İşte materyalist dünya. Şimdi hepimizin kapısı önünde tüm heybeti ile duruyor. Ne rüzgarda savrulacak, nede güneş görüp eriyecek gibi değil. Belki belki zirvelerden kopan çığ misali büyüdükçe büyüyüp, daha nice beşeri hissi ve maneviyatı silip süpürecek… Heyhat…
Karlar yağıyor zemheride Mehmed’in başına, boynuna, koynuna. Sessiz karanlıklarda bilyeleşmiş gözleri, çarpan yüreği ve donan ayakları Allah diyor, vatan diyor, anam, bacım, babam diyor. An meselesi kahpe kurşunlarla kucaklaşmak, an meselesi Allah’a kavuşmak, an meselesi yüreğinde onlarca sevgiyi unutup, toprakla kucaklaşmak.
Ankara en çılgın gecelerini yaşıyor, İstanbul en çılgın gecelerini yaşıyor, Antalya çılgınlıklara parmak ısırtıyor… Gece kulüpleri, milyon dolarlık villalarda fuhuş ve uyuşturucu partileri, manşetlerde gün boyu fuhşiyat reklamları, mahallede boğazlanmış ana ile iki gün yatan kız, Levent’e kapıkulu asayiş, mecliste yalancı kavgalar, arka sokağında meşk,
Mum ışığından kör olmuş gözlerin ezber ettiği Ahkam-ı Kur’an’a, iki klavye hareketi ile sonsuz inkarlar…
Allah’ın dinini, kendi hezeyan ve aklının küfü ile küfre çevirmeye gayretli başıboş münkirler…
Duyguyu artık sadece latif cinse özgüleyen garip bir dünya…
Kim kime, dum duma… Kimsenin kimseden haberi yok.
Toprağın altının, üstünden hayırlı olduğu günleri yaşıyoruz…galiba
Karlar yağıyor zemheride Mehmed’in başına, boynuna, koynuna. Sessiz karanlıklarda bilyeleşmiş gözleri, çarpan yüreği ve donan ayakları Allah diyor, vatan diyor, anam, bacım, babam diyor. An meselesi kahpe kurşunlarla kucaklaşmak, an meselesi Allah’a kavuşmak, an meselesi yüreğinde onlarca sevgiyi unutup, toprakla kucaklaşmak.
Ankara en çılgın gecelerini yaşıyor, İstanbul en çılgın gecelerini yaşıyor, Antalya çılgınlıklara parmak ısırtıyor… Gece kulüpleri, milyon dolarlık villalarda fuhuş ve uyuşturucu partileri, manşetlerde gün boyu fuhşiyat reklamları, mahallede boğazlanmış ana ile iki gün yatan kız, Levent’e kapıkulu asayiş, mecliste yalancı kavgalar, arka sokağında meşk,
Mum ışığından kör olmuş gözlerin ezber ettiği Ahkam-ı Kur’an’a, iki klavye hareketi ile sonsuz inkarlar…
Allah’ın dinini, kendi hezeyan ve aklının küfü ile küfre çevirmeye gayretli başıboş münkirler…
Duyguyu artık sadece latif cinse özgüleyen garip bir dünya…
Kim kime, dum duma… Kimsenin kimseden haberi yok.
Toprağın altının, üstünden hayırlı olduğu günleri yaşıyoruz…galiba