Arapça bir sözdür, gözü pek, yılmaz, atılgan, utanmaz, yankesici an-lamlarınadır. Abbâsoğuiları zamanında Bağdad'da, askerin fedaî bölüğüne de «Ayyâr» denirdi. Bunlar, Fütüvvet ehlinin Seyfî, yâni kılıçlı kısmıydı, Sonradan Safevîler çağında, Şah'ın muhafızları olan fedaîlere de bu ad verildi. Ayyâr, bütün Fütüvvet ehline de verilen bir addır (İslâm ve Türk illerinde Fütüvvet Teşkilâtı ve Kaynakları)).
Yunus Emre, bir şiirinde:
Zahirim iyi yerde, gönlüm fâsid haberde;
Bulunmaya Bağdad'da benim gibi bir ayyâr
beytiyle «Ayyâr» sözünün hem lügat anlamını belirtmekte, hem de Bağdad-daki ayyârlan hatırlatmaktadır.
Yunus Emre, bir şiirinde:
Zahirim iyi yerde, gönlüm fâsid haberde;
Bulunmaya Bağdad'da benim gibi bir ayyâr
beytiyle «Ayyâr» sözünün hem lügat anlamını belirtmekte, hem de Bağdad-daki ayyârlan hatırlatmaktadır.