Şimdi söyleyişleriyle hesaplaşıyor ruhum.sanki bir mahşer yeri.gönlüne bitip tükenmez hicranlar savuruyor.geriye dönüşü olmayan bir kıyamet misali
Dünya ile aşk arasında kalmanın yaşattığı hicrandır belki de bu.
Ruh dünyaya meydan okuyor aşkıda almış yanına fırtınalar esiyor içimde çok öfkeli
Ene-ye sen diyor aşkı aldattın dünya uğruna sattın her şeyi, oysa ilk başta sende desteklemiştin onu ama sıra acıya, vefaya, saygıya gelince; sevilmek faslı bitip sevmek faslı başlayınca renk değiştirdin hemen hep kendi tarafının taraftarı oluverdin birden.onca yaşanmışlığı bir kenara ittin. sen aşkı incittin….
Ruhun yanı eseflerle dolu. bir o kadar da hınç ve intikam.hayat boyu bitmeyecek bir öfke beklide onunkisi.
Seven insan için ya sevmek ya ölmek vardır zira,gerçekten sevdiyse eğer.
Ruh ve aşk birbirini anlayan iki dost sanki ikisi de ulvi.
nefis ve dünyanın tam karşı safı onların yeri.nefis neyi tasdik ediyorsa ruh onu yalanlıyor sanki.dünya neyden kaçıyorsa aşk ona varıyor gibi.
Onların kavgası çok eski kabille Habil gibi.musayla firavunun misali.
Hep böyle bir ikilemler zincirinde kalmaz mı insan ?
Nefis dünyaya aşk uhraya çeker insanı.Nefis kaçar aşksa kalan taraftır daim.
Aşkın üç hali vardır E hali DE hali DEN hali
E hali(kendimE):her şeyin kendi için olduğunu varsayan nefis aşkı kendine çeker,hemde büyük zevk duyarak.eğer kendi heveslerini bir kenara bırakıp karşı tarafın ne hissettiğini anlamaya çalışırsa bu devreyi atlatır.
De hali
SENDE) aşkın tamamen karşı tarafa duyulan özlem olduğunu zanneden insan kendinden geçtikten sonra bu hissiyatla bu defa da aşkı tamamen karşı tarafa atfeder.
Duygularını tamamen karşı tarafa endeksli yaşamaya başlar.
Ama bu devre oldukça karmaşık ve bir o kadar da kederli geçer.
Çünkü insan bir yandan niye ve neden leri sorgularken bir yandan kendini yargılar.
Den haliAllahDAN)aşkın kemale ermiş haline insan bu devreyle ulaşır.aşkın ne kendinden nede başkasından olduğunun farkına varır aşka sahip olamayacağını yalnızca aşkta kaybolunabileceğini kavrar.insan bunu anladığında her şey olduğu halden bambaşka bir hale bürünür.aşktan aşka aşk için
bazen kendine bile sözünün geçmeyişi onu hayrete düşürür.ama onun için en acayibi aşık olduğu insanın bu aşkı anlamasının (bazen) mümkün olmaması olur zaten mecnunun leylayı geri çevirişininde sebebi bu değil midir?
Aşk insana hakim olunca o engin mana denizinde tüm Leylalar yalnızca bir suretten ibaret kalır.
Dünya ile aşk arasında kalmanın yaşattığı hicrandır belki de bu.
Ruh dünyaya meydan okuyor aşkıda almış yanına fırtınalar esiyor içimde çok öfkeli
Ene-ye sen diyor aşkı aldattın dünya uğruna sattın her şeyi, oysa ilk başta sende desteklemiştin onu ama sıra acıya, vefaya, saygıya gelince; sevilmek faslı bitip sevmek faslı başlayınca renk değiştirdin hemen hep kendi tarafının taraftarı oluverdin birden.onca yaşanmışlığı bir kenara ittin. sen aşkı incittin….
Ruhun yanı eseflerle dolu. bir o kadar da hınç ve intikam.hayat boyu bitmeyecek bir öfke beklide onunkisi.
Seven insan için ya sevmek ya ölmek vardır zira,gerçekten sevdiyse eğer.
Ruh ve aşk birbirini anlayan iki dost sanki ikisi de ulvi.
nefis ve dünyanın tam karşı safı onların yeri.nefis neyi tasdik ediyorsa ruh onu yalanlıyor sanki.dünya neyden kaçıyorsa aşk ona varıyor gibi.
Onların kavgası çok eski kabille Habil gibi.musayla firavunun misali.
Hep böyle bir ikilemler zincirinde kalmaz mı insan ?
Nefis dünyaya aşk uhraya çeker insanı.Nefis kaçar aşksa kalan taraftır daim.
Aşkın üç hali vardır E hali DE hali DEN hali
E hali(kendimE):her şeyin kendi için olduğunu varsayan nefis aşkı kendine çeker,hemde büyük zevk duyarak.eğer kendi heveslerini bir kenara bırakıp karşı tarafın ne hissettiğini anlamaya çalışırsa bu devreyi atlatır.
De hali
SENDE) aşkın tamamen karşı tarafa duyulan özlem olduğunu zanneden insan kendinden geçtikten sonra bu hissiyatla bu defa da aşkı tamamen karşı tarafa atfeder.Duygularını tamamen karşı tarafa endeksli yaşamaya başlar.
Ama bu devre oldukça karmaşık ve bir o kadar da kederli geçer.
Çünkü insan bir yandan niye ve neden leri sorgularken bir yandan kendini yargılar.
Den hali
AllahDAN)aşkın kemale ermiş haline insan bu devreyle ulaşır.aşkın ne kendinden nede başkasından olduğunun farkına varır aşka sahip olamayacağını yalnızca aşkta kaybolunabileceğini kavrar.insan bunu anladığında her şey olduğu halden bambaşka bir hale bürünür.aşktan aşka aşk içinbazen kendine bile sözünün geçmeyişi onu hayrete düşürür.ama onun için en acayibi aşık olduğu insanın bu aşkı anlamasının (bazen) mümkün olmaması olur zaten mecnunun leylayı geri çevirişininde sebebi bu değil midir?
Aşk insana hakim olunca o engin mana denizinde tüm Leylalar yalnızca bir suretten ibaret kalır.