hanif_bir_kul
New member
- Katılım
- 22 Mar 2007
- Mesajlar
- 182
- Tepkime puanı
- 19
- Puanları
- 0
- Yaş
- 64
Kur'ânı Kerim; muhteşem ilâhî bir sistemi açıklamakta, bilinmeyen bütün soruları cevaplamaktadır. Dünyaya niçin
geldik? Vazifelerimiz nedir? İnsanlar öldükten sonra herşey Dünyada bırakılıp yok mu olunuyor? Ölüm ötesi yaşam var
mı?
Tüm bunları insanlar bilmeliydi. Cenâbı Allah'ın muhteşem sistemini içeren İlâhî Yasaları; Son Peygamber Hz.
Muhammed (s.a.v.) aracılığı ile, bir ışık olarak insanlara gönderilen Kur'ânı Kerîm'den öğrenmekteyiz. Din denilen
bu sistemi, çok iyi ve çelişkisiz kavramak, üzerinde derin derin düşünmek, sırrı çözmenin anahtarıdır. Din,
Yaratıcı Kudreti hissetmek, tanımak ve tasdik etmekle başlar. Bu dinin adı, İslâm yani Allah'a teslimiyettir. Bütün
kâinatın da Allah'a teslim olarak ibadet halinde olduğunu Kur'ân bize bildirmektedir. İslâmiyet sadece belli bir
topluluğun dini değil, bütün insanların ve muhteşem düzen içindeki evrenin de Yüce Yaratıcı'sına olan hamdının ve
şükrünün ifadesidir.
Yazımızın bölümlerini teşkil eden Allah'ın Sistemi, beş başlık altında toplanmıştır : Peygamberler, Kitaplar,
Allah Katında Din İslam'dır, İbadet, İnsana Verilen Nimetler.
__________________________________________________________________
PEYGAMBERLER
Yüce Yaratıcı'nın yasalarını insanlara bildirmekle görevlendirilmiş Allah'ın elçileri olan peygamberlerin,
istisnasız bütün toplumlara gönderildiğini Kur'ân ayetlerinden anlaşılmaktadır. İnsanlara yaratılış kanunlarını
tebliğ ederek, Allah'ı öğrenmeleri ve doğru yola gitmeleri için vazifelendirilen resullerin sayılarını yalnız
Cenâbı Hakk bilmektedir. Ancak binlerce olduğu rivayet olunur. Kur'ânda; ilk insan ve ilk Resul Hz. Adem'den Son
Peygamber Hz. Muhammed'e kadar, 27 peygamberin isimleri ve öyküleri bildirilmiştir. Bu peygamberler genellikle
Ortadoğu kökenlidir. Her topluma bir peygamber gönderildiğine göre, diğer bölgelere de çok daha fazlasının
geldiğini Kur'ân açıklamaktadır.
PEYGAMBERLERİN GÖNDERİLME SEBEPLERİ
16/36: Andolsun ki Biz: Allah'a ibadet edin ve azgın kişilerden sakının diye her topluma bir peygamber
gönderdik...
4/165: Rahmet müjdeleyici ve azab uyarıcı gönderdik ki, elçiler geldikten sonra insanların Allah'a karşı bahaneleri
olmasın...
Rahmet; merhamet, nimet verme, bağışlama, lütuf manalarına gelmekle beraber, sevgi, şefkat gibi anlamları da
içerir. Azab ise büyük sıkıntı, eziyet, işlenen suçlara karşılık dünyada ve ahirette çekilecek cezadır.
Cenâbı Allah insanlara emir ve yasalarını öğretmek için rahmet müjdeleyici ve azab uyarıcıları olarak peygamberler
göndermiştir. Böylece Yaratıcı'sını gönlünde hisseden, tanıyan insan, iman ederek azgın kişilerin etkisinden de
kurtulmuş , insanların da bu dünya'da ve ölüm ötesi yaşamda, ilâhî yasaları bilmiyorduk gibi bahaneleri de
kalmamıştır.
HER TOPLULUĞA BİR PEYGAMBER
10/47: Her topluluğun bir peygamberi vardır...
35/24: ... Hiçbir topluluk yoktur ki içinden bir uyarıcı gelip geçmemiş olsun.
4/164: Resuller var, hayat ve hatıralarını daha önce sana anlattık; resuller var, hayat ve hatıralarını sana
anlatmadık...
Cenâbı Allah; her topluluğa açık deliller ile bir peygamber gönderdiği gibi, onların yolundan giden veliler ve
ilâhî ilim sahipleri ile de insanları aydınlatmaktadır. Değerli İslâm Bilgini Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK,
Kur'ân'daki İslâm'da bu konuya şu açıklamayı getirmektedir : " Adlarından ve hayat hikayelerinden
bahsedilmeyen birçok peygamber gelip geçmiştir. Bu Kur'ân'sal perspektif bizi şu sonuca götürür : Biz, Son
Peygamber'den önceki tarihlerde yaşamış büyük insanların, mesela Budha'nın, Sokrat'ın, Eflâtun'un, Konfüçyus'un
v.s. birer peygamber olabileceğini ihtimal içinde görürüz, fakat peygamber olduklarına hükmetmeyiz. "
PEYGAMBERLER EŞİTTİR
2/136: ... Bütün Peygamberlere, Rabb'i katından verilen kitab ve ayetlerin hepsine iman ettik. O'nun
peygamberlerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz...
2/285: ... Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız...
40/78: Hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmaksızın her hangi bir ayeti kendiliğinden getiremez.
Din bir bütün olduğu için tüm peygamberler Cenabı Allah katında eşittir. Aralarında ayrılık yapmak doğru değildir.
Çünkü peygamberler, Mutlak Tek Varlık'tan vahy almaktadır. Getirdikleri vahiylerde de yol ve metot dışında esasta
bir farklılık bulunmamaktadır. Peygamberler de Cenâbı Allah'tan aldıkları bilgileri insanlara aynen iletmekle
görevlendirilmişlerdir. Ancak peygamberler arasında bir mertebe farkının bulunduğunu Kur'ân bildirmektedir. Bakara
2/253: " İşte bu peygamberlerden kimini, kimine üstün kıldık. Allah onlardan bazısı ile konuşmuştur.
Bazılarını da derecelerle yüceltmiştir... " Ayette açıklandığı gibi her peygamberin kendine mahsus özellikleri
bulunmaktadır. Örneğin Cenâbı Allah Hz. Mûsa ile bizzat konuştu. Meryem oğlu Hz. İsâ'ya da açık mucizeler vermiş ve
Ruhul Kudüs ile yani Meleği Cebrail Aleyhisselam ile de desteklemiştir. Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)
Efendimizi de İlâhî Kitab'ların son ve en mükemmeli olan Kur'ân'ın tebliğcisi olarak ve "Mirac" mucizesi
ile en yüksek mertebelere ulaştırmıştır.
SON PEYGAMBER
33/40: Fakat O, Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.
34/28: Biz seni, bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik...
3/31: Ey Muhammed, de ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı
bağışlasın.
33/21: And olsun Allah'ın Resulünde sizin için, Allah'ı ve Ahiret Günü'nü arzu edenlerle, Allah'ı çok ananlara
güzel bir örnek vardır.
Kur'ân'da hikmet ile dolu öyküsü anlatılan Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) Cenâbı Allah'ın sevgili kulu, son Resulü ve
varlıklara da gönderilen büyük bir lütuftur. Hikmet; gizli sebep, oluş sırrı, gerçeği ilim, akıl ve gönül ile
yakalama demektir. Ayetlerde: " Allah'ı seviyorsanız Peygamberinize uyunuz ve Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak
için Peygamberiniz de çok ğüzel örnekler vardır. " diye buyrularak Peygamber Efendimizin insanlık alemine bir
rahmet olduğu açıklanmaktadır. (Bkz. Bu Kitap, İnsanda Sevgi, Son Peygamber Sevgisi)
geldik? Vazifelerimiz nedir? İnsanlar öldükten sonra herşey Dünyada bırakılıp yok mu olunuyor? Ölüm ötesi yaşam var
mı?
Tüm bunları insanlar bilmeliydi. Cenâbı Allah'ın muhteşem sistemini içeren İlâhî Yasaları; Son Peygamber Hz.
Muhammed (s.a.v.) aracılığı ile, bir ışık olarak insanlara gönderilen Kur'ânı Kerîm'den öğrenmekteyiz. Din denilen
bu sistemi, çok iyi ve çelişkisiz kavramak, üzerinde derin derin düşünmek, sırrı çözmenin anahtarıdır. Din,
Yaratıcı Kudreti hissetmek, tanımak ve tasdik etmekle başlar. Bu dinin adı, İslâm yani Allah'a teslimiyettir. Bütün
kâinatın da Allah'a teslim olarak ibadet halinde olduğunu Kur'ân bize bildirmektedir. İslâmiyet sadece belli bir
topluluğun dini değil, bütün insanların ve muhteşem düzen içindeki evrenin de Yüce Yaratıcı'sına olan hamdının ve
şükrünün ifadesidir.
Yazımızın bölümlerini teşkil eden Allah'ın Sistemi, beş başlık altında toplanmıştır : Peygamberler, Kitaplar,
Allah Katında Din İslam'dır, İbadet, İnsana Verilen Nimetler.
__________________________________________________________________
PEYGAMBERLER
Yüce Yaratıcı'nın yasalarını insanlara bildirmekle görevlendirilmiş Allah'ın elçileri olan peygamberlerin,
istisnasız bütün toplumlara gönderildiğini Kur'ân ayetlerinden anlaşılmaktadır. İnsanlara yaratılış kanunlarını
tebliğ ederek, Allah'ı öğrenmeleri ve doğru yola gitmeleri için vazifelendirilen resullerin sayılarını yalnız
Cenâbı Hakk bilmektedir. Ancak binlerce olduğu rivayet olunur. Kur'ânda; ilk insan ve ilk Resul Hz. Adem'den Son
Peygamber Hz. Muhammed'e kadar, 27 peygamberin isimleri ve öyküleri bildirilmiştir. Bu peygamberler genellikle
Ortadoğu kökenlidir. Her topluma bir peygamber gönderildiğine göre, diğer bölgelere de çok daha fazlasının
geldiğini Kur'ân açıklamaktadır.
PEYGAMBERLERİN GÖNDERİLME SEBEPLERİ
16/36: Andolsun ki Biz: Allah'a ibadet edin ve azgın kişilerden sakının diye her topluma bir peygamber
gönderdik...
4/165: Rahmet müjdeleyici ve azab uyarıcı gönderdik ki, elçiler geldikten sonra insanların Allah'a karşı bahaneleri
olmasın...
Rahmet; merhamet, nimet verme, bağışlama, lütuf manalarına gelmekle beraber, sevgi, şefkat gibi anlamları da
içerir. Azab ise büyük sıkıntı, eziyet, işlenen suçlara karşılık dünyada ve ahirette çekilecek cezadır.
Cenâbı Allah insanlara emir ve yasalarını öğretmek için rahmet müjdeleyici ve azab uyarıcıları olarak peygamberler
göndermiştir. Böylece Yaratıcı'sını gönlünde hisseden, tanıyan insan, iman ederek azgın kişilerin etkisinden de
kurtulmuş , insanların da bu dünya'da ve ölüm ötesi yaşamda, ilâhî yasaları bilmiyorduk gibi bahaneleri de
kalmamıştır.
HER TOPLULUĞA BİR PEYGAMBER
10/47: Her topluluğun bir peygamberi vardır...
35/24: ... Hiçbir topluluk yoktur ki içinden bir uyarıcı gelip geçmemiş olsun.
4/164: Resuller var, hayat ve hatıralarını daha önce sana anlattık; resuller var, hayat ve hatıralarını sana
anlatmadık...
Cenâbı Allah; her topluluğa açık deliller ile bir peygamber gönderdiği gibi, onların yolundan giden veliler ve
ilâhî ilim sahipleri ile de insanları aydınlatmaktadır. Değerli İslâm Bilgini Prof. Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK,
Kur'ân'daki İslâm'da bu konuya şu açıklamayı getirmektedir : " Adlarından ve hayat hikayelerinden
bahsedilmeyen birçok peygamber gelip geçmiştir. Bu Kur'ân'sal perspektif bizi şu sonuca götürür : Biz, Son
Peygamber'den önceki tarihlerde yaşamış büyük insanların, mesela Budha'nın, Sokrat'ın, Eflâtun'un, Konfüçyus'un
v.s. birer peygamber olabileceğini ihtimal içinde görürüz, fakat peygamber olduklarına hükmetmeyiz. "
PEYGAMBERLER EŞİTTİR
2/136: ... Bütün Peygamberlere, Rabb'i katından verilen kitab ve ayetlerin hepsine iman ettik. O'nun
peygamberlerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz...
2/285: ... Allah'ın peygamberlerinden hiçbiri arasında ayırım yapmayız...
40/78: Hiçbir peygamber, Allah'ın izni olmaksızın her hangi bir ayeti kendiliğinden getiremez.
Din bir bütün olduğu için tüm peygamberler Cenabı Allah katında eşittir. Aralarında ayrılık yapmak doğru değildir.
Çünkü peygamberler, Mutlak Tek Varlık'tan vahy almaktadır. Getirdikleri vahiylerde de yol ve metot dışında esasta
bir farklılık bulunmamaktadır. Peygamberler de Cenâbı Allah'tan aldıkları bilgileri insanlara aynen iletmekle
görevlendirilmişlerdir. Ancak peygamberler arasında bir mertebe farkının bulunduğunu Kur'ân bildirmektedir. Bakara
2/253: " İşte bu peygamberlerden kimini, kimine üstün kıldık. Allah onlardan bazısı ile konuşmuştur.
Bazılarını da derecelerle yüceltmiştir... " Ayette açıklandığı gibi her peygamberin kendine mahsus özellikleri
bulunmaktadır. Örneğin Cenâbı Allah Hz. Mûsa ile bizzat konuştu. Meryem oğlu Hz. İsâ'ya da açık mucizeler vermiş ve
Ruhul Kudüs ile yani Meleği Cebrail Aleyhisselam ile de desteklemiştir. Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)
Efendimizi de İlâhî Kitab'ların son ve en mükemmeli olan Kur'ân'ın tebliğcisi olarak ve "Mirac" mucizesi
ile en yüksek mertebelere ulaştırmıştır.
SON PEYGAMBER
33/40: Fakat O, Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.
34/28: Biz seni, bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik...
3/31: Ey Muhammed, de ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı
bağışlasın.
33/21: And olsun Allah'ın Resulünde sizin için, Allah'ı ve Ahiret Günü'nü arzu edenlerle, Allah'ı çok ananlara
güzel bir örnek vardır.
Kur'ân'da hikmet ile dolu öyküsü anlatılan Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) Cenâbı Allah'ın sevgili kulu, son Resulü ve
varlıklara da gönderilen büyük bir lütuftur. Hikmet; gizli sebep, oluş sırrı, gerçeği ilim, akıl ve gönül ile
yakalama demektir. Ayetlerde: " Allah'ı seviyorsanız Peygamberinize uyunuz ve Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak
için Peygamberiniz de çok ğüzel örnekler vardır. " diye buyrularak Peygamber Efendimizin insanlık alemine bir
rahmet olduğu açıklanmaktadır. (Bkz. Bu Kitap, İnsanda Sevgi, Son Peygamber Sevgisi)