Allah'ın Sevmedikleri:
Saldırganlar: "Allah saldırganları sevmez." (Bakara: 92/190, Mâide: 110/64),
Bozguncular: "Allah, bozgunculuk yapanları sevmez." (Kasas: 49/77, Mâide: 110/64),
Nankörler, günahkârlar: "Allah, hiçbir nankör günah
kârı sevmez." (Bakara: 92/276, Âl-i İmrân: 94/32, Nahl: 70/23, Hac: 88/38),
Zâlimler: "Allah zâlimleri sevmez." (Âl-i İmrân: 94/57,140; Şûra: 62/40),
Kendini beğenmişler: ol: Allah, kendini beğenmiş, övüngen insanı sevmez." (Nisa: 98/107),
Kaba konuşanlar, ağzı bozuklar: Allah açık açık kötü söz söylemeyi sevmez. Ancak kendine haksızlık edilen (yapılan haksızlığa cevap verebilir)." (Nisa: 98/148)
İsraf edenler: Allah, israf edenleri sevmez." (En'âm: 55/141, A'râf: 39/31)
Kibredenleri kibredenleri (böbürlenenleri)."( Nahl: 70/23)
İnkâr edenler, kâfirler: Allah, kâfirleri sevmez." (Rum: 84/45)
Allah'ın Elçisi (s.a.v.) de, Allah'ı her şeyden çok sevmeyi, îmânın şartı saymıştır. Ebû Rezîn el-Akîl, kendisine:
"- Ey Allah'ın Elçisi, îmân nedir? diye sorunca:
- Allah ve Elçisi'nin, sana, her şeyden daha sevgili olmasıdır,demiş" ve buyurmuş ki:.
"Hiçbiriniz, Allah ve Elçisi, kendisine her şeyden daha sevgili olmadıkça inanmış olmaz"
"Kul, beni ailesinden, malından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe inanmış olmaz."
Bu hadîsler,: Peygamber mü'minlere canlarından daha ileridir"
'Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret(iniz), hoşlandığınız konutlar, siz.e Allah'tan, Elçisi'nden ve O'nun yolunda cihâdetmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin (başınıza gelecekleri göreceksiniz)!' Allah, yoldan çıkmış topluluğu (doğru) yola iletmez." âyetlerine uygundur.
Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiği bir hadîs de şöyledir: "Allah, bir kulu sevince, Cebrail'i çağırıp: 'Ben falanı sevdim, sen de sev!' der. Cebrail de onu sever. Sonra onun için yer(halkın)da kabul konulur (insanlar onu severler)." Ebû Hüreyre, buğuz hakkında da bunun tersi olacağını söylemiştir, Rahman, inanıp güzel isler yapanlar için (gönüllere) bir sevgi, koyar," âyeti de bu hadîsi teyîdetmektedir.
Peygamber (s.a.v.) şöyle duâ etmiştir: "Allahım, bana seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve beni sana yaklaştıracak işleri sevmeyi lütfeyle; senin sevgini bana nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili eyle!"
Saldırganlar: "Allah saldırganları sevmez." (Bakara: 92/190, Mâide: 110/64),
Bozguncular: "Allah, bozgunculuk yapanları sevmez." (Kasas: 49/77, Mâide: 110/64),
Nankörler, günahkârlar: "Allah, hiçbir nankör günah
kârı sevmez." (Bakara: 92/276, Âl-i İmrân: 94/32, Nahl: 70/23, Hac: 88/38),
Zâlimler: "Allah zâlimleri sevmez." (Âl-i İmrân: 94/57,140; Şûra: 62/40),
Kendini beğenmişler: ol: Allah, kendini beğenmiş, övüngen insanı sevmez." (Nisa: 98/107),
Kaba konuşanlar, ağzı bozuklar: Allah açık açık kötü söz söylemeyi sevmez. Ancak kendine haksızlık edilen (yapılan haksızlığa cevap verebilir)." (Nisa: 98/148)
İsraf edenler: Allah, israf edenleri sevmez." (En'âm: 55/141, A'râf: 39/31)
Kibredenleri kibredenleri (böbürlenenleri)."( Nahl: 70/23)
İnkâr edenler, kâfirler: Allah, kâfirleri sevmez." (Rum: 84/45)
Allah'ın Elçisi (s.a.v.) de, Allah'ı her şeyden çok sevmeyi, îmânın şartı saymıştır. Ebû Rezîn el-Akîl, kendisine:
"- Ey Allah'ın Elçisi, îmân nedir? diye sorunca:
- Allah ve Elçisi'nin, sana, her şeyden daha sevgili olmasıdır,demiş" ve buyurmuş ki:.
"Hiçbiriniz, Allah ve Elçisi, kendisine her şeyden daha sevgili olmadıkça inanmış olmaz"
"Kul, beni ailesinden, malından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe inanmış olmaz."
Bu hadîsler,: Peygamber mü'minlere canlarından daha ileridir"
'Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, düşmesinden korktuğunuz ticaret(iniz), hoşlandığınız konutlar, siz.e Allah'tan, Elçisi'nden ve O'nun yolunda cihâdetmekten daha sevgili ise o halde Allah emrini getirinceye kadar gözetleyin (başınıza gelecekleri göreceksiniz)!' Allah, yoldan çıkmış topluluğu (doğru) yola iletmez." âyetlerine uygundur.
Ebû Hüreyre'nin rivayet ettiği bir hadîs de şöyledir: "Allah, bir kulu sevince, Cebrail'i çağırıp: 'Ben falanı sevdim, sen de sev!' der. Cebrail de onu sever. Sonra onun için yer(halkın)da kabul konulur (insanlar onu severler)." Ebû Hüreyre, buğuz hakkında da bunun tersi olacağını söylemiştir, Rahman, inanıp güzel isler yapanlar için (gönüllere) bir sevgi, koyar," âyeti de bu hadîsi teyîdetmektedir.
Peygamber (s.a.v.) şöyle duâ etmiştir: "Allahım, bana seni sevmeyi ve seni seveni sevmeyi ve beni sana yaklaştıracak işleri sevmeyi lütfeyle; senin sevgini bana nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili eyle!"