Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bardak Olma Göl Ol

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
BARDAK OLMA GÖL OL
Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. - "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle:
- "Acı" diye cevap verdi.

Usta bu defa da çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:

- "Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.

- "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam, "Hayır" diye cevapladı çırağı.

Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:

- "Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir.

Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış
 
Z

zabotek

Guest
evet: ben bu yazıyı bilmeme rağmen yinede bir teşekkürü borç bilirim.. paylaşımınız her daim ola.. saygılar
 

NUAYMAN

New member
Katılım
1 May 2007
Mesajlar
530
Tepkime puanı
249
Puanları
0
Yaş
51
insan düşünmeden edmiyor hayatımızdaki coğu şeye boştan yere üzüldüğümüzü....
 

Azra

New member
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
2,212
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Yaş
35
Konum
istanbul
Allah razı olsun çok güzel ve anlamlı.
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
ya bardak olacaksın ya göl

ya bardak olacaksın ya göl

Hintli bir ahşap ustası vardı bir gün dostlarından biri oğlunu
getirdi, ustadan onu yanına
çırak almasını istedi. Fakat bu çırak sürekli yakınıp duran, her şeye
bozulan bir çocuk
çıktı. Tahta getirmeye gidiyor, döndüğünde ellerine kıymık battığından
uzun uzun
yakınıyordu. Bir is teslim etmeye gidiyor, döndüğünde yoldan,
sıcaktan, müşterinin
tavrından yakınıyordu. Usta çocuğa bir şeyler anlatmaya çalışıyordu
ama sözlerinin hiçbir
etkisi olmuyordu. Bir gün usta çırağını köye tuz almaya gönderdi.
Çırak ustasının söylediği
gibi, tuzu alıp döndü. Usta bir bardak su getirmesini söyledi. Çırak
bir bardak suyu da
getirdi. Usta, Simdi o tuzu suyun içine at dedi. Çırak ustasının
söylediğini yaptı.
Sonra usta 'Simdi o suyu iç' dedi. Çırak suyu içti ve tabii ki içer
içmez de tükürdü.
Öfkeyle ustasına bakarken, usta 'Nasıldı tadı' diye sordu. Çırak
nefretle, 'Çok acı' dedi.
Usta çocuğa 'Tuzu yanına al gel, gidiyoruz' dedi. Çırak ustasının
peşine takıldı.
Bir süre sonra civardaki gölün kıyısına geldiler. Usta çırağa 'Bütün
tuzu göle dök' dedi.
Çırak söyleneni yaptı. Usta 'Simdi gölün suyundan iç' dedi. Çırak
içti.
'Suyun tadı nasıldı' diye sordu usta. Çırak, 'Çok güzeldi' dedi. 'Peki
tuzun acısını
hissettin mi' diye sordu bu kez de. Çırak 'hayır' dedi. Usta çırağı
karsısına oturtup anlattı:

'Hayattaki bütün olumsuzluklar iste bu bir avuç tuz gibidir. Eğer sen
küçük bir bardak su
isen, nasıl tuzun bütün acısını tattıysan, hayatin bütün
olumsuzluklarından da öyle
etkilenirsin. Eğer sen kişiliğinle ve gönlünle bu önümüzdeki göl gibi
isen, hayatta
karsılaşabileceğin bütün olumsuzluklar seni, o bir avuç tuz gölün
suyunu nasıl etkilediyse
öyle etkiler, bir bardak suda tattığın acıyı vermez sana. Seçim
senindir;
Ya bardak olacaksın ya da göl...

Alıntı
 
Üst Alt