Andolsun, sizler güçsüz olduğunuz halde ALLAH size Bedir'de yardım etmişti. ALLAH'tan sakının ki, O'na şükretmiş olasınız. "
(Al-i Imran, ayet 123 )
" Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz. "
(Al-i Imran, ayet 143)
" Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de ALLAH'ın huzurunda toplanacaksınız. "
(Al-i Imran, ayet 158)
" Andolsun ki ALLAH, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler. "
(Al-i Imran, ayet 164)
" Andolsun biz, İsrailoğulları'ndan söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Fakat ne zaman onlara bir peygamber nefislerinin hoşlanmadığı bir şey getirmişse, bunlardan bir kısmını yalanlamışlar, bir kısmını da öldürmüşlerdir. "
(Maide, ayet 70 )
" Andolsun, "ALLAH, Meryem'in oğlu Mesih'tir" diyenler elbette kâfir olmuşlardır. Oysa Mesih onlara: "Ey İsrailoğulları, hem benim, hem de sizin Rabbiniz olan ALLAH'a ibadet edin. Kim ALLAH'a ortak koşarsa, şüphesiz ALLAH ona cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer cehenemdir. Zalimlerin yardımcıları da yoktur" demişti. "
(Maide, ayet 72)
" Andolsun ki Nûh'u elçi olarak kavmine gönderdik de dedi ki: "Ey kavmim! ALLAH'a kulluk edin sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum."
(Araf, ayet 59)
" Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir. "
(Araf, ayet 179)
" Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir. "
(Tevbe, ayet 128)
" Andolsun ki, sizden önceki devirlerin bir çok kavmini, peygamberleri kendilerine bir çok belge ile geldikleri halde zulmettikleri ve imana gelmedikleri için helak ettik. İşte günahkârlar topluluğunu biz böyle cezalandırırız. "
(Yunus, ayet 13)
" Andolsun ki, İbrahim'e de elçilerimiz (melekler) müjde ile geldiler ve "selâm" dediler, o da "selâm" dedi ve hemen gidip onlara kızartılmış bir buzağı getirdi. "
(Hud, ayet 69)
" Andolsun Musa'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile gönderdik. "
(Hud, ayet 96)
" Andolsun ki, Musa'ya kitabı verdik, yine de onda ihtilafa düşüldü. Eğer Rabbinden daha önce verilmiş bir karar olmasa idi, elbette haklarında hüküm verilmiş bitmişti. Muhakkak ki onlar, bundan kuşkulu bir şüphe içindedirler. "
(Hud, ayet 110)
" Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ben de o kâfirlere bir süre için meydan verdim. Sonra da tuttum onları cezalandırdım. O vakit azabım nasıl imiş (gördüler). "
(Ra'd, ayet 32)
" Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. ALLAH'ın izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı vardır. "
(Ra'd, ayet 38)
" And olsun ki Musa'yı âyetlerimizle gönderdik. Ona şöyle dedik: Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara ALLAH'ın (felaket) günlerini hatırlat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretler vardır. "
(Ibrahim, ayet 5)
" Andolsun, senden önceki milletler arasında da peygamberler gönderdik. "
(Hicr, ayet 10)
" Andolsun biz, gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onu süsledik. "
(Hicr, ayet 16)
" Andolsun ki biz, içinizden İslâm'da öne geçmek isteyenleri de biliriz, geri kalmak isteyenleri de biliriz. "
(Hicr, ayet 24)
" Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık. "
(Hicr, ayet 26)
" Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti (Fatihayı) ve yüce Kur'ân'ı
verdik. "
(Hicr, ayet 87)
" Andolsun ki biz her ümmete, "
'a ibadet edin ve putlara tapmaktan sakının." diye bir peygamber gönderdik. ALLAH, bu ümmetlerden bir kısmına hidayet etti, bir kısmına da sapıklık hak olmuştur. Şimdi yer yüzünde bir gezip dolaşın da bakın ki, peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu bir görün ? "
(Nahl, ayet 36)
" Andolsun ki, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine zulüm yaparlarken azab da onları yakalayıverdi. "
(Nahl, ayet 113)
" Andolsun ki biz, insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Karada ve denizde taşıtlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onları rızıklandırdık. Onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık. "
(Isra, ayet 70)
" Andolsun biz Musa'ya apaçık dokuz mucize verdik. (Ey Peygamber!) İsrailoğullarına sor, Musa kendilerine geldiğinde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum" demişti. "
(Isra, ayet 101)
" And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o yine onları yalan sayıp kabulden çekindi. "
(Taha, ayet 56)
" And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demişti. "
(Taha, ayet 90)
" And olsun ki biz daha önce İbrahim'e de rüşdünü vermiştik (akla uygun olanı göstermiştik). Biz onu biliyorduk. "
(Enbiya, ayet 51)
" And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebûr'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık. "
(Enbiya, ayet 105)
" And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık. "
(Mü'minun, ayet 12)
" Andolsun biz, sizin üstünüzde yedi yol yarattık. Biz, yaratmaktan habersiz değiliz. "
(Mü'minun, ayet 17)
" And olsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik. "Ey kavmim dedi, ALLAH'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yoktur. Hâlâ sakınmaz mısınız ? "
(Mü'minun, ayet 23)
" Andolsun biz Musa'ya belki onlar yola gelirler diye, o kitabı da verdik. "
(Mü'minun, ayet 49)
" Andolsun, biz onları sıkıntıya düşürdük de yine Rablerine boyun eğmediler, tazarru' ve niyazda da bulunmadılar. "
(Mü'minun, ayet 76)
" Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. "
(Nur, ayet 34)
" Andolsun biz (her şeyi) apaçık bildiren âyetler indirdik.
dilediğini doğru yola iletir. "
(Nur, ayet 46)
" Andolsun ki Musa'ya kitap verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık. "
(Furkan, ayet 35)
" (Resulüm!) Andolsun ki, (bu Mekke'li putperestler), bela ve fenalık yağmuruna tutulmuş olan beldeye uğramışlardır. Peki onu da görmüyorlar mıydı? Hayır! Onlar öldükten sonra dirilmeyi ummamaktadırlar. "
(Furkan, ayet 40)
" Andolsun bunu, insanların öğüt almaları için, aralarında çeşit çeşit şekillerde anlatmışızdır; ama insanların çoğu ille nankörlük edip diretmiştir. "
(Furkan, ayet 50)
" Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik. Onlar: "Bizi mümin kullarının birçoğundan üstün kılan
'a hamd olsun" dediler. "
(Neml, ayet 15)
" Andolsun ki,
'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler. "
(Neml, ayet 45)
" Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düşünür, öğüt alırlar diye, insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir. "
(Kasas, ayet 43)
" Andolsun ki biz, düşünüp öğüt alsınlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardınca ulamışızdır. "
(Kasas, ayet 51)
" Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette ALLAH, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır. "
(Ankebut, ayet 3)
" Andolsun ki Nuh'u kendi kavmine gönderdik de, o dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi. "
(Ankebut, ayet 14)
" Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır. "
(Ankebut, ayet 35)
" Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan "ALLAH" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar ? "
(Ankebut, ayet 61)
" Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip, onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "ALLAH" derler. De ki: (Öyleyse) hamd de ALLAH'a mahsustur. Fakat çokları akıllarını kullanmazlar. "
(Ankebut, ayet 63)
" Andolsun ki biz, senden önce birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik de, onlara apaçık delillerle vardılar. Onun üzerine günah işleyenlerden intikam aldık. Müminlere yardım ise, bizim nezdimizde bir hak oldu. "
(Rum, ayet 47)
" Andolsun ki biz, bir rüzgâr göndersek de onu (rahmetin eseri olan ekini) sararmış görseler, mutlaka onun arkasından nankörlüğe başlarlar. "
(Rum, ayet 51)
" Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur'ân'da her türlü meselden örnekler getirdik. Yemin ederim ki, sen onlara başka bir âyet de getirsen o kâfirler yine: "Siz yalancılardan (uydurduğunuz sözü ALLAH'a nispet edenlerden) başkası değilsiniz." diyeceklerdir. "
(Rum , ayet 58)
" Andolsun ki biz, Lokman'a "ALLAH'a şükret!" diye hikmet verdik. Kim şükrederse kendi iyiliğine eder. Kim de nankörlük ederse, şüphesiz ki ALLAH, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye layıktır. "
(Lokman, ayet 12)
" Andolsun ki biz vaktiyle Musa'ya kitap vermiştik. Şimdi de sen ona (öyle bir kitaba) kavuşmaktan şüphe içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına doğru yolu göstren bir rehber kılmıştık. "
(Secde, ayet 23)
" Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar. "
(Ahzab, ayet 60)
" Andolsun ki, biz Davud'a tarafımızdan bir fazilet verdik. "Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin." dedik ve bunu kuşlara da (emrettik) ve ona demiri yumuşattık. "
(Sebe, ayet 10)
" Andolsun ki Sebe' kavmi için oturdukları yerde bir ibret vardı: Sağ ve soldan iki bahçe! (onlara): "Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin, ne güzel bir belde ve çok bağışlayıcı bir Rab!" (denildi). "
(Sebe, ayet 15)
" Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler. "
(Yasin, ayet 7)
" Andolsun o saf bağlayıp duranlara. "
(Saffat, ayet 1)
" Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler. "
(Saffat, ayet 71)
" Andolsun ki Nuh bize seslenip dua etmişti de biz de ne güzel kabul etmiştik. "
(Saffat, ayet 75)
" Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik. "
(Saffat, ayet 114)
(Al-i Imran, ayet 123 )
" Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz. "
(Al-i Imran, ayet 143)
" Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de ALLAH'ın huzurunda toplanacaksınız. "
(Al-i Imran, ayet 158)
" Andolsun ki ALLAH, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler. "
(Al-i Imran, ayet 164)
" Andolsun biz, İsrailoğulları'ndan söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Fakat ne zaman onlara bir peygamber nefislerinin hoşlanmadığı bir şey getirmişse, bunlardan bir kısmını yalanlamışlar, bir kısmını da öldürmüşlerdir. "
(Maide, ayet 70 )
" Andolsun, "ALLAH, Meryem'in oğlu Mesih'tir" diyenler elbette kâfir olmuşlardır. Oysa Mesih onlara: "Ey İsrailoğulları, hem benim, hem de sizin Rabbiniz olan ALLAH'a ibadet edin. Kim ALLAH'a ortak koşarsa, şüphesiz ALLAH ona cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer cehenemdir. Zalimlerin yardımcıları da yoktur" demişti. "
(Maide, ayet 72)
" Andolsun ki Nûh'u elçi olarak kavmine gönderdik de dedi ki: "Ey kavmim! ALLAH'a kulluk edin sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. Doğrusu ben, üstünüze gelecek büyük bir günün azabından korkuyorum."
(Araf, ayet 59)
" Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalbleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir. "
(Araf, ayet 179)
" Andolsun size içinizden öyle bir peygamber geldi ki, gayet izzetli ve şereflidir. Sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir üstünüze titrer, müminlere gayet merhametli ve şefkatlidir. "
(Tevbe, ayet 128)
" Andolsun ki, sizden önceki devirlerin bir çok kavmini, peygamberleri kendilerine bir çok belge ile geldikleri halde zulmettikleri ve imana gelmedikleri için helak ettik. İşte günahkârlar topluluğunu biz böyle cezalandırırız. "
(Yunus, ayet 13)
" Andolsun ki, İbrahim'e de elçilerimiz (melekler) müjde ile geldiler ve "selâm" dediler, o da "selâm" dedi ve hemen gidip onlara kızartılmış bir buzağı getirdi. "
(Hud, ayet 69)
" Andolsun Musa'yı da âyetlerimizle ve apaçık bir belge ile gönderdik. "
(Hud, ayet 96)
" Andolsun ki, Musa'ya kitabı verdik, yine de onda ihtilafa düşüldü. Eğer Rabbinden daha önce verilmiş bir karar olmasa idi, elbette haklarında hüküm verilmiş bitmişti. Muhakkak ki onlar, bundan kuşkulu bir şüphe içindedirler. "
(Hud, ayet 110)
" Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi. Ben de o kâfirlere bir süre için meydan verdim. Sonra da tuttum onları cezalandırdım. O vakit azabım nasıl imiş (gördüler). "
(Ra'd, ayet 32)
" Andolsun ki, biz senden önce de peygamberler gönderdik. Onlara da eşler ve çocuklar verdik. ALLAH'ın izni olmadan herhangi bir âyet getirmek ise hiçbir peygamberin haddi değildir. Her ecel için bir yazı vardır. "
(Ra'd, ayet 38)
" And olsun ki Musa'yı âyetlerimizle gönderdik. Ona şöyle dedik: Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara ALLAH'ın (felaket) günlerini hatırlat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretler vardır. "
(Ibrahim, ayet 5)
" Andolsun, senden önceki milletler arasında da peygamberler gönderdik. "
(Hicr, ayet 10)
" Andolsun biz, gökte birtakım burçlar yarattık ve bakanlar için onu süsledik. "
(Hicr, ayet 16)
" Andolsun ki biz, içinizden İslâm'da öne geçmek isteyenleri de biliriz, geri kalmak isteyenleri de biliriz. "
(Hicr, ayet 24)
" Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık. "
(Hicr, ayet 26)
" Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti (Fatihayı) ve yüce Kur'ân'ı
verdik. "
(Hicr, ayet 87)
" Andolsun ki biz her ümmete, "
(Nahl, ayet 36)
" Andolsun ki, onlara içlerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine zulüm yaparlarken azab da onları yakalayıverdi. "
(Nahl, ayet 113)
" Andolsun ki biz, insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık. Karada ve denizde taşıtlara yükledik ve temiz yiyeceklerden onları rızıklandırdık. Onları yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık. "
(Isra, ayet 70)
" Andolsun biz Musa'ya apaçık dokuz mucize verdik. (Ey Peygamber!) İsrailoğullarına sor, Musa kendilerine geldiğinde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum" demişti. "
(Isra, ayet 101)
" And olsun ki, biz, Firavun'a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o yine onları yalan sayıp kabulden çekindi. "
(Taha, ayet 56)
" And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demişti. "
(Taha, ayet 90)
" And olsun ki biz daha önce İbrahim'e de rüşdünü vermiştik (akla uygun olanı göstermiştik). Biz onu biliyorduk. "
(Enbiya, ayet 51)
" And olsun ki, Tevrat'tan sonra Zebûr'da da yeryüzüne ancak iyi kullarımın mirasçı olduğunu yazmıştık. "
(Enbiya, ayet 105)
" And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık. "
(Mü'minun, ayet 12)
" Andolsun biz, sizin üstünüzde yedi yol yarattık. Biz, yaratmaktan habersiz değiliz. "
(Mü'minun, ayet 17)
" And olsun biz, Nûh'u kavmine gönderdik. "Ey kavmim dedi, ALLAH'a kulluk edin. O'ndan başka tanrınız yoktur. Hâlâ sakınmaz mısınız ? "
(Mü'minun, ayet 23)
" Andolsun biz Musa'ya belki onlar yola gelirler diye, o kitabı da verdik. "
(Mü'minun, ayet 49)
" Andolsun, biz onları sıkıntıya düşürdük de yine Rablerine boyun eğmediler, tazarru' ve niyazda da bulunmadılar. "
(Mü'minun, ayet 76)
" Andolsun ki biz size açık açık bildiren âyetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik. "
(Nur, ayet 34)
" Andolsun biz (her şeyi) apaçık bildiren âyetler indirdik.
(Nur, ayet 46)
" Andolsun ki Musa'ya kitap verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık. "
(Furkan, ayet 35)
" (Resulüm!) Andolsun ki, (bu Mekke'li putperestler), bela ve fenalık yağmuruna tutulmuş olan beldeye uğramışlardır. Peki onu da görmüyorlar mıydı? Hayır! Onlar öldükten sonra dirilmeyi ummamaktadırlar. "
(Furkan, ayet 40)
" Andolsun bunu, insanların öğüt almaları için, aralarında çeşit çeşit şekillerde anlatmışızdır; ama insanların çoğu ille nankörlük edip diretmiştir. "
(Furkan, ayet 50)
" Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik. Onlar: "Bizi mümin kullarının birçoğundan üstün kılan
(Neml, ayet 15)
" Andolsun ki,
(Neml, ayet 45)
" Andolsun ki biz, ilk nesilleri yok ettikten sonra Musa'ya olur ki düşünür, öğüt alırlar diye, insanlar için apaçık deliller, hidayet rehberi ve rahmet olarak o Kitab'ı (Tevrat'ı) vermişizdir. "
(Kasas, ayet 43)
" Andolsun ki biz, düşünüp öğüt alsınlar diye, sözü (vahyi) birbiri ardınca ulamışızdır. "
(Kasas, ayet 51)
" Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette ALLAH, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır. "
(Ankebut, ayet 3)
" Andolsun ki Nuh'u kendi kavmine gönderdik de, o dokuz yüz elli yıl onların arasında kaldı. Sonunda, onlar zulümlerini sürdürürken tufan kendilerini yakalayıverdi. "
(Ankebut, ayet 14)
" Andolsun ki biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır. "
(Ankebut, ayet 35)
" Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan "ALLAH" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar ? "
(Ankebut, ayet 61)
" Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip, onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "ALLAH" derler. De ki: (Öyleyse) hamd de ALLAH'a mahsustur. Fakat çokları akıllarını kullanmazlar. "
(Ankebut, ayet 63)
" Andolsun ki biz, senden önce birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik de, onlara apaçık delillerle vardılar. Onun üzerine günah işleyenlerden intikam aldık. Müminlere yardım ise, bizim nezdimizde bir hak oldu. "
(Rum, ayet 47)
" Andolsun ki biz, bir rüzgâr göndersek de onu (rahmetin eseri olan ekini) sararmış görseler, mutlaka onun arkasından nankörlüğe başlarlar. "
(Rum, ayet 51)
" Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur'ân'da her türlü meselden örnekler getirdik. Yemin ederim ki, sen onlara başka bir âyet de getirsen o kâfirler yine: "Siz yalancılardan (uydurduğunuz sözü ALLAH'a nispet edenlerden) başkası değilsiniz." diyeceklerdir. "
(Rum , ayet 58)
" Andolsun ki biz, Lokman'a "ALLAH'a şükret!" diye hikmet verdik. Kim şükrederse kendi iyiliğine eder. Kim de nankörlük ederse, şüphesiz ki ALLAH, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye layıktır. "
(Lokman, ayet 12)
" Andolsun ki biz vaktiyle Musa'ya kitap vermiştik. Şimdi de sen ona (öyle bir kitaba) kavuşmaktan şüphe içinde olma. Biz onu İsrailoğullarına doğru yolu göstren bir rehber kılmıştık. "
(Secde, ayet 23)
" Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar. "
(Ahzab, ayet 60)
" Andolsun ki, biz Davud'a tarafımızdan bir fazilet verdik. "Ey dağlar! Onunla beraber tesbih edin." dedik ve bunu kuşlara da (emrettik) ve ona demiri yumuşattık. "
(Sebe, ayet 10)
" Andolsun ki Sebe' kavmi için oturdukları yerde bir ibret vardı: Sağ ve soldan iki bahçe! (onlara): "Rabbinizin rızkından yiyin de O'na şükredin, ne güzel bir belde ve çok bağışlayıcı bir Rab!" (denildi). "
(Sebe, ayet 15)
" Andolsun ki onların çoğunun üzerine azab sözü hak olmuştur. Onlar imana gelmezler. "
(Yasin, ayet 7)
" Andolsun o saf bağlayıp duranlara. "
(Saffat, ayet 1)
" Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler. "
(Saffat, ayet 71)
" Andolsun ki Nuh bize seslenip dua etmişti de biz de ne güzel kabul etmiştik. "
(Saffat, ayet 75)
" Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik. "
(Saffat, ayet 114)