Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Aşure Günü Yapilacak Işler

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Aşure günü oruç tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.)Müslim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani]
Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı [/B][nafile] oruçlarının sevabına kavuşur.)Deylemi]
(Aşure günü bir gün önce, bir gün sonra da tutarak Yahudilere muhalefet edin.) İ.Ahmed]

(Aşurenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehidler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.) yalnız Aşure günü oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!]

Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
(Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşure günüdür.)[Buhari, Müslim, Ebu Davud]

Peygamber efendimiz, bugün bir hurmayı mübarek ağzında ıslatıp çocukların ağzına verirdi. Çocuklar, Resulullahın mucizesi olarak akşama kadar bir şey yiyip içmezlerdi. Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir. Bir avcı, Aşure günü, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek üzere, avcının izin vermesi için, Resulullah efendimizden, şefaat istedi. Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bugün Aşure günüdür. Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun için akşamdan sonra gelmek için izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resulullaha hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı.

Sıla-i rahim yapmalı. Yani akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalı. Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, ilim öğrenilen veya Allahü teâlâyı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer) buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun ilmihal okumalıdır. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı,
Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud dağı kadar sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

(Bugün aşure ibadet) diye aşure pişirmek günahtır. Aşurenin bugüne mahsus ibadet olmadığını bilerek, bugün aşure veya başka tatlı yapmak günah olmaz, sevap olur. Bu inceliği iyi anlamalı. Tedavi niyetiyle sürme çeken bugün de sürmelenebilir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü ismidle sürmelenen, göz ağrısı görmez) buyuruldu. (Hakim)

Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, on Müslümana selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur) buyuruldu. (Şir’a)

] Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur) buyuruldu. (Beyheki)

] Gusletmeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir’a[Bu sevaplar, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşure günü, bir değil, defalarca gusletse, günahları affolmaz.]

Hazret-i Hüseyin, 10 Muharremde şehid edildi. O yüce imamın şehid edilmesi, elbette bütün müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür. Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hazret-i Ali ve Hazret-i Hamza’nın şehid edilmeleri de, böyle büyük musibet ve üzüntüdür. Fakat, Peygamber efendimiz, Hazret-i Hamza’nın şehid edildiği günün yıldönümlerinde matem [yas] tutmadı. Matem tutmayı da emretmedi. Matem yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.) [Müslim]

(İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır.
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için matem tutulurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Matem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyamette şiddetli azap görür.) [Müslim]

(İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için matem tutmaktır.


iki şey vardır ki dediğiniz hadis, uydurmadır. Zira ne için uydurulduğu da güneş kadar ortadadır. Hz.Huseyn (a.s.)' ın şehadetinden sonra onun için matem toplantıları düzenleyip, mersiyeler okuyan yakınları ve şiaları, Yezide ve soyuna lanet ediyordu. Bu kişileri kafirlikle itham edip katlekmek için yezid tarafından uydurtulan hadislerdendir. ve nitekim bu zalim kişi, Kerbela kıyamından 2 sene sonra medinede tarihte eşi benzeri görülmeyen bir zalimlik daha sergilemiş (dileyen araştırır)...


Nitekim bu kişilerin soyları Beni ümeyyeoğullarını araştırdıgınızda, Peygamber ve ailesine karşı her fırsatta düşmanlık ettiklerini görebiliriz. Zalim emevilerde beni ümeyyeoğullarının soyudur.

isra 60 :Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lanetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

Kasas 42
(Mekkî 49) Bu dünyada arkalarına lanet taktık. Onlar, kıyamet gününde de kötülenmişler arasındadır.
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
caferi istersen sen araştır kardeşim dinimizde saç baş yolarak kendini hırpalıyarak matem yoktur.
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
Allaha şükür saç baş yolmuyorum kendimide hırpalamıyorum. Buyrunuz muharrem 10 da Halkalı Aşura meydanına kendiniz görünüz, saç baş yoluyormuyuz kendimizi hırpalıyormuyuz.

2.si Kerbela kıyamını anıyoruz muharrem 10 da sadece bir matem değildir bu. Eğer bu asırlarca bu şekilde günümüze gelmiş olmasaydı, tarihin kara sayfalarında gömülür, diğer tarihi vakalar gibi tahrif edilirdi. Kerbela kıyamı bir mektebdir ki o mektebden öğrenecek çok şeyimiz vardır.
 

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Böyle yas tutmayı Hz. Peygamber yasaklamıştır. İslam’da taziyenin, yani başsağlığı dilemenin süresi üç gündür ve üçüncü günden sonra taziye caiz görülmemiştir. Hadis-i şerifte, “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadının kocasından başka bir ölü için üç günden fazla yas tutması helal değildir. Ancak kadın, kocasının ölümü halinde bunu dört ay on gün sürdürür” buyuruldu.
Ölümden dolayı kişinin kederlenmesi, hüzünlenmesi normaldir. Zaten dinimiz, sessizce ağlamaya ve gözyaşı dökmeye izin vermiştir. Nitekim Peygamberimiz de oğlu İbrahim’in vefatında bizzat gözlerinden yaşlar akıtarak ağlamış; kendisine ağlamayı yasaklamış olduğu hatırlatılınca da, bunun yasak olan ağlama şekli olmayıp gözyaşı dökmekle Allah’ın azap etmeyeceğini, ancak bağırıp çağırmaya azap edeceğini belirtmiş ve “Muhakkak ki ölü, ehlinin, üzerine bağırıp çağırmayla azap duyar” buyurmuştur.
Hz. Hüseyin gibi yüce bir imamın şehid edilmesi, bütün Müslümanlar için büyük musibet ve üzüntüdür. Hz. Osman’ın, Hz.Hamza’nın ve Hz. Ali’nin pek feci şekilde şehid edilmeleri de, böyle büyük musibet ve üzüntüdür. Fakat, Peygamberimiz, Hz. Hamza’nın şehid edildiği günün yıldönümlerinde matem tutmadı. Matem tutmayı emretmedi. İslamiyette, ölü için yüksek sesle ağlamak, matem tutmak, siyah elbise giymek ve rozet, işaret takmak, matem işaretleri ve resim taşımak yoktur.
Bütün bu açık hükümlere rağmen, cahiliye devrinden kalma bir adet olan matem, maalesef günümüze kadar gelmiştir. Bu maksatla, her yıl Muharrem’in onunda matem merasimleri düzenlenmektedir. Matem tutmanın ne yüce şehidimize ne bunu yapanlara bir faydası olmadığı gibi, aksine zararı vardır. Yine günümüzde Resulullah’ın yasakladığı ölüler için tutulan matemler, tabuta sarılarak, kendini yerlere atarak, dövünerek ve bağırarak ağlamalar, Müslümanlar arasında ne yazık ki, yer etmiş bulunmaktadır. Müslümanların bu tür davranışlara karşı duyarlı olmaları, Dinimizin emirlerine aykırı işler yapmamaları, Resulullahı ve mübarek torununu üzmemeleri gerekir.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Caferi Kardeş

Bu konuyu daha evvelde müteala ettik. Birbirimize saygı duyuyoruz bu konuda...

Selamlar
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
yaptıgımız eylem ile bizi kafir ilan eden senedi dahi yazılmamış bir hadis de bu saygının

nişanesimidir?

Allahın selamı Muhammed(s.a.a) ve onun pak soyuna olsun.
Allah'ın laneti Muhammed(s.a.a) ve onun pak soyuna zulmedenlere olsun.

Bunu dediğim için de kafir ilan edin beni.
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Değerli Kardeşim, kimse seni kafirlikle suçlamıyor. sadece hadis aktarılıyor. Bakın bu konuda aşağıda bir kaç hadis alıntıladım. Biz yine de bu konuda size saygı duyarız.

Selamla




Fasıl: ZİNET BÖLÜMÜ
Konu: Tüyler
Kaynak: Ebu Davud, Tereccül 13, (4192); Nesai, Zinet 58, (8,182)
Ravi (r.a.): Abdullah İbnu Ca'fer
Hadis: Resulullah (sav), Hz. Ca'fer (ra)'in ölüm haberi gelince, Cafer ailesini üç gün (matem yapmaya) terketti. Sonra yanlarına gelerek: "Kardeşimin üzerine artık bugünden sonra ağlamayın!" dedi ve: "Bana kardeşimin oğullarını toplayın!" emretti. Biz yanına getirildik, tıpkı civcivler gibiydik. "Bana bir berber çağırın!" dedi. (Gelince) berbere emretti, o da başlarımızı traş etti.


Fasıl: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
Konu: İHdad (Matem)
Kaynak: Buhari, Talak 46, 47, 60, Cenaiz 31; Müslim, Talak 58 (1486-1489); Muvatta, Talak 101, (2, 596-598); Ebu Davud, Talak 42, (2299); Tirmizi, Talak 18, (1195, 1196, 1197); Nesai, Talak 61, (6, 201), 60, (6, 205)
Ravi (r.a.): Humeyd İbnu Nafi'
Hadis: Bana Zeyneb Bintu Ebi Seleme şu üç hadisi haber verdi: Dedi ki: "Babası Ebu Süfyan İbnu Harb vefat edince, Resulullah (sav)'ın zevce-i pekleri Ümmü Habibe'nin yanına girdim. (Ben yanında iken) Ümmü Habibe içerisinde sarı renk bulunan bir sürünme maddesi (tiyb) getirtti, bu haluk veya bir başkası idi. Ondan bir cariyeye sürdü, sonra da yanaklarına süründü. Sonra dedi ki: "Vallahi benim sürünüp süslenmeye ihtiyacım yok. Ancak Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir ölü üzerine üç geceden fazla matem tutması helal olmaz. Fakat kocası müstesna, ona dört ay on gun matem tutar." Zeyneb dedi ki: "Kardeşi öldüğü zaman Zeyneb Bintu Cahş (ra)'nın yanına girdim. O da bir tiyb istedi ve ondan süründü. Sonra dedi ki: "Doğrusu, vallahi sürünmeye bir ihtiyacım yok. Ancak Resulullah (sav)'ın şöyle söylediğini işittim: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadına..." diye başlayan önceki hadisi aynen zikretti." Zeyneb (üçüncü rivayetinde) dedi ki: "Annem Ümmü Seleme'yi işittim, diyordu ki: "Bir kadın Resulullah (sav)'a, gelerek: "Kızımın kocası öldü. Gözünden de hasta, gözüne (ilaç niyetiyle) sürme çekebilir miyiz?" diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: "Hayır!" dedi. Kadın iki veya üç sefer aynı talebte bulundu. Aleyhissalatu vesselam her seferinde "Hayır!" dedi ve sonuncuda ilave etti: "Onun matem müddeti dört ay on gündür. Cahiliye devrinde sizden biri, sene başına mayıs atardı." [Ravi Humeyd der ki: "Zeyneb'e "Senenin başına mayıs atma" nedir?" diye sordum] Zeyneb (ra) dedi ki: "Kocası ölen bir kadın hıfş (denen hücre)'ına çekilir, en kötü elbisesini giyer, üzerinden bir yıl geçmedikçe tiyb sürünmez (yıkanmaz, tırnak kesmez, hiçbir temizlik ameliyesinde bulunmaz, sonra bir yıl tamam olunca berbat bir manzara ile çıkar)dı. Sonra ona bir hayvan getirilirdi. Bu eşek veya koyun veya bir kuş olabilirdi. Bu (hayvanı önüne sürmek suretiyle iddet halini) kırardı. İddetini kırmada kullandığı hayvan hemen hemen ölürdü. Sonra (iddetten) çıkardı, kendisine mayıs verilirdi, o da bunu [önüne] atardı. (Böylece evlenmeye helal olurdu.) İşte bundan sonra tiyb ve diğer (süslenme ve başka) şeylere müracaat ederdi."


Fasıl: İDDET VE İSTİBRA BÖLÜMÜ
Konu: İHdad (Matem)
Kaynak: Buhari, Talak 48, 49, Hayız 12, Cenaiz 30, 31; Müslim, Cenaiz 34, (938), Talak 66, (938); Ebu Davud, Talak 46, (2302, 2303); Nesai, Talak 63-64, (6, 203, 204)
Ravi (r.a.): Ümmü Atiyye
Hadis: Biz, kocalarımız hariç, herhangi bir ölü üzerine üç günden fazla matem tutmaktan men edilmiştik. Kocalarımız için dört ay on gün matem tutmalıydık. Bu esnada ne sürme çekerdik, ne tiyb sürünürdük, ne de boyalı elbise giyerdik. Giyebildiğimiz, sadece asb (denen daha dokunmazdan önce boyanmış kumaşlardan mamul) elbise idi. Matemli kadına, hayız halinden çıkıp temizlik dönemine girince, yaptığı yıkanmada azıcık koku kullanmasma izin verildi.


Fasıl: ÖLÜM BÖLÜMÜ
Konu: Ölüye Ağlama Ve Matem
Kaynak: Müslim, Cenaiz 10, (922)
Ravi (r.a.): Ümmü Seleme
Hadis: Ebu Seleme öldüğü zaman şöyle dedim: "Garip adam, diyar-ı gurbette öldü. Ben de onun için öyle bir ağlayacağım ki, herkes ondan bahsetsin." Tam ağlamak için hazırlanmıştım ki, saidden, bana yardım etmek isteyen bir kadın geldi. Resulullah (sav) onunla karşılaştı ve kadına: "Sen, Allah Teala'nın tard ettiği şeytanı tekrar eve sokmak mı istiyorsun?" dediler. Bunun üzerine ben de ağlamaktan vazgeçtim ve ağlamadım.


Fasıl: ÖLÜM BÖLÜMÜ
Konu: Ölüye Ağlama Ve Matem
Kaynak: Buhari, Cenaiz 41, 46, Megazi 44; Müslim, Cenaiz 30, (935); Ebu Davud, Cenaiz 25, (3122); Nesai, Cenaiz 14, (4,15)
Ravi (r.a.): Aişe
Hadis: Resulullah (sav)'a Zeyd İbnu Harise, Ca'fer İbnu Ebi Talib ve Abdullah İbnu Ravaha (ra)'nın ölüm haberi gelince oturdu. (Halinden) üzüntülü olduğu belliydi. Ben kapı aralığından bakıyordum. Yanına bir adam geldi ve: "Ca'fer'in kadınları!" dedi ve onların ağladıklarını haber verdi. Aleyhissalatu vesselam derhal onları men etmesini emretti. Adam gitti ve sonra geri gelip: "Ben onları yasakladım, fakat onlar sözüme kulak asmadılar" dedi. Aleyhissalatu vesselam ikinci sefer emrederek kadınları bundan nehyetmesini söyledi. Ama o, kadınların yine kulak asmadıklarını haber verdi. Aleyhissalatu vesselam yine: "Yasakla onları!" buyurdu. Adam üçüncü sefer geri geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a yemin olsun kadınlar bana -veya bize- galebe çaldılar" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Ağızlanna toprak saç!" emretti.


Fasıl: ÖLÜM BÖLÜMÜ
Konu: Ölüye Ağlama Ve Matem
Kaynak: Buhari, Cenaiz 36, 39, 40, Menakıb 8; Müslim, İman 165, (103); Tirmizi, Cenaiz 22, (999); Nesai, Cenaiz 19, (4, 20)
Ravi (r.a.): İbnu Mesud
Hadis: Resulullah (sav) buyurdular ki: "(Izdırab ve matemi sebebiyle) yanakları yolan, üst başını yırtıp dövün)en, cahiliye duasıyla dua eden bizden değildir."


Fasıl: Nefsin Afetlerine Temas Eden Hadisler
Konu: Dilin Afetleri
Kaynak: Müslim, Cenaiz 9, (934)
Ravi (r.a.): Ebu Malik el-Eş'ari
Hadis: Resulullah (sa) buyurdular ki: "Ümmetimde dört şey vardır, cahiliye işlerindendir, bunları terketmeyeceklerdir: 1-Haseble iftihar, 2-Nesebi sebebiyle insanlara ta'n, 3-Yıldızlardan yağmur bekleme, 4-(Ölenin ardından) matem!" Resulullah sözlerine şöyle devam etti: "Matemci kadın, şayet tevbe etmeden ölecek olursa, kıyamet günü üzerinde katrandan bir elbise, uyuzlu bir gömlek olduğu halde (kabrinden) kaldırılır."
 

Caferi

Forum Þairi
Katılım
23 May 2007
Mesajlar
574
Tepkime puanı
59
Puanları
0
Yaş
43
Konum
istanbul
Web sitesi
www.websitetasarim.com
Siz Hz.Huseyn(a.s)' a ağlamaktan gözleri kör olan birisini tarihte okudunuz mu ?

ve Kuran'ı kerim de bir peygamberden bahseder, Oğluna ağlamaktan gözleri kör olmuştur.

Varın bu rivayetleri veya hadisleri Bu peygambere sunun. Eğer onu bağlar ise bizi de bağlar

Selametle.
 
Üst Alt