiyor.Ve şimdi senden yardım diliyoruz.Kabeyi putlardan temizleyip gönüllere nur yerleştirdiğin gibi...Gönüllerimizi temizleyipnurunun gönüllerimize yerleşmesini istiyoruz.
Ya resulallah!Dil lal oluyor,susuzluğumuzu anlatmakta.Sadece susup seyretmek düşüyor bize.Hiç bir sesin olmadığı bir çölü seyrediyoruz.Rüzgarın bile esmediği bir çölü....Yılanların akreplerin kol gezdiği bir çölü seyrediyoruz.Boynumuz bükük,gönüllerimiz kırık bir şekilde yağmuru bekliyoruz.Her birimizin elinde tutup"haydi daha ne duruyorsunuz.Ben sizin gelmenizi bekliyorum"demeni bekliyoruz.Biz rahmet yağmurlarını bekliyoruz.Rahmet rüzgarına tutulup sana gelmek istiyoruz...
Ya resulallah!Ne olur gel artık.Bu hal dayanılmaz oldu.Seni sevmek isteyipte sevememenın acısı büyüyüpte dağlar kadar oldu.Ey nebi!ne olur gel.Sana uzattığımız şu kara ellerimizi tut ki nurlansın.Tut ki karanlıklardan kurtulup sana gelelim.Karanlıklarda zincirlenmiş şu gönüllerimizi senin nurunla aydınlatalım.
Sen yaratılmışların en merhametlisisin.Bizleri merhamet ve şefkatinle sev.Layık olmadığımızı biliyoruz,ama yinede bizi sev.Bizler beyaz kuşlar içinde,siyah,topal,kanatları kırık bir kuş farzet ve bizleri öyle sev.Topalım yürüyemiyorum kanatlarım kırık uçupta siyah rengimi beyazlaştıramıyorum.Ne olur gel bizi al ve şefkatinle besle.Kırık kanatlarımızı iyileştirip hakka uçmayı öğret.Yürümeyi öğret ümmetinin gariplerine gidip onlara yardım etmeyi öğret.Yürümez iken sana koşmayı öğret.
Ya resulallah!Bizler bataklıklar içinde kalmı,çırpındıkça batan bir garip farzet işte bu garip yardım diler.Seni ister,Gül susuz ölüyorsa bizlerde sensiz ölüyoruz.Ve bizi duymadığına yardım etmeyeceğine inanmıyoruz.Sen,sana taş atan elin nurlanması için dua edensin.Biz bunu duyduktan sonra nasıl senden ümidimizi keseriz.
Sen bir hazinesin öyle bir hazinesin ki ne eşin var ne benzerin.Kokusu ve nuru asırları aşıp gelen bir hazinesin.Bizler yıllarca deyersiz maddi hazinelerin peşinden koşmuş biir avuç günahkar.Ama artık seni arıyoruz.Hazineyi gönüllerimizin derinliklerinde öyle gömmüşüz ki çoğumuz bulamadan ölüp gidiyoruz.
Ya resulallah!Kazmamız tevhid,küreklerimiz ise senin sünnetin oldu.Gönüllerimize kazmayı hervuruşumuz da (her Allah deyişimiz de)karşımıza riya,kibir,haset ve nice şeyler çıkıyor.Gönüllerimizdeki nurun üstünü o kadar sıkı örtmüşüz ki,kibrin kötü olduğunu bildiğimizve duyduğumuz halde onu gönüllerimizden kazıyıp atamıyoruz.
Ya resulallah!Sen peygamberlerin en merhametlisisin.Bizleri bu halde bırakmayacağını biliyoruz.Hep hayeller kuruyoruz.Bizlerin bilmediği sevgiyle bizleri sevdiğini hayal ediyoruz.Ümitsiz deyiliz ümitli olmayı sen öğretmiştin.Şimdi bizlerde ümitliyiz.Biz seni istiyoruz senin sevgini istiyoruz.Bu dünyada göremedik,ama;korkarız sultanım seni hiç görememekten.Ne mal istiyoruz nede cennet bizler seni istiyoruz.Ve sultanım biz senin bizleri bırskıp uzaklara gitmeyeceğini biliyor ve hasretle senin gelmeni bekliyoruz.
Ya resulallah!(isyan etmeden)sesizce,feryad ediyoruz,nefsimize ve şeytana feryatlae ediyoruz."Neolur beni bırakın!...Tuzaklarınıza her seferinde düşmekten usandım.Artık gitmek istiyorum.O güzel resule gidip feryadı-figan etmek istiyorum.Kapısında kıtmımir olmak istiyorum."Onunla bir gülmüşde ben olmak istiyorum."
Ya resulallah!Sana gelmek istiyoruz.Huzurunda ağlayıp şefatini dilemek istiyoruz.Seni yanımızda,gönlümüzde ve her zerremizde hissetmek istiyoruz.Yoksa ey nebi....gönlümüzdeki yerini beyenmedinmi?Bizlerde biliyoruz gönüllerimizin aydınlık olmadığını ve içindekileri;ama temizlemeye gücümüz yetmiyor.Ve şimdi senden yardım diliyoruz.Kabeyi putlardan temizleyip gönüllere nur yerleştirdiğin gibi...Gönüllerimizi temizleyipnurunun gönüllerimize yerleşmesini istiyoruz.
Ya resulallah!Dil lal oluyor,susuzluğumuzu anlatmakta.Sadece susup seyretmek düşüyor bize.Hiç bir sesin olmadığı bir çölü seyrediyoruz.Rüzgarın bile esmediği bir çölü....Yılanların akreplerin kol gezdiği bir çölü seyrediyoruz.Boynumuz bükük,gönüllerimiz kırık bir şekilde yağmuru bekliyoruz.Her birimizin elinde tutup"haydi daha ne duruyorsunuz.Ben sizin gelmenizi bekliyorum"demeni bekliyoruz.Biz rahmet yağmurlarını bekliyoruz.Rahmet rüzgarına tutulup sana gelmek istiyoruz...
Ya resulallah!Ne olur gel artık.Bu hal dayanılmaz oldu.Seni sevmek isteyipte sevememenın acısı büyüyüpte dağlar kadar oldu.Ey nebi!ne olur gel.Sana uzattığımız şu kara ellerimizi tut ki nurlansın.Tut ki karanlıklardan kurtulup sana gelelim.Karanlıklarda zincirlenmiş şu gönüllerimizi senin nurunla aydınlatalım.
Sen yaratılmışların en merhametlisisin.Bizleri merhamet ve şefkatinle sev.Layık olmadığımızı biliyoruz,ama yinede bizi sev.Bizler beyaz kuşlar içinde,siyah,topal,kanatları kırık bir kuş farzet ve bizleri öyle sev.Topalım yürüyemiyorum kanatlarım kırık uçupta siyah rengimi beyazlaştıramıyorum.Ne olur gel bizi al ve şefkatinle besle.Kırık kanatlarımızı iyileştirip hakka uçmayı öğret.Yürümeyi öğret ümmetinin gariplerine gidip onlara yardım etmeyi öğret.Yürümez iken sana koşmayı öğret.
Ya resulallah!Bizler bataklıklar içinde kalmı,çırpındıkça batan bir garip farzet işte bu garip yardım diler.Seni ister,Gül susuz ölüyorsa bizlerde sensiz ölüyoruz.Ve bizi duymadığına yardım etmeyeceğine inanmıyoruz.Sen,sana taş atan elin nurlanması için dua edensin.Biz bunu duyduktan sonra nasıl senden ümidimizi keseriz.
Sen bir hazinesin öyle bir hazinesin ki ne eşin var ne benzerin.Kokusu ve nuru asırları aşıp gelen bir hazinesin.Bizler yıllarca deyersiz maddi hazinelerin peşinden koşmuş biir avuç günahkar.Ama artık seni arıyoruz.Hazineyi gönüllerimizin derinliklerinde öyle gömmüşüz ki çoğumuz bulamadan ölüp gidiyoruz.
Ya resulallah!Kazmamız tevhid,küreklerimiz ise senin sünnetin oldu.Gönüllerimize kazmayı hervuruşumuz da (her Allah deyişimiz de)karşımıza riya,kibir,haset ve nice şeyler çıkıyor.Gönüllerimizdeki nurun üstünü o kadar sıkı örtmüşüz ki,kibrin kötü olduğunu bildiğimizve duyduğumuz halde onu gönüllerimizden kazıyıp atamıyoruz.
Ya resulallah!Sen peygamberlerin en merhametlisisin.Bizleri bu halde bırakmayacağını biliyoruz.Hep hayeller kuruyoruz.Bizlerin bilmediği sevgiyle bizleri sevdiğini hayal ediyoruz.Ümitsiz deyiliz ümitli olmayı sen öğretmiştin.Şimdi bizlerde ümitliyiz.Biz seni istiyoruz senin sevgini istiyoruz.Bu dünyada göremedik,ama;korkarız sultanım seni hiç görememekten.Ne mal istiyoruz nede cennet bizler seni istiyoruz.Ve sultanım biz senin bizleri bırskıp uzaklara gitmeyeceğini biliyor ve hasretle senin gelmeni bekliyoruz.