Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

An lejandları ...

Leila

New member
Katılım
17 Ağu 2007
Mesajlar
109
Tepkime puanı
9
Puanları
0
Yaş
40
lal58hw2.jpg



bir yazı atölyesi
harflerden portreni çiziyorum
kelime takımları
ve küflenmiş kağıt tomarları
kendime çevirmişim kurşun kalemleri
cümlelerin sapma açısı
sayfalarda harp düzeni
bir anlam kuyusu ve ezbere dönen çıkrık
bütün tonlarıyla ifşa ve sır
heceliyorum bir dua gibi
kum taneleri ayak izlerin
azalarımın hallerinden sesler
bir cümle kursa yüreğim huşu vaki olacak
evet serin bir kitabe
leyl gözlerin…

***

kırık dökük işlenmiş alfabeye öykü
yüzümdeki kuyunun ve zindanın çözümlemeleri
aykırı duruyor aldığın kaktüs
ve sözün bekleme iştiyakı
fecr yüzünü…

***

çöl ve denizin ulama noktası
bir soluk yürüyüşünde
ne uçurumdu, ne düştüm, ne kırıldım
bütün tasvirlerinde taşra hazırdır aşka
duha ellerinin…

***

besmele gibisin
kaybettiğim her noktada gördüğüm rüya
ünlem ile uyandığım
ya da yutkunduğum redifler
ne kinaye, ne mübalağa
anlam ile ölüm parantezinde bir kararsın
yorum yorgunu bir saat
ayraç kıvamında kakül
hokka sıcaklığında bir terkib
nehar tebessümünde…

***

can havliyle okuyorum satır aralarını
acıların noktalama işaretlerini
azadeliğin bittiği kurallarda
toprağa teslimiyetim başlıyor
bütün ölümler farklı
esma ve inşa
yoksulluğun dili oluyor ağır sözler
kanatları kırılınca mürekkebin
uzar zamanın rengine bürünen pasajlarda
asr sesin….

***

lehçeler kalbin ritmi
mânâ gözlerinden dökülen kainat
ikra ve ötesi,
ruh bulur yerini cazibe tesbihinde
yağmur ne güzel bir şiirdir
ümmiliğin çizgilerinde
isyan teksirlerinden ne çıkar
hayatın eklerinden ve kiplerinden
yürüdüğün yok mu
bütün anlatılara can vererek…

***

yedinci kayıttır
dijital bir daktiloya reva müsveddeler
parirüs mü parşömen mi
bir metin vazediyorum
olay örgüsü karakterleriyle
ve sana benziyor nazlanan
kesintisiz bir merhamet ayak izlerin
olmayışının hüznü sürgün
kimse dolduramıyor kimsenin boşluğunu
evet gözlerin olmalı bu tablette…

***

buraya kadar anlattıklarını resmet
çivi yazısıyla ruhuma
hırçın bir ırmak gibi beni
ve döküldüğüm bir deniz olarak seni
gömdüğün taşları
bir avluda yudumladığımız çayı
hastane koridorlarına döküldüğümüzü
ki birgün dünya dönmeyecek
yine de sen mümkün olacaksın
yoksa almayacak satırlar…

***

sahi kiminle hemhal oluyorum
orda mısın
yoksa hiç gitmedin mi içimden
daha tashih edeceketin metin hallerimi
yaprakları sürmeleyecektin
çoğalacaktı gözyaşlarım
gece inanılan bir imla olacaktı
mavi kayığın yol alacağı
gül kurusu ile silecektin yüzümü
işlemiş bir muhteva olacaktım…

***

insan titremeden ne yazabilir ki:
susmaktır aşk…


Suphi giz)
 
Üst Alt