Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah’ın Şahitleri : Evliyaullahlar, Şehitler, Alimler

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
4.jpg


Allah(c.c.) Ümmeti Muhammed’e evliyaullahların, şehitlerin , alimlerin amelini nasip etsin İnşAllah Amin.

Onlar, evliyaullahlar,şehitler,alimler Allah’ın yeryüzündeki şahitleridir. Allah(c.c.) onlara öyle özellikler vermiştir ki adeta kelam ilminin canlı delilleri olmuşturlar.

Örneğin Uhud harbinde şehitlikle şereflenmiş çok sayıda sahabe olmuştu. Hz. Muhammed(s.a.v) şehitlerin defnedilmesi için genişce bir çukur kazdırmıştı. Sahabeler hangi şehidi önce defnetmeleri sorduğunda O, Kuran-ı Kerimi en çok bileni önce defnetmelerini söylemişti. Şehitlikle şereflenen sahabelerden, Allah’ın aslanı lakaplı Hz. Hamza (r.a.) da o sırada defnedilmişti. Uhud harbinden 46 yıl sonra Uhud meydanından başka bir yerde su çıkarılamayacağı anlaşılınca, Uhud meydanı kazılmış ve oradaki şehitler başka yere nakledilmiştir. Hz. Hamza’ının mezarı kazıldığında kazma, onun mübarek ayağına biraz sertçe değmiş ve ayağından bir dirinin ayağından nasıl kan akıyorsa öyle kan akmıştır. Mübarek cesedi ilk gün günkü tazeliğinde bulunmuştu. Uhud savaşında şehit olan diğer sahabelerin cesetleri de ilk gömüldükleri gibi hiç değişiklik olmadan bulunmuştu. Hatta nakil sırasında savaşta aldıkları yaralarının kandığı görülmüştür. Ayrıca cesetlerinden misk gibi koku yayılıyordu.

Bu olayın hikmetini Kuran-ı Kerimin Al-i İmran süresi 140. ayetinde açıkça görüyoruz.. Çünkü Uhud harbindeki kayıplardan dolayı müslümanlar çok üzülmüşlerdi. Allahu Teala müslümanları bu ayetle teselli etmiş ve bu olayın hayra döneceğini müjdelemişti . “Eğer size (Uhud'da) bir yara dokunduysa o topluluğa da (Bedir'de) öyle bir yara dokunmuştu. Biz bu günleri insanlar arasında evirip çeviririz. Allah, iman edenleri ortaya çıkarmak ve sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah zalimleri sevmez.”

Pek çok alim ve şehidin mezar nakillerine şahit olan kişiler günümüzde de mevcuttur. Ve onların dediklerine göre evliyaullahlar, şehitler, alimler adeta diriymiş gibi mezardan çıkmıştır.

İster bugünkü tıp ister gelecekteki tıp, alimlerin ve şehitlerin cesetlerinin çürümemesini ve adeta diri gibi olmalarını bilimsel olarak asla açıklayamayacaktır. Çünkü tıbben mezara gömülen ölü 2 ay içinde çürür ve aşağı yukarı 2 yıl içinde kemiklerinden başka bir şeyi kalmaz. Yine tıbben, bazı nadir durumlarda örneğin kutuplar gibi iklim şartları çok soğuk olan yerlerde ve çok nadiren hava almayan toprağa gömülen ölülerde ceset çürümemesi olur, fakat ceset kurur ve zayıflar bir nevi kapkara kupkuru her an dağılmaya hazır mumyaya döner . Buna doğal mumyalaşma diyorlar ki tıbben üç sınıfa ayrılırlar
a) Sabunlaşma şeklinde mumyalaşma ki ceset nemli ortam da ise bir nevi kimyasal reaksiyonlardan geçerek adeta sabunlaşır.
b) Salamuralaşma şeklinde mumyalaşma : bu ana karnında ölen bebeklerde görülür. Deri altı kanamalar olur deri esmer renge döner dokular yumuşar
c) Dehidratasyon sonucu mumyalaşma ki bu çok kuru ortamlarda cesedin su kaybedip kuruması sonucu oluşur genellikle kızgın çöllerde toprak altında kalmış ölülerde görülür. Fakat bu üç tip doğal mumyalaşmada dokular dağılıp tahrip olmaya müsaittir ve mumya ölüler asla alim ve şehitlerin cesetleri gibi diri gözükmezler ve misk gibi kokmazlar.

“Ölümden sonra bedenin çürümesine ve kokuşmasına sebep olan şey nedir?” diye soracak olursak bugünkü tıp bilgilerimizle ancak şöyle cevap verebiliriz: organizma devamlı olarak bakterilere maruz kalır, ölünün ise bu bakterilerle savaşacak mekanizması durmuştur ve dışardan gelecek her türlü kemirgen hayvan, böcek yemelerine müsaittir.

Hadislerde ise Allahu Teala’nın toprağa şehitlerin, alimlerin ve peygamberlerin cesedini çürütmesine izin vermeyeceği geçer. Demek ki Allahu Teala onları toprak altında cesetlerine zarar verecek her türlü zararlıdan koruyor. Hatta koruduğu gibi mezarlarından misk gibi koku yaydırıyor.

Medine’de Hz.Muhammed’in(s.a.v.) türbesinde misk gibi koku yayıldığı söylenir, belki oraya gidemeyipte Eyüp Sultan türbesine gitmiş olanlar vardır onlar bilirler, adeta her yeri misk kokusu sarar. Hz. Danyal’ın Tarsustaki türbesinde aynı misk kokusu müşhade edilmiştir. Kimisi türbenin parfümlendiğini sanır :) ama bu Allahu Tealanın veli kullarına ikramıdır.

Aslında insan olarak hepimiz bir nutfeden, yani altı üstü iki hücreden yaratıldık aslımızın başlangıcı gözle görülmeyecek kadar küçük ve önemsiz. İnsanın değerini, yaşadığı hayat ve Allahu Tealaya karşı olan saygısı ortaya koyuyor . Allah’ın şahitlerine yani Kuran-ı ve Sünneti anlayıp, Allahu Tealanın istediği gibi yaşayanlara Allahu Teala değerini veriyor , ölümlerinden sonra bile.

Demek ki alimliğin, şehitliğin, evliyaullahlığın özü, Kuran’a tam olarak inanıp, inancın gereğini sadece Allah’tan korkarak yerine getirmeye dayanıyor. Yani haliyle yaşantısı ile Allah’ı doğruluyanları Allah’ta doğruluyor.

“Gerçekten biz Peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da, şahitlerin şahitlik yapacağı kıyamet gününde de yardım edeceğiz.” Mümin süresi 51

Cümlemizin Ramazan ayı mübarek olsun. Allah(c.c.) bize çok hayırlı ve bol Kuran okumalı ve uygulamalı Ramazan nasip etsin İnşaAllah .

Baki muhabbetle ve Saygılarımla.
 
Üst Alt