Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah'dan Başkasi Adina Edilen Yeminler

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Tr
Allah'tan başkaları adına edilen yeminler iki kısımdır:

a- Babalar, anneler, melekler vs. gibi Allah'tan başka varlıklar adına edilen yeminler: Bu şekilde yemin etmenin caiz olmadığını, Hz. Peygamber'in böyle yemin etmeyi men ettiğini yukarıda belirtmiştik. Böyle sözlerle yemin etmek caiz olmadığına göre, buna yemin demek de doğru değildir.

b- Bir şarta bağlanarak edilen yeminler: Bu gruptaki yeminleri de iki kısımda ele almak mümkündür:

ba- Ibadet ve taat cinsinden bir şeye bağlananlar: Meselâ bir kimse "şu işi yaparsam üç gün oruç tutayım" dese, bu bir bakıma yemindir. Çünkü o işi yapmaktan nefsini menetmek maksadıyla o sözü söylemiştir. Bir başka açıdan da nezir (adak)tır. Çünkü bir ibadeti yapmayı, bir şarta bağlamıştır. Bu târz bir ifadenin nezir olarak değerlendirilmesi daha isabettir (Kasânî, III, 21).

bb- Ibadet ve taate bağlanmayıp, talak veya köle azadına bağlanan yeminler: Bir kimse karısının boş olmasını veya kölesinin hür olmasını bir şartın tahukkukuna bağlarsa, talakla. veya köle azadı ile yemin etmiş sayılır. Böyle yeminlere tâliki talak da denir. Böyle sözlerin yemin olarak değerlendirilmesi kişiyi bir fiili yapmaya teşvik veya yapmaktan men etme konusunda kuvvet vermesinden dolayıdır (Ö. Nasuhi Bilmen, Hukukî Islâmiyye ve Istıhâhâtı Fıkhıyye Kamusu, II, 232).

Bu maddede söz konusu edilen şartın tahukkuku halinde şayet adamın maksadı kendisini bir işi yapmaya teşvik veya yapmaktan menetmek değil de karısını boşamak veya kölesini azad etmekse, şartın vukuu halinde karısı boş veya kölesi azad olmuş olur. Bu konuda ulema arasında her hangi bir görüş ayrılığı tesbit edilmemiştir. Çünkü bu yemin değil, talakı veya itakı şarta bağlamaktır. Ama eğer kişinin maksadı, karısını boşamak değil de, kendisini bir işi yapmaya veya yapmamaya zorlamak ise hüküm nedir? Işte bu konuda bazı değişik görüşler vardır. Konuyu bir örnekle anlatalım: Içki müptelası olan bir kimse içkiyi bırakmak ve nefsini bu işe mecbur etmek maksadıyla "Bir daha içki içersem karım boş olsun" veya "bir daha içersem şart olsun" dese ve daha sonra yeminini bozsa yani içki içse bu durumda ne uygulanacaktır? Bu konuda üç görüş vardır:

1- Bu söz tamamen geçersizdir; ne talaktır ne de yemindir. Çünkü ne Allah'ın istediği bir şekilde karı boşama, ne de bir yemin etmedir. O halde böyle bir söz söyleyen ve sonra bozan kişinin karısı boş olmaz, kendisine yemin keffareti de gerekmez. Bu görüş Hz. Ali'ye nisbet edilmektedir. Zahirîler ve bazı Mâlikîler de bu görüştedir.

2- Böyle bir söz söyleyen kişi yemin etmiş ve yeminini bozmuştur. Çünkü adamın maksadı karısını boşamak değil, kendisini içki içmekten men etmektir. Dolayısıyla kişi ettiği yemini bozduğu için kendisine yemin keffareti icabeder; karısı boş olmaz. Hanbelîlerden Ibn Teymiye ve Ibn Kayyim el-Cevziyye bu görüştedir (Ibn Teymiye el-Fetava'l-Kübra, 1-5, Beyrut, II, 110; Ibn Kayyim el-Cevziyye, Ilâmu'l-Muvakkîn, IV, 17 vd.).

3- Talak veya köle azadının bir şarta bağlanması ve şartın tahakkuku halinde, karı boş veya köle hür olur. Yukarıdaki misalımizde, adam içki içtiği zaman karısı boş olmuş olur. Dört mezhebin görüşü bu istikamettedir (Kâsânî, a.g.e., III, 21 vd.; Merginânî, a.g.e., II, 250 vd.; Mevsılî, a.g.e., III,140 vd.; Ibn Kudâme, a.g.e., VIII, 335, 336; Ö. Nasuhî Bilmen, a.g.e., II, 232; vd.; Zühaylî, a.g.e., III, 388 vd.).

 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
Yemin çok önemli bir hadise idi,kişinin yemin etmesiyle inancı arasında büyük bir bağ vardı.Yemin dil ucuyla söylenen söz,karşıdakini kandırmak için edilen ifade değil,kişinin bir akdidir.Bu müşrik arap toplumunda da böyle idi,müslüman toplumda da böyle oldu.Aradaki fark biri ilahları adına yemin etti,diğeri Allah cc adına yemin etti.Kişi yemin ederek bir menfaat kazanamaz,dolandırıcılık yapamaz,çünkü kişi bu akdini inandığı en yüce varlık adıyla söylüyor,eğer bunu tutmasa artık hiç bir inandırıcılığı kalmaz,insan olan insanların gözünde hiçbir itibarı kalmaz,şeref ve haysiyetini yitirir.İşte gerçek bir toplumda yalan yere yemin edenin düşeceği hazin son budur.
 
Üst Alt