Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Aydın Menderes'in Kaleminden Birleşme

hasan demir

New member
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
92
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
71
DYP-Anavatan birleşmesi
CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerine yakın bir zamana kadar DYP ile Anavatan’ın birleşeceğine dair hiçbir ihtimal gözükmüyordu. Mehmet Ağar, “Millet hakemdir, partileri o birleştirir, birleşme sandıkta olur” diyordu. Erkan Mumcu ise Ağar’a tam cepheden hücum ediyordu. “Düz ovada siyasette ve Benelüks modelinde biz DYP ile anlaşamadıktan sonra hangi konuda anlaşabiliriz ki?” demekle yetinmiyor, Ağar’ın bu sözleriyle Amerika’nın Ortadoğu’yla ilgili planının bir figüranı olmaya çalıştığını ileri sürüyordu. Diğer taraftan Ağar, 367’nin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesine karşı bir tavır alıyor, “Seçim mahkemede yapılmaz” diyordu. Her şey bir anda değişti. Bu iki parti daha birleşeceklerini açıklamadan Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirmemek için bir araya geldiler. Her iki parti de 367 sayısı bulunmasın diye Meclis’in o günkü oturumuna girmediler. Türkiye’nin ve demokrasinin çok tarihi bir dönemecinde birbirlerine sarıldılar ve bir kader birliği yaptılar. Artık bundan sonra ayrı kalamazlardı. Zoraki nikâhın masasının yolunu tuttular.
Birleşmenin arka planı
26 NİSAN’A yaklaşırken Anavatan grubu dağılacak hale gelmişti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri de ayrılığı kopmalara dönüştürecekti. Erkan Mumcu’nun Anavatan milletvekillerinin tamamına Meclis’e girmemeyi kabul ettirebilmesi imkânsızdı. Bunun tek istisnası bu milletvekillerine oylamaya katılmadıkları taktirde tekrar milletvekili olabileceklerine dair güçlü bir ümit vermekti. Böyle bir ümit veya vaat ise DYP üzerinden gerçekleştirilebilirdi. Oylamaya katılmayan Anavatan milletvekillerinin hepsi DYP’den liste başı olacaktı. Buna ek olarak iki parti seçimlerden önce birleşecek, basın ve medyanın çok geniş ölçüde desteğini alacak ve böylece bu iki partinin barajı aşması da, Anavatanlı milletvekillerinin yeniden seçilmesi de mümkün hale gelecekti. Hele alınacak isim DP olursa bu kamuoyunda daha büyük bir heyecan uyandıracaktı. Kurgu buydu ve ilk aşaması başarılı oldu. 367 bulunamadı, Abdullah Gül de cumhurbaşkanı seçilemedi. Buna mukabil hâlâ Türkiye’de yeni cumhurbaşkanı seçilmiş değildir ve konu ciddi bir belirsizlik içindedir. Birleşen Anavatan ve DYP eğer barajı aşabilirlerse senaryonun seçimlere ve sonrasına dönük bölümü de gerçekleşebilecektir. İkiden fazla partinin barajı aşması AKP’nin oyları artsa bile onun çıkartacağı milletvekili sayısını azaltır. Böyle bir gelişme AKP’nin tek başına iktidar olmasına engel olmasa da 367 sayısını seçimden sonra bulmasını engelleyebilir. Ancak bugün için kamuoyunda bu birleşmeye karşı gösterilen tepkiler senaryonun bu bölümünün gerçekleşme ihtimalinin çok zayıf olduğunu gösteriyor.
DP ismi
2002 seçimlerinden sonra Anavatan ve DYP hiçbir şeye tekabül etmeyen, hiçbir olumlu çağrışıma yol açmayan ve hiçbir şeyi temsil etmeyen birer siyasi partiye dönüşmüşlerdi. Böyle iki partinin birleşmesinden de farklı bir tablo ortaya çıkmayacaktı. Tek başına Anavatan ve DYP birleşti demek çok fazla bir heyecan uyandırmıyordu. Bu arada akıllara Demokrat Parti’nin efsanevi ismi geldi. İki partinin birleşip DP’nin adını alması ve 47 sene sonra DP yeniden hayata dönüyor izleniminin oluşturulması bu birleşme için gerekli sinerji kaynağı olabilirdi. Bunun yanı sıra bu isim böyle bir birleşmeyi meşrulaştırıyordu da. Daha da önemlisi oylamaya girmeyen DYP ve Anavatan için bir sığınak ve zırh anlamına gelebilirdi.
Bugün ortaya çıkan durum ise yukarıdaki varsayımlara bağlı beklentilerin kâğıt üzerinde kaldığını, ne iki partinin birleşmesinin, ne de DP ismini almalarının hiçbir heyecan meydana getirmediğini gösteriyor. İki parti 14 Mayıs’ı anmak için toplandıkları küçük bir spor salonu olan Selim Sırrı Tarcan’ın yarısını bile dolduramadılar. DYP ise kongresini Ankara’nın 30 km uzağında bir otelde topluyor. Selim Sırrı’da DP’yi hatırlatacak hiçbir şey yoktu. Bu ismi alırken iki partinin samimi olmadığı ilk günden ortaya çıktı. Ayrıca DP, milli iradeyi egemen kılmak için ortaya çıkmış bir hareketti. İçinde milletin bulunmadığı hiçbir işte olmadı. DYP ve Anavatan ise milli iradenin önünü tıkamak için bir araya gelmişlerdi. Birleşmenin etkisizliği bu iki sebebe dayanmaktadır


Aydın MENDERES
http://www.dyplatformu.com/articledetail.asp?AuthorID=7&ArticleID=218

Bu yazıyı bazı arkadaşlar okusunlarda Aydın MENDERES'ten daha DEMOKRAT PARTİ'ci geçinmesinler.Çünkü çok trajikomik oluyorlar.
 
Üst Alt