Sabah anne, oglunun odasina girdi ve onu uyandirdi. "Haydi oglum, uyan artik... Okula gec kalacaksin..."
Oglu, yari açik gözlerle annesine bakti ve uykulu bir sesle :
"Fakat anne, bugün okula gitmek istemiyorum" dedi.
Anne, oglunun istegine karsi çikti. "Okula neden gitmek istemiyormussun bakayim?" dedi.
"Iki ciddi neden söyle bana..."
"Iki ciddi neden söyle bana..."
Oglu bir yandan esnerken, bir yandan da annesini yanitladi : "Okuldaki tüm ögretmenler
benden nefret ediyorlar, bir...Tüm ögrenciler de benden nefret ediyorlar, iki...
Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?"
benden nefret ediyorlar, bir...Tüm ögrenciler de benden nefret ediyorlar, iki...
Bu iki ciddi nedenim yeter mi, anne?"
Annesi oglunun nedenlerini geçerli bulmadi : "Bunlar okula gitmemen için neden olamaz" dedi.
"Simdi hemen kalk ve çabuk hazirlan..."
"Simdi hemen kalk ve çabuk hazirlan..."
Bu kez oglu "Sen de bana, okula kesinlikle gitmemi gerektirecek iki ciddi neden gösterebilir misin, anne ? " dedi.
Sabri tükenme noktasina gelen anne, oglunun üstündeki Yorgani hizla çekti ve:
" Birinci ciddi neden, 42 ,
yasinda koskoca adamsin.....
" Birinci ciddi neden, 42 ,
yasinda koskoca adamsin.....
Ikinci ciddi neden ise , sen okulun müdürüsün..."