Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah‘a ve Resulüne İtaat Hakkında Ayetler

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
«Hamd, âlemlerin rabbı, Rahman, Rahim olan ve cezâ gününün yegâne mâliki bulunan Allah‘a mahsustur. Allahım, yalnız sana kulluk ecüyor ve yalnız senden yardım istiyoruz. Bizi doğru yola, kendilerine iyilik ettiğin kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve dalâlette olanların yoluna değil. (1)

«Şüphe yok ki, Allah, benim de rabbım, sizin de rabbınızdır. Öyle ise O‘na kulluk edin. İşte doğru yol budur.» (2)

«De ki: Şüphesiz benim rabbım, beni doğru yola, dünya ve âhiret işlerini düzene koyan dîne; sapıklıktan doğru yola yönelen ve Allah‘a eş koşmayan İbrahim‘in dînine iletmiştir. De ki: Benim namazım, ibâdetim, hayâtım ve ölümüm, âlemlerin rabbı olan Allah‘ındır. O‘nun ortağı yoktur. Buna emrolunmuşumdur ve müslümanların ilkiyim.» (3)

«De ki: Ey insanlar! Göklerin ve yerin mâliki bulunan, kendisinden başka bir tanrı bulunmayan, hem dirilten, hem öldüren Allah‘ın,size hepinize gönderdiği peygamberiyim. Öyle ise gerek O‘na ve gere) On un sözlerine inanan üınmî peygamberine inanın, Ona tabî olun Ti ki, doğru yolu bulmuş olasınız.» (4)

«Biz, hiç bir peygamberi, Allah‘ın izniyle itaat edilmesinden başkî bir hikmetle göndermedik; eğer onlar kendilerine zulmettikleri zamar sana gelip Allah‘dan mağfiret dilemiş olsalardı ve peygamber de onla ra mağfiret dileseydi Allah‘ı, tevbeleri kabul edici, çok esirgeyici bulalacaklardı.» (5)

«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve siz, (Kuranı) dinleyip dururken O‘ndan yüz çevirmeyin.» (6)

«Allah‘a ve peygambere itaat edin ki, size merhamet edilsin.» (7)

«Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve birbirinizie çekişmeyin ki, korku ve zaafa düşmeyesiniz ve gücünüz elden gitmesin. Bir de (zorluklara karşı) sabredin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.» (8)

«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a itaat ediniz. Peygambere ve siz den olan emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah‘a ve peygambere döndürün (o hususta Kur‘an-ı Kerîm ve Sünneti Seniyye‘ye başvurun); eğer Allah‘a ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu hem hayırlı, hem de sonuç bakımından daha iyidir.» (9)

«Mü‘minler, aralarında hükmetmek üzere Allah‘a ve O‘nun resulüne da‘vet olundukları zaman, ancak «Dinledik, itaat ettik» demelidirler, işte asıl iflah olanlar böyle yapanlardır. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat eder, Allah‘dan korkar ve günahlardan korunursa, işte asıl murada erenler bunlardır.» (10).

«De ki: Allah‘a itaat edin, peygambere itaat edin, eğer yüz çevirirseniz ona yükletilen sâdece tebliğdir, size de yükletilen itaattir. Eğer O‘na itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere ait o-lan, yalnız açıkça tebliğdir. Allah‘a, içinizden açıkça îman edip de güzel amellerde bulunanlara, kendilerinden önce gelenleri kâfirlerin mülküne vâris kıldığı gibi, onları da yeryüzünde müşriklerin yerine geçirmeyi, beğendikleri dîni payidar kılmayı ve korkularını giderip onları emniyyete kavuşturmayı kesin olarak va‘d buyurmuştur. Tâ ki, bana kulluk etsinler ve bana hiç bir şeyi ortak kılmasınlar. Kim, bundan sonra nankörlük edip inkâra saparsa, artık onlar fâsık olanların tâ kendileridir. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve peygambere itaat edin ki, ilâhî rahmete kavuşasınız.» (11)

«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘dan korkun ve doğru olan sözü söyleyin ki, Allah işlerinizi iyiye götürsün ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat ederse, muhakkak ki, en büyük kurtuluşla kurtulmuştur o.» (12)

«Ey îman etmiş olanlar! Sizi, size hayat verecek şeylere da‘vet ettiği zaman Allah‘a ve peygamberine icabet edin ve bilin ki, Allah, kişi ile kalbi araşma girer ve sonunda siz O‘na döneceksiniz.» (13)

«De ki : Allah‘a ve peygambere itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse, şüphe yok ki, Allah kâfirleri sevmez.» (14)

«Kim peygambere itaat ederse, o kimse Allah‘a itaat etmiştir ve kim yüz çevirirse biz seni onların başına bekçi göndermemişiz.» (15)

«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah‘ın kendilerine ni‘metler verdiği peygamberlerle, iyi adamlarla, sıddîklarla, şehîdlerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır. Bu Allah‘dan bir fazl ve ihsandır. Allah‘ın ilmi her şeye yeter.» (16)

«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere koyar ki, onlar orada ebedî olarak kalırlar. Bu en büyük kurtuluş ve mutluluktur ve kim, Allah‘a ve peygamberine isyan edip Allah‘ın sınırlarını çiğnerse onu da —içinde ebedî kalmak kaydiyle— ateşe koyar ve onun için hor ve hakîr edici bir azâb vardır.» (17)

«Sana ganimetlerin hükmünü sorarlar. De ki : Ganimetler, Allah‘ın ve peygamberinindir. O halde- eğer mü‘min iseniz Allah‘dan korkun ve aranızı düzeltin, Allah‘a ve peygamberine itaat edin. Mü‘minler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, karşılarında Allah‘ın âyetleri okununca, âyetler îmanlarını artırır ve hep rablarma dayanıp güvenirler. O kimselerdir ki; namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden Allah yolunda harcarlar. işte onlar, gerçek mü‘minlerin tâ kendileridir. Onlar için rabları katında büyük dereceler, bol mağfiret ve değeri büyük bir rızık vardır.» (18)

«İster erkek, ister kadın olsun mü‘minler birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar; insanlara iyiliği emrederler, onları kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah‘a ve peygamberine itaat ederler. İşte bunlardır ki, Allah onları rahme-tiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah, Azîz‘dir, Hakîm‘dir.» (19)

«De ki : Eğer Allah!ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah, bağışlayıcı ve esirgeyicidir.» (20)

«Andolsun ki, Allah‘ın peygamberlerinde sizler için, Allah‘ı ve âhiret gününü uman ve çokça Allah‘ı ananlar için güzel bir (ahlâk) örneği vardır.» (21)

«Peygamber size ne verdi ise onu alm, size ne yasak etti ise ondan da sakının.» (22)






(1) Fatiha sûresi.
(2) Âl-i İmrân sûresi, âyet 51.
(3) En‘âm sûresi, âyet 161 • 162.
(4) A‘râf sûresi, âyet 158.
(5) Nisa‘ sûresi âyet 64.
(6) Enfâl sûresi, âyet, 20.
(7) ÂI-î İmi Sn sûresi, âyet 132.
(8) Enfâl sûresi, âyet 46.
(9) Nisa‘ sûresi, âyet 59.
(10) Nûr sûresi, âyet 51 - 52
(11) Nûr sûresi, âyet 54 - 56.
(12) Ahzâb sûresi, âyet 70 - 71.
(13) Enfâl sûresi, âyet 24.
(14) Âl-i İmrân sûresi, âyet 32.
(15) Nisa‘ sûresi, âyet 80.
(16) Nisa‘ sûresi, âyet 69-70.
(17) Nisa‘ sûresi, âyet 13-14.
(18) Enfâl sûresi, âyet 1 - 4.
(19) Tevbe sûresi, âyet 71.
(20) Al-i İmrân sûresi, âyet 31.
(21) Ahzâb sûresi, âyet 21.
(22) Hâşr sûresi, âyet 7.
 
T

teslimolan

Guest
Utanmazlar silin her yaziyi silin utanmadan forumda adminlik yapin.
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Utanmazlar silin her yaziyi silin utanmadan forumda adminlik yapin.

burada utanmaz olan varsa siz ve sizin gibi kabiliyeti düşük insanlardır neden kabiliyeti düşük deriz çünkü PEYGAMBER a.s a alerjiniz var tutmuşsunuz ALLAH C.C bize yeter diye peygamberi silip te ondan sonra ALLAHA sığınma olmaz ey ebu cehiller güruhu
 
T

teslimolan

Guest
Kimseye bir seyimiz tutmadi utanmadan adminlik oynuyorsunuz. forumculugun f sinden anladiginiz yok.
 
T

teslimolan

Guest
sen kendini ne zannediyon bakım ha utnılacak naptık biz sizlerde haddinizi bilin ozaman silmeyelim yazılarınızı

Senide mod yaptilar sa yandik sen insana nefes bile aldirmazsin :) Gercekte öyle biri degilse ama bu forumda baska bir seye bürünüyorsun yazik.
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
burada utanmaz olan varsa siz ve sizin gibi kabiliyeti düşük insanlardır neden kabiliyeti düşük deriz çünkü PEYGAMBER a.s a alerjiniz var tutmuşsunuz ALLAH C.C bize yeter diye peygamberi silip te ondan sonra ALLAHA sığınma olmaz ey ebu cehiller güruhu

fetih
peygamberi silen falan yok..
siz sadece Allah'tan çok unvan vermeye kalkışıyorsunuz peygambere..
Yahu, Allah nasıl tanıttıysa öyle tanı, O nasıl anlayın diyorsa öyle anlayın, yeter..
bak, şu şefaat işi var ya..
bir şu lat uzza menat a neden bu kadar değer verirlerdi cahiliye arapları..
peygamber neden bu anlayışı yıktı..
cahiliye putlara tapınmıyordu ama, putlara yüklediği bir mana vardı..
onu çözersen, bunu da çözersin..
Seni yaradanın sana göstermeyeceği bir şefaati bir yaratıktan beklemek..
önce yaradana.. sonra şefaat kavramına ve sonra peygamberlik kavramına hakaret olur..
bizim derdimiz, oynayan değerleri tekrar yerine oturtmak..
buna neden bu kadar kızarsınız, anlamış değilim..
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Senide mod yaptilar sa yandik sen insana nefes bile aldirmazsin :) Gercekte öyle biri degilse ama bu forumda baska bir seye bürünüyorsun yazik.

bizim milletimizin
y den önce
y den sonra *
tavır değişikliği anlayışı çok meşhurdur..

*Yöneticilikten önce
Yöneticilikten sonra
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
fetih
peygamberi silen falan yok..
siz sadece Allah'tan çok unvan vermeye kalkışıyorsunuz peygambere..
Yahu, Allah nasıl tanıttıysa öyle tanı, O nasıl anlayın diyorsa öyle anlayın, yeter..
bak, şu şefaat işi var ya..
bir şu lat uzza menat a neden bu kadar değer verirlerdi cahiliye arapları..
peygamber neden bu anlayışı yıktı..
cahiliye putlara tapınmıyordu ama, putlara yüklediği bir mana vardı..
onu çözersen, bunu da çözersin..
Seni yaradanın sana göstermeyeceği bir şefaati bir yaratıktan beklemek..
önce yaradana.. sonra şefaat kavramına ve sonra peygamberlik kavramına hakaret olur..
bizim derdimiz, oynayan değerleri tekrar yerine oturtmak..
buna neden bu kadar kızarsınız, anlamış değilim..

Zaman,gözlerinde bütünleşen bir aşkın ömür boyu sürecek olan sevda kıvrımlarında saklıdır.Zaman sen olan haline sıkışan hayalin,içimde yokluğunla en büyük yaradır.

Ümit ettiğim yâr.Dünya gözüyle bana cenneti anımsatan bakışlarınla ’’ey sevgili’’.Yürek kıvrımlarımda dolaşan aşkın ta kendisi….Gel artık,yokluğun en büyük bir yangın yeri..

Bir tek müebbet,bir idam sehpası,çocuk gülüşlerden arda kalan masumiyet,ne fark eder ki,oysa farksız bir çığlığın yankısında gözlerinle baktığın toprağa koy beni.Ellerinle dokunduğun masum bir çiçeğe anlat,hissettiğin hüzne,hüzne bulandığın geceye…

Ey benim yüreğimdeki derin çığlık,,ey senin için binlerce yazılmayı bekleyen kelimelerin sahibi,kalemim,şiir im,mum ışığımın titreyen alevi,koca bir sessizliğin sesi SEN.!Şebnemlerimde açan hayal çiçeği,yağmurum çatlak toprakların kıvrımlarını doldururken ki hâli,ellerimin sıcaklığı,göz nurum gel…

Gören gözler cemâline hayrandır Sultanım
Bakışın yüreğe dokunan en dertli bir nağmedir Sultanım
Aşkınla her dem yanmaya namzettir hâlim,ne ola
Bu can,hâl-i nazarına kurbandır Sultanım…

Gevşet ipini zamanın tenha yokluğundan
Olmayışın boğazıma dolanan ipin fermanıdır Sultanım
Gel,gel ki az kaldı Mecnun u isyanıma
Sende ki bu hal Leyla m olmaya şayandır Sultanım

Ki seni aradığım gönül dergahımda
Bu dergah gönülde en asude bir bayramdır Sultanım
Hele bir ses ver ki aşinâlığımdan
Yokluğun bayram yerinde vakitsiz bir ölüme gebedir Sultanım

Vur teline,vur mızrabı ki haykırsın nağmeleri aşkım
Her sözün boynu bükük bir notada hâlimdir Sultanım
Parmakların arasından gün batmış ki ne ola
Ben kirpiklerin altından doğan bir güne aşinâyım Sultanım

Yinede bil isterim,akşam karanlığının gün aydınlığına gebe kaldığı zamanın mecburiyeti gibi,sende bulduğum bir hâl gibi,bu hâlin sonsuzluğuna gözlerinle imza atmak gibi,,gönül sarayında ‘’inleyen bir ney’’gibi,yangın gibi,alev gibi,köz gibi ve köz olmuşken dahi tutuşa bilmek gibi mecburum sana,’’ben sana mecburum’’

Derin bir iz tenimde,geçmişin yaşanılmış ânlarından yansıyan derin bir yara ve SEN…Tüm hüzünlü notaların arasından bana duygu denen sevgiyi sevgi yapan adresi,yani aşkı,aşk ta ki insanlığı,insanı aşk yapan gönlü yaşatıyorsun…

Ellerimle okşadığım çiçekler olacak her şeye rağmen kırlarda,Yalın ayak gezeceğim toprakta,ceplerime doldurduğum bu garip ve avâre umutlarımla sana koşacağım.Gönlüm varlığınla beni sende kendim yaparken sende açacağım…

Sultanım,bak hele,lutfeyle güzelliğini
Ki dertli eyledin yokluğunla beni

Topraksın,yine toprağa müptela
Dokun kendi ne ki sen kendinde aşk tan bir mezrâ

Gönlümü varlığınla aşk eyledin
Aldın ki benliğimi,beni bende sen,sen eyledin

Şimdi aç kollarını,aç ki durdur zamanı
Ki zaman,başlangıcın ve son’un ânı…

Ki Sultanım,bak hele,lutfeyle güzelliğini
Sen, dertli eyledin yokluğunla beni

Hiç belli olur mu dünyanın bu garip hâli
Beklide o yüzden,o yüzden beklide Zaman’a nikah ettim seni

Yaprak,yaprak çoğalırken içinde
Bırakma beni ve sen bırakma beni kendime

İŞTE BENİM PEYGAMBER SEVGİM siznki ortada
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
«Hamd, âlemlerin rabbı, Rahman, Rahim olan ve cezâ gününün yegâne mâliki bulunan Allah‘a mahsustur. Allahım, yalnız sana kulluk ecüyor ve yalnız senden yardım istiyoruz. Bizi doğru yola, kendilerine iyilik ettiğin kimselerin yoluna ilet, gazaba uğrayanların ve dalâlette olanların yoluna değil. (1)

«Şüphe yok ki, Allah, benim de rabbım, sizin de rabbınızdır. Öyle ise O‘na kulluk edin. İşte doğru yol budur.» (2)

«De ki: Şüphesiz benim rabbım, beni doğru yola, dünya ve âhiret işlerini düzene koyan dîne; sapıklıktan doğru yola yönelen ve Allah‘a eş koşmayan İbrahim‘in dînine iletmiştir. De ki: Benim namazım, ibâdetim, hayâtım ve ölümüm, âlemlerin rabbı olan Allah‘ındır. O‘nun ortağı yoktur. Buna emrolunmuşumdur ve müslümanların ilkiyim.» (3)

«De ki: Ey insanlar! Göklerin ve yerin mâliki bulunan, kendisinden başka bir tanrı bulunmayan, hem dirilten, hem öldüren Allah‘ın,size hepinize gönderdiği peygamberiyim. Öyle ise gerek O‘na ve gere) On un sözlerine inanan üınmî peygamberine inanın, Ona tabî olun Ti ki, doğru yolu bulmuş olasınız.» (4)

«Biz, hiç bir peygamberi, Allah‘ın izniyle itaat edilmesinden başkî bir hikmetle göndermedik; eğer onlar kendilerine zulmettikleri zamar sana gelip Allah‘dan mağfiret dilemiş olsalardı ve peygamber de onla ra mağfiret dileseydi Allah‘ı, tevbeleri kabul edici, çok esirgeyici bulalacaklardı.» (5)

«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve siz, (Kuranı) dinleyip dururken O‘ndan yüz çevirmeyin.» (6)

«Allah‘a ve peygambere itaat edin ki, size merhamet edilsin.» (7)

«Allah‘a ve O‘nun peygamberine itaat edin ve birbirinizie çekişmeyin ki, korku ve zaafa düşmeyesiniz ve gücünüz elden gitmesin. Bir de (zorluklara karşı) sabredin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.» (8)

«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘a itaat ediniz. Peygambere ve siz den olan emir sahiplerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah‘a ve peygambere döndürün (o hususta Kur‘an-ı Kerîm ve Sünneti Seniyye‘ye başvurun); eğer Allah‘a ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu hem hayırlı, hem de sonuç bakımından daha iyidir.» (9)

«Mü‘minler, aralarında hükmetmek üzere Allah‘a ve O‘nun resulüne da‘vet olundukları zaman, ancak «Dinledik, itaat ettik» demelidirler, işte asıl iflah olanlar böyle yapanlardır. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat eder, Allah‘dan korkar ve günahlardan korunursa, işte asıl murada erenler bunlardır.» (10).

«De ki: Allah‘a itaat edin, peygambere itaat edin, eğer yüz çevirirseniz ona yükletilen sâdece tebliğdir, size de yükletilen itaattir. Eğer O‘na itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz. Peygambere ait o-lan, yalnız açıkça tebliğdir. Allah‘a, içinizden açıkça îman edip de güzel amellerde bulunanlara, kendilerinden önce gelenleri kâfirlerin mülküne vâris kıldığı gibi, onları da yeryüzünde müşriklerin yerine geçirmeyi, beğendikleri dîni payidar kılmayı ve korkularını giderip onları emniyyete kavuşturmayı kesin olarak va‘d buyurmuştur. Tâ ki, bana kulluk etsinler ve bana hiç bir şeyi ortak kılmasınlar. Kim, bundan sonra nankörlük edip inkâra saparsa, artık onlar fâsık olanların tâ kendileridir. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve peygambere itaat edin ki, ilâhî rahmete kavuşasınız.» (11)

«Ey îman etmiş olanlar! Allah‘dan korkun ve doğru olan sözü söyleyin ki, Allah işlerinizi iyiye götürsün ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah‘a ve peygamberine itaat ederse, muhakkak ki, en büyük kurtuluşla kurtulmuştur o.» (12)

«Ey îman etmiş olanlar! Sizi, size hayat verecek şeylere da‘vet ettiği zaman Allah‘a ve peygamberine icabet edin ve bilin ki, Allah, kişi ile kalbi araşma girer ve sonunda siz O‘na döneceksiniz.» (13)

«De ki : Allah‘a ve peygambere itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse, şüphe yok ki, Allah kâfirleri sevmez.» (14)

«Kim peygambere itaat ederse, o kimse Allah‘a itaat etmiştir ve kim yüz çevirirse biz seni onların başına bekçi göndermemişiz.» (15)

«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah‘ın kendilerine ni‘metler verdiği peygamberlerle, iyi adamlarla, sıddîklarla, şehîdlerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır. Bu Allah‘dan bir fazl ve ihsandır. Allah‘ın ilmi her şeye yeter.» (16)

«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere koyar ki, onlar orada ebedî olarak kalırlar. Bu en büyük kurtuluş ve mutluluktur ve kim, Allah‘a ve peygamberine isyan edip Allah‘ın sınırlarını çiğnerse onu da —içinde ebedî kalmak kaydiyle— ateşe koyar ve onun için hor ve hakîr edici bir azâb vardır.» (17)

«Sana ganimetlerin hükmünü sorarlar. De ki : Ganimetler, Allah‘ın ve peygamberinindir. O halde- eğer mü‘min iseniz Allah‘dan korkun ve aranızı düzeltin, Allah‘a ve peygamberine itaat edin. Mü‘minler o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, karşılarında Allah‘ın âyetleri okununca, âyetler îmanlarını artırır ve hep rablarma dayanıp güvenirler. O kimselerdir ki; namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden Allah yolunda harcarlar. işte onlar, gerçek mü‘minlerin tâ kendileridir. Onlar için rabları katında büyük dereceler, bol mağfiret ve değeri büyük bir rızık vardır.» (18)

«İster erkek, ister kadın olsun mü‘minler birbirlerinin dost ve yardımcılarıdırlar; insanlara iyiliği emrederler, onları kötülükten vazgeçirmeye çalışırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah‘a ve peygamberine itaat ederler. İşte bunlardır ki, Allah onları rahme-tiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah, Azîz‘dir, Hakîm‘dir.» (19)

«De ki : Eğer Allah!ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah, bağışlayıcı ve esirgeyicidir.» (20)

«Andolsun ki, Allah‘ın peygamberlerinde sizler için, Allah‘ı ve âhiret gününü uman ve çokça Allah‘ı ananlar için güzel bir (ahlâk) örneği vardır.» (21)

«Peygamber size ne verdi ise onu alm, size ne yasak etti ise ondan da sakının.» (22)






(1) Fatiha sûresi.
(2) Âl-i İmrân sûresi, âyet 51.
(3) En‘âm sûresi, âyet 161 • 162.
(4) A‘râf sûresi, âyet 158.
(5) Nisa‘ sûresi âyet 64.
(6) Enfâl sûresi, âyet, 20.
(7) ÂI-î İmi Sn sûresi, âyet 132.
(8) Enfâl sûresi, âyet 46.
(9) Nisa‘ sûresi, âyet 59.
(10) Nûr sûresi, âyet 51 - 52
(11) Nûr sûresi, âyet 54 - 56.
(12) Ahzâb sûresi, âyet 70 - 71.
(13) Enfâl sûresi, âyet 24.
(14) Âl-i İmrân sûresi, âyet 32.
(15) Nisa‘ sûresi, âyet 80.
(16) Nisa‘ sûresi, âyet 69-70.
(17) Nisa‘ sûresi, âyet 13-14.
(18) Enfâl sûresi, âyet 1 - 4.
(19) Tevbe sûresi, âyet 71.
(20) Al-i İmrân sûresi, âyet 31.
(21) Ahzâb sûresi, âyet 21.
(22) Hâşr sûresi, âyet 7.



Allah(c.c.) razı olsun kardeş.

«Kim, Allah‘a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah‘ın kendilerine ni‘metler verdiği peygamberlerle, iyi adamlarla, sıddîklarla, şehîdlerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştır. Bu Allah‘dan bir fazl ve ihsandır. Allah‘ın ilmi her şeye yeter.» (16)

Bu ayet bazı hadislerle uyuşuyor. Bazı hadislerde bu vaatden bahsediliyor. Tabi ki anlam olarak, peygamberimize uymaktan bahsediyor.
Ölçü tartıda, davranışlarda,...
 

þiatun ali

New member
Katılım
25 May 2010
Mesajlar
121
Tepkime puanı
36
Puanları
0
Yaş
41
allaha ve resulune ıtaat şarttır.buda sunnetın oldugunun ıspatıdır.sunnetı ınkar edenler sonra haccıda kabeyıde ınkar edıyor.cunku kuran 1000 farklı şekilde anlaşılabılır.oyleyse onu yorumlayacak kişiyede ıhtıyac vardır.
 
Üst Alt