BAKKAL VE PAPAĞAN
Bir bakkalın papağanı vardı.Mavi yeşil rengarenk tüylü,güzel sesli ve çok konuşan bir papağandı.Bakkal bekçiliği yapar,alışveriş yapanlara hoş şakalar yapardı.İnsanlarla tıpkı insan gibi konuşurdu.Papağan gibi ötmede de üstün bir yeteneği vardı.
Efendisi bir gün evine gitmişti.Papağan,dükkanı gözetliyordu.Birden bir kedi girdi dükkana.Kedi bir fareyi kovalıyordu.Güzel papağan korkusundan,bir yerlere sığınmak istedi.Kendisine güvenilir bir yer ararken de bir gül yağı şişesine çarptı.Şişe yere düşerek parçalandı,içindekiler yere döküldü.
Bakkal evden döndü.Rahat bir şekilde sandalyesine geçip oturdu.Bir de baktı ki ne görsün dükkan yağ içinde kalmış,elbisesi yağlara bulaşmış.Bunu papağanın yaptığını anlayınca hırsla onun başına vurdu.Sert darbeden zavallı kuşun dili tutuldu,başı kel kaldı.
Birkaç gün papağanın sesi sedası kesildi.Ne konuşuyor,ne de ötüyordu.Bakkal pişmanlığından ah etmeye başladı.Sakalını yolarak:
-‘Eyvah!!!’Diyordu,nimeti güneşim bulut altına girdi,görünmez oldu.Keşke elim kırılsaydı da,onun başına vurmaz olsaydım,diyordum
Kuşunun yeniden konuşması için fakirlere sadaka verdi.Bir şişe gülyağı yüzünden hiddete kapılarak yaptığı bu işten fazlasıyla suçlu tutuyordu kendini
Bu kuş yeniden ne zaman konuşmaya başlayacak,dükkanımı ne vakit şenlendirecek diye kara kara düşündüğü bir gün,sokaktan kabak gibi tüysüz kafasıyla kel bir adam geçiyordu.Papağan,hemencecik dile gelip adama bağırır:
_Ey kel!Neden kellere karıştın?Yoksa benim gibi gülyağı şişesini mi döktün sen de???
Bir bakkalın papağanı vardı.Mavi yeşil rengarenk tüylü,güzel sesli ve çok konuşan bir papağandı.Bakkal bekçiliği yapar,alışveriş yapanlara hoş şakalar yapardı.İnsanlarla tıpkı insan gibi konuşurdu.Papağan gibi ötmede de üstün bir yeteneği vardı.
Efendisi bir gün evine gitmişti.Papağan,dükkanı gözetliyordu.Birden bir kedi girdi dükkana.Kedi bir fareyi kovalıyordu.Güzel papağan korkusundan,bir yerlere sığınmak istedi.Kendisine güvenilir bir yer ararken de bir gül yağı şişesine çarptı.Şişe yere düşerek parçalandı,içindekiler yere döküldü.
Bakkal evden döndü.Rahat bir şekilde sandalyesine geçip oturdu.Bir de baktı ki ne görsün dükkan yağ içinde kalmış,elbisesi yağlara bulaşmış.Bunu papağanın yaptığını anlayınca hırsla onun başına vurdu.Sert darbeden zavallı kuşun dili tutuldu,başı kel kaldı.
Birkaç gün papağanın sesi sedası kesildi.Ne konuşuyor,ne de ötüyordu.Bakkal pişmanlığından ah etmeye başladı.Sakalını yolarak:
-‘Eyvah!!!’Diyordu,nimeti güneşim bulut altına girdi,görünmez oldu.Keşke elim kırılsaydı da,onun başına vurmaz olsaydım,diyordum
Kuşunun yeniden konuşması için fakirlere sadaka verdi.Bir şişe gülyağı yüzünden hiddete kapılarak yaptığı bu işten fazlasıyla suçlu tutuyordu kendini
Bu kuş yeniden ne zaman konuşmaya başlayacak,dükkanımı ne vakit şenlendirecek diye kara kara düşündüğü bir gün,sokaktan kabak gibi tüysüz kafasıyla kel bir adam geçiyordu.Papağan,hemencecik dile gelip adama bağırır:
_Ey kel!Neden kellere karıştın?Yoksa benim gibi gülyağı şişesini mi döktün sen de???