Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Az ve Doğru Konuşmanın Faydaları

Huzur_islamda

New member
Katılım
18 Ocak 2008
Mesajlar
123
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Rasulullah'a(sav) asiklar diyarindan..
Esselamu aleykum ve rahmetullah..

Az ve öz konuşmak, doğruyu ve faydalı olanı konuşmak kemal ve hikmet ehli salihlerin, muttaki müslümanların, ilmiyle âmil kişilerin şiarıdır.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bir özelliği de cevamiül kelim olmasıdır. Yani pek çok hikmetleri çok az ve öz ifadelerin içine sığdırmasıdır. Onun bu özelliği Kur’an’dan yansıyan bir lütfu ilahidir. Çünkü Kur’an lafzıyla, manasıyla muciz, çok kısa ve öz ifadelerle okyanusları içine alan, bir ayeti üzerinde kitaplar yazılacak Allah kelamıdır. Onun için biz müslümanlar da her konuda olduğu gibi bu konuda da Kur’an’ı ve efendimiz, önderimiz, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemi örnek almalı, lisanımızı o doğrultuda kullanmalıyız.

Hz. Aişe radıyallahu anha, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellemin konuşmaları hakkında şöyle demektedir:

"Peygamberimiz sözlerini birbirine ulamaz, uzatmazdı. Sözü ayıra ayıra söyler, dinleyenlerin gönüllerine sindirirdi. Bir şeyi anlatırken kelimeleri tane tane söylerdi. Öyle ki isteyen onları sayabilir ve ezberleyebilirdi."

Hind bin Ebi Hâle radıyallahu anh de:

"O lüzumsuz yere konuşmazdı. Söze başlarken de, sözü bitirirken de Allah’ın adını anardı. Konuşurken kısa ve çok özlü kelimelerle konuşurdu. Konuşurken ne fazla ne de eksik konuşurdu." demektedir.

Konuşulduğu zaman:

Az ve öz konuşmak.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:


“Sözünden arta kalanı tutana, malından arta kalanı infak edene müjdeler olsun.” (Bezzar)

Diğer bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurulmaktadır:

“Sözü çok olanın hatası çok olur.” (Ebu Nuaym)

Başka bir Hadis-i Şerif de şöyledir:

Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa, ya hayırlı söz söylesin, yahut sükut etsin.” (Buhari-Müslim)

Faydasız, gereksiz lakırdılardan sakınmak..

İftira, yalan, gıybet, dedikodu yapmamak..

Kur’an ve sünnete muhalif bir şey söylememek..

Muhakkak hak olanı, doğru olanı konuşmak..

Zararsız fakat dünyaya da, ukbaya da faydası olmayan konuşmalar yapmamak..

Bu hususta Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:


“Malayaniyi terk etmek, kişinin islamının güzelliğindendir.” (Tirmizi)

İmam Gazali, “Konuşulduğu zaman günah olmayan ve zarar vermeyen, fakat hiç bir faydası da bulunmayan bütün konuşmalar malayanidir.” der.

Batıl, zararlı konuşmalar yapılan meclislerde bulunmamak..

Bulunduğumuz yerde batıl, zararlı konuşmalar, dedikodular yapılıyorsa önce ikaz etmek, ikazımız fayda vermiyorsa orayı terk etmek gerekir. Bunları böylece yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde indallah mesul oluruz.

Az konuşmayı itiyat haline getirmeliyiz. Çünkü çok konuşmak:

Kalbe kasvet verir.


Zihni, dimağı yorar.

Tefekküre mani olur.

Dinleyenleri usandırır.

Çok konuşan çok hata eder.

Konuşanın mehabetini giderir.

Sözün tesirini azaltır.

Ehli hikmetten bir zat şöyle demektedir:

Konuşmana dikkat et. İnsan faziletini konuşması ile gösterir. Akıl kendisini konuşma ile meydana kor. Bu sebepten dolayı az konuş, öz konuş. Kısa ve manalı ifade beğenilir. İçli insan öz konuşur, açık konuşur.”

Evet az konuşmak, öz konuşmak, doğruyu, hakkı konuşmak bir fazilettir, bir kemâlettir.


Yukarıda da ifade edildiği gibi salihlerin, muttakilerin şiarıdır


Allah Teala buyurmaktadır:

Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. Böyle yaparsanız, Allah işlerinizi düzeltir. Günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Rasulüne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur." (Ahzab/70-71)

Bu hususta Yunus Emre’miz de şöyle söylemiş:


Söz ola kese savaşı,


Söz ola kestire başı.

Söz ola ağılı aşı,

Bal ile yağ ide bir söz.


Kişi bile söz demini,


Demeye sözün kemini.

Bu cihan cehennemini,

Sekiz uçmağ ide bir söz"



Ayeti kerimeden anlaşılacağı üzere, doğru konuşmak, günahların affedilmesine, dünyevi, uhrevi işlerin düzelmesine vesile olmaktadır. Yunus’umuz da sanki yukarıdaki dörtlüklerde bu ayeti kerimeyi tefsir etmektedir.


Yersiz, zamansız, doğuracağı sonuç düşünülmeden, doğru olup olmadığı tefekkür edilmeden konuşulan sözler, kişiye ve bazen konuşanın durumuna göre topluma zarar verir. Şahsi çıkarları ön plana çıkaran konuşmalar telafisi güç ve belki de imkansız neticeler tevlid edebilir. Öyle sözler de vardır ki önceden düşünülmüş, tartılmış, fayda ve zararı hesaplanmıştır.

İşte böylesi sözler de nice bela ve musibetlerin önüne geçer. Fert ve toplumları nice felaketlerden kurtarır.

Şirk ve küfür kalbi öldüren bir zehirdir.

Kem söz cehennem ateşinden bir şuledir.


İnsan, kelimeyi şehadet getirip İslam’a girmekle, kalbdeki küfür ve şirk zehirlerini yok eder.


Kem sözlerin en kemi küfür ve şirk içeren sözlerdir. Bu sözler kişiyi cehenneme sürükler.


Kelimeyi şehadet ise cehennemin alevlerini söndüren, sahibini ebedi cennet nimetlerine gark eden kelimeyi tayyibedir.

Onun için kula düşen her zaman doğruyu konuşmak, yalan, iftira, gıybet, dedikodudan uzak durmaktır.

Kişi tevhidini bozacak, şehadetini yaralayacak kem sözlerden, çirkin lakırdılardan her zaman ve zeminde hazer etmelidir. Bin düşünüp bir konuşmalıdır. Bunu başarmak dünyada da, ukbada da kurtuluştur.

Bir hadisi şerifte Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:

"Ademoğlu, sabahladığı zaman bütün organları dilden kifayetli olmasını isteyerek derler ki: Bizim hakkımızda Allah’tan kork. Çünkü bizim istikametimiz sana bağlıdır. Sen doğrulursan, biz de doğruluruz. Doğruyu buluruz. Sen eğrilirsen biz de eğriliriz." (Tirmizi)
[/B]
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Az konuşma, günahlardan kaçmak, muradlarına nâil olmak, insanlarla hüsn-ü muaşeret etmek ve esrarı muhafaza etmek gibi bir çok faziletleri hâvîdir. Zîrâ, insanın selâmeti, dilin muhafazasına bağlıdır. Buyrulmuş ki,
"--Söylersen hayır söyle veya sükût eyle!"
Dil, vücudun ufak bir parçasıdır; fakat kabahati, günahı hepsinden büyüktür. Alenî hatası çoktur. Cennet de onunla kazanılır, cehennem del. Kim ki sükût eder, her belâdan kurtulur. Kim ki yalan söyler, o kimse zarar ve ziyanda olur. Yalan söylemek, imandan uzaklaşmaktır. Yalanın en kötüsü, iftiradır. Rüyada çok söylemek ALLAH-u Teàlâ'ya iftiradır.
Gıybet sözlerin en kötüsüdür ve İslâm'daki zinadan daha eşed ve haramdır. Gıybet olunan mü'mine yardım etmek, yâni onu müdafaa etmek, kıyamette Hakk'ın affına mazhar olmaya sebeptir. Mü'min hiç bir zaman ta'n edici, lanet edici ve hayasız olmaz. İnsanları ayıplayan, kendisi o aybı işlemedikçe ölmez.
Kur'an'ı erkânına riayet ederek tertib üzere okuyunuz! Ehl-i fıskın okuduğu musikî ve teganni ile okumayınız. Kelime-i tayyibe, yâni güzel söz ve sohbetler sadakadır. Kardeşlerin yüzlerine gülümseyerek bakmak sevabdır. Yemek yedirmek ve gece nafile namazlara kalkmak ve kılmak, güzel, doğru ve edebe riayetle konuşmak, Hazret-i ALLAH'ın rızâ-yı şerifini celbeder.
Kalbin safası iki huyda tamam olur: Birisi malının fazlasını vermekte, biri de sözün fazlasını, lüzumsuzunu tutmaktadır. Çok gülmek insan kalbini öldürür. Çok şaka ve latîfe, kişiyi ateşe götürür. "Fâsık medh olunduğu zaman, yâni ALLAH-u Teàlâ ve Tebâreke Hazretleri'ne karşı isyan edip, tâat-ı ilâhiyeden huruc eden kimse medh olunduğu zaman, Cenâb-ı Hak gazab edip, Arş titrer." buyrulmuştur.
Mü'mini yüzüne karşı medh etmek, onu kesmektir. Kişi dilini muhafaza etmedikçe, imanın hakîkatini bulamaz. ALLAH hakkı için, zindanda hapis olmaya, lisandan daha elyak bir şey bulunmaz. Lisanın sükûtu öyle mümtaz bir hikmettir ki, onu işleyen pek azdır. Zikrullahtan gayri kelamı çok etme ki, kalbin katı olur. Halbuki kalbi katı olan ALLAH-u Teàlâ'dan uzak ve àsî olur.
Lisânına sahip olana müjdeler olsun ki, evine sığınıp nastan uzlet etmiştir. Her nîmet sahibinin hasetçileri bulunacağından, hacetlerinizin hasıl olması için onları saklayınız, ifşa etmeyiniz.
Biz cemaat-i enbiya, emrolunmuşuzdur ki, nas ile akılları miktarınca tekellüm edelim. Sen bir kavme akıllarının ermediği sözü söylersen, ol söz onların çoğuna fitne olur. Öyle ise sakın insanlara akıllarının ermediği şeyleri, esrarları söyleme! Çünkü fitne uyur, onu uyandırma! Onu uyandıran tard olunmuştur, kovulmuştur.
Sırları açmak, ifşa etmek haramdır. İfşa eden pişmandır. Kişi bir kimseye tenhada bir söz söylese, o söz onda emanettir. Onu kimseye söylemesin ki, hıyanetlik etmiş olur. Kâmillerin göğüsleri, gönülleri esrar hazinesidir.
Sıddık-ı Ekber RA Efendimiz mübarek ağızlarında taş saklarlar, bu suretle çok söz söylemekten korunurlardı. Ancak zaruret zamanı taşı çıkarıp konuşurdu. "Bu dildir ki insanı belâlara ve kabih cefalara salmıştır." diye ahbaplarını uyandırırdı.
İmam-ı Ali KV Hazretleri de buyurmuşlar ki:
"--Eğer Rasûl-ü Ekrem SAS Hazretleri'nin mübarek fem-i saadetlerinden işittiğim esrarı ben size söylesem, siz benim yanımdan çıkıp dersiniz ki, muhakkak Ali kezzabdır. Çünkü bunları benden başka kim işitmiştir? Kişi bilmediği şeyin düşmanıdır." buyurmuştur.
 

Huzur_islamda

New member
Katılım
18 Ocak 2008
Mesajlar
123
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Rasulullah'a(sav) asiklar diyarindan..
En üstün haslet



Ordakiler;
- İnsandaki en üstün haslet nedir? diye sordular.
- Kâmil akıldır, buyurdu.
- O yoksa? dediler.
- Güzel edebtir.
- O da yoksa?
- Kendisiyle istişâre edilecek şefkatli bir arkadaştır.
- O da yoksa?
- Susmaktır.
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
En üstün haslet



Ordakiler;
- İnsandaki en üstün haslet nedir? diye sordular.
- Kâmil akıldır, buyurdu.
- O yoksa? dediler.
- Güzel edebtir.
- O da yoksa?
- Kendisiyle istişâre edilecek şefkatli bir arkadaştır.
- O da yoksa?
- Susmaktır.

Harika bir paylaşım herşey apaçık ortada Rabbim idrak edebilenlerden eylesin
 

Huzur_islamda

New member
Katılım
18 Ocak 2008
Mesajlar
123
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Rasulullah'a(sav) asiklar diyarindan..
Harika bir paylaşım herşey apaçık ortada Rabbim idrak edebilenlerden eylesin


Aminn, aminn , aminnn..


Hanefi mezhebinin kurucusu büyük İslam alimi İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri'nin yüzüğünün üzerinde

"Kul'il hayr ve illa feskut"



"Ya Hayır Konuş Ya da SUS"

ibaresinin yazılısı vardır...


Cenab-i Mevlam bizlere yeri geldiginde imtihanimizi susarak nefs-i emmareyi yenmeyi nasip etsin insaALLAH..
 

Huzur_islamda

New member
Katılım
18 Ocak 2008
Mesajlar
123
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
Konum
Rasulullah'a(sav) asiklar diyarindan..
Şeyh Sadi Şirâzi anlatıyor:

Bir gece ibadet etmek niyetiyle, babamla birlikte geç vakte kadar oturmuştum. Bir ara pencereden dışarı baktığımda, komşu evlerin karanlık olduğunu görerek, baba ne olurdu şu evlerdekiler de kalkıp iki rekât namaz kılsalardı, ölü gibi uyuyorlar dedim.

Babam:
-“Canım oğlum, halkı eleştireceğine keşke sen de uyusaydın” dedi.



Ahhh Ahhh keske dilimizi tutabilsek.......
 
Üst Alt