Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah Rasulü, hanımına hiç el kaldırmamıştı ...

reyyan

New member
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
1,279
Tepkime puanı
18
Puanları
0
Yaş
45
Resûl–i Ekrem Efendimiz, kendini görüp dinleme bahtiyarlığına eren arkadaşlarına, yani ashâb–ı kirama yaptığı konuşmaların birinde, kadın dövmenin çirkinliği konusunu ele almış ve bunun yanlış bir uygulama olduğunu söylemiştir.
Acaba bu konuda kendisinin uygulaması nasıldı? Hz. Âişe, Resûlullah’ın hayatı boyunca hiçbir kimseyi dövmediğini, hiçbir hanımına tokat atmadığını, hatta hiçbir şeye eliyle vurmadığını söylemektedir.

Kadın dövmek bir yana, kocasının ona küsmesini bile doğru bulmayan Efendimiz “Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.” demiştir.

Aile hayatının devamını ve yuvanın huzurunu sağlayan kadına büyük değer veren Efendimiz, dövdüğü kadınla aynı yatakta bulunacak bir kimsenin, hayatını ve yastığını kendisiyle paylaşan hanımını dövmesindeki mantıksızlığı, son derece tutarlı ve çarpıcı bir üslûpla gözler önüne sermektedir.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
doğru ve düzgün davranan insanlara niçin el kaldırılsın ki.Allah resulünün hanımlarına el kaldırmaması şerii olarak erkeğin böyle bir durumunun olmadığını göstermez.nitekim nisa suresinde bir ayet vardır,bu hususta.tabiki bu şu demek değildir,hanıma şiddet uygula ,çünkü aile muhabbet yeridir.Ama bu muhabbeti zedeliyecek durumlarda göz ardı edilmemelidir.Validemiz olan bu hanımlarda (allah hepsinden razı olsun)mümine bayanlar için örneklik vardır,düşüncesindeyiz.
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
Evlilik

Evlilik

Onu seninle evlendirdik."

"Babalarınızın nikâhlandığı kimselerle nikahlanmayınız." buyurmaktadır. Sahabe icmaı'da bu hususta tahakkuk etmiştir. İcab ve kabul meclisinin bir olması şartına gelince; meclisin hükmü, akd halinin hükmüdür. Eğer kabulden önce akit tarafları ayrılırlarsa icab batıl olur. Çünkü o zaman kabulün anlamı olmaz. Zira ondan yüz çevirip ayrılmak, kabulü ortadan kaldırır. Yine o sırada akit yapan her iki kişinin başka şeylerle meşgul olmaları kabulden imtina anlamına gelebilir. Akid yapanlardan her birinin, diğerinin sözünü işitip onu anlaması şartına gelince; bu ifade ve ibare ile evlilik akdi kastediliyor; yine bu söz icaba, kabul cevabı olduğu için neyi ifade ettiği bilinmelidir. Çünkü icab; akid yapanlardan birinin diğerine hitabıdır. Eğer hitab edilen kimse söylenen şeyleri bilmezse hitab yapılmış sayılmaz. Dolayısıyla hitaba karşı herhangi bir kabul de söz konusu edilemez. icabın, kabule muhalif olmaması, icabın bütün gereklerine teslim olduğuna delalet etmediği müddetçe kabul sayılmaz. Eğer anlaşmazlık olursa, icaba dair varid olan hususlara teslim olunmamış olur ki kabul gerçekleşmiş olmaz. Şeriat'ın, akid yapan iki kişiden birinin, diğeri ile evlenmesini mübah kılmış olması şartına gelince; bilindiği gibi şeriat, caiz olmayan herhangi bir akdin yapılmasını yasaklamıştır.

Buraya kadar anlatılanlar akdin gerçekleşmesiyle ilgiliydi. Akdin sıhhatına gelince; akdi nehyeden herhangi bir husus varid olmazsa, şeriat o akdi tamam olarak görür. Fakat belli bir şey üzerinde yapılan akdin icrasını nehyeden bir husus mevcud olursa bu akid fasid olur. Ancak böylesi bir akid batıl olmaz. Kadının evlenme akdinde akid mahalli olarak şart kılınmasına gelince; şeriat bazı kadınlar ile evlenmeyi, bazı kadınları da nikah altında bir arada bulundurmayı yasaklamıştır. Eğer yapılan akid, akdin icrasının haram kılındığı kimseler üzerinde gerçekleşmişse bu akid sahih olmaz. Velinin izni olmadan nikahın sahih olmamasına gelince; Ebu Musa Nebi (s.a.v.)'den şu hadisi rivayet etmektedir:

"Velinin izni olmadan nikah yoktur." Kadının, kendi kendisini veya başkasını evlendirme hakkına ve velisi dışındaki bir kimseyi vekil kılma hakkına sahip olmamasının delili Aişe (r.anha)'nın Nebi (s.a.v.)'den rivayet ettiği şu hadistir:

"Hangi kadın velisinin izni olmaksızın nikahlanırsa onun nikahı batıldır. Onun nikahı batıldır. Onun nikahı batıldır." Ebu Hureyre ise Nebi (s.a.v.)'den şu hadisi rivayet eder:

"Kadın kadını evlendiremez. Kadın kendi başına da evlenemez. Zani kadın; kendi kendine evlenendir."

İki Müslüman şahidin bulunmasına gelince; Kur'an-ı Kerim ric'î talak ile boşanmış bir kadına, tekrar kocasına dönmesi halinde, iki Müslüman şahidi şart koşmaktadır. Nitekim Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır:

"O kadınlar müddetlerini tamamlayınca, onları ya güzelce tutun veya güzelce onlardan ayrılın. Ve sizden olan, iki adil kimseyi şahid kılın." Hasan (r.a.), "ayette geçen "sizden" tabiri iki Müslüman anlamına gelmektedir" diyor. Nikâh akdini devam ettirme anlamında olan "ric'î" de, iki Müslüman şahid şart kılındığına göre, evlilik binasını kurma sırasında yani nikâh akdi yapılırken iki şahidin bulunması şartı öncelikle aranır. Kaldı ki, nikâh akdi ve nikâh akdinin devamını istemek aynı konudur, her ikisinin de hükmü aynıdır.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bu tam doğrumu bilemeyiz.Erkeğin kadını dövmesiyle ilgili burada bir itaatsizlikten biz söz edemiliyoruz.En önemli bildiğim şu ki hanımın eve Erkeğinden izinsiz uygun olmayacağıda malum misafir almasıdır.burda aile saadetini bozacak bir durum vardır,ayrıca bu büyük bir itaatsizlik örneğidir.
yine zinakar bir kadını anladığımız kadarıyla beyin evde alı koyması haps etmeside mümkündür.Bu ayet Kuranda vardır.yalnız rejmveya hat cezası ile nesh edildiği düşünülmüştür.buda normaldir.çünkü böyle bir makam,idare
ozamanlar vardı.şu an bunu yapabilir erkek.birde karşılıklı lanetleşerekte bu hanımmı boşayabilir.bu da bir şıktır.bunlar tabiki yorumunuza açıktır.kesinlik arz eder diye bir durumumuz yoktur.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
burada velinin izin ruhsatı kalkabilir,görüşündeyiz.zira veli izni böyle bir durumda düşecektir.Eğer kız ve erkek akılbali olmuş ise durum budur.burada ailelerden ruhsat alınması olayı açıklığa kavuşturmak açısındandır.Yoksa şerii bir hükme bağlı olmayan veli redleri bu iki insanı bağlamamalıdır.eğer veli izni ile evlenilirse bu ahsen bir davranış olur.buna imkan yok ve bir düğün ile duyurulsa bu evlilikte yerini bulur ve hasen bir davranış olur.kız kaçırma vakalarıda bu duruma örnektir.önemli olan velilere danışılmış olmasıdır.
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
eğer bir mümin erkek tevhid inancına yani Allah tealanın bir olduğuna inanmayan herhangi bir kızı sevse kız tevhid imanına davet edilir.kabul etmez ise veli çocuğunu bu kız ile evlendirmemekte yetkilidir.düşüncemiz budur.
 
Üst Alt