Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah cc nun kur'an daki uyarma yöntemi

aslan2

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Web sitesi
www.kayipkuran.com
Kur’an ı kerimde geçen peygamber kıssalarında bizim için çok önemli faydalar bulunmaktadır , bu meseleleri özveriyle okuyan herkesin hissesinin bol olacağına eminim.
Yusuf 111. ayet buna iyi bir delildir. “ And olsun peygamber kıssalarında , akıl sahipleri için bir ibret vardır. Bu uydurulacak bir söz olamazdı , lakin kendinden önce inen ilahi kitapların bir tastiki ve her şeyin beyanı , iman edecek bir kavim için bir hidayet , bir Rahmettir.”
Allah u teala kur’an da daha önceden gönderilmiş olan peygamberlerin hayatlarından örnekler vererek , dikkatli olunulması gereken konuları , yaşanmış olaylarla anlatmaktadır. En tesirli mesaj verme yöntemi bu şekilde olduğu halde , kur’an ı iyi bilen insanlar dahi genelde üzerinde pek durmazlar . Daha çok peygamber efendimizin hayatıyla alakâlı olan kısımlar ön plana çıkarılır , oysaki o gün yaşayan toplumada bu kıssalarla öğütler verilmiş ve yaşantılarında mevcut olan yanlışlar , daha önceden aynı sebepten uyarılmış kimselerle kıyaslanarak uyarılmışlardır.
Aynı akîbetin yaşanacağı korkusu ile daha dikkatli olunulması niteliği taşıyan bu sistem , Allah u tealanın kullarını uyarma yöntemidir. Onun için bu tür kıssaları kur’an dan çok okuyup , en önemli tarih bilgilerine ulaşıp, yaşantımızı yönlendirebiliriz.
Peygamber efendimizin hayatı ile ilgili rivayet edilenler , yorum ve anlayış farklılıklarından dolayı maalesef , müslüman toplumlar arasında düşmanlığa yol açmaktadır. Kur’an ın evrensellik çizgisini dikkate almayıp , efendimizin ahlaki değerleri dışında , zamana ve örf e bağlı konuları dinin gereği olarak kabullenmek çok acı bir yanlıştır. Kur’an ı anlamadan peygamberi tanıma çalışmaları , doğru olanı bulmamızın önündeki çok ciddi bir engel olmuştur.
Konumuz ile alâkalı olan çok anlamlı bir ayeti bilgilerinize sunmak istiyorum , umarım konu daha net anlaşılır.
“ Eski sahiplerinden sonra , yeryüzüne mirasçı olan kimseleri hâlâ şu gerçek irşad etmedimi ki ? Eğer biz dilemiş olsak onları da günahları yüzünden musibete uğratırdık. Biz , onların kalpleri üzerine mühür vururuz da , onlar işitmezler. İşte o memleketler ki , başlarına gelenlerin bazılarını sana anlatıyoruz. Andolsun ! Onlara peygamberleri açık mucizeler getirdiler. Fakat önceden yalanlamış oldukları şeylere iman etmediler. Allah kâfirlerin kalplerini işte böyle mühürler. Hem biz onların çoğunda sözde durma bulamadık . Şu gerçek ki , onların çoğunu , itaatten çıkan şağıslar bulduk ”. A’raf 100 – 101 – 102
Bu ayetler anlatmaya çalıştığımız konuları , çok açık olarak izah ettiğinden , konuyu uzatmak istemiyorum. Bu tür ayetleri birkaç kez okuyup , verilmek istenen mesajı alabiliriz.
Kur’an da sürekli olarak , eski kavimlerden örnekler verilerek , nasıl davranırlarsa başlarına neyin geleceği defalarca anlatılmıştır. Aynı konunun , farklı surelerde önümüze çıkması, şeytanın ,“ Yahu aynı mesele kaç kere anlatılmış, ne gereği vardı” gibi vesveselerine maruz kalınabilir . Dikkat edilirse , tekrarlanan aynı peygamber kıssalarının hepsinde farklı konularda ilveler ve detaylara yer verilmektedir . Örneğin Hz. Musa nın farklı surelerdeki bütün kıssalarını ele aldığımızda , hepsinde ayrı ayrı farklı mesajların olduğu açıkça görülecek . Bu gibi basit vesveselere yenik düşmemeliyiz , şeytan, kur’an ı anlamaya çalışan kimselere ilk etapta bu şekilde yaklaşabilir.
Kur’an ı bir bütün olarak ele almalıyız sadece maide suresi , tövbe suresi gibi kur’an ın sonlarında yer alan cihad içeriği olan ayetleri , kitabın geneliyle özdeşleştirdiğimiz taktirde dinimiz terör ve şiddet dini olarak algılanmış olur . Oysa ki daha önceden inen ayetlerde şiddet uygulanmasına müsaade edilen kimseler şu şekilde belirlenmiştir.
Mümtehine suresi 8-9 “ Allah din hususunda sizinle savaşmamış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmamış olan kafirlere iyilik etmenizden , adalet göstermenizden sizi men etmez. Çünkü Allah adalet gösterenleri sever. Allah sizi ancak din hususunda sizinle savaşan , sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanıza yardım eden kimseler ile dost olmanızdan men eder. Kimde onlarla dost olursa , işte onlar zalimlerin ta kendileridir”.
Durum böyle olunca kur’an ı bir bütün olarak ele almamız kesinlikle şarttır . Kitabı birkaç kez okumakla verilmek istenen mesajlar tam olarak anlaşılamayabilir , yapılması gereken sabır ve samimiyetle eğitimizi sürdürmektir. Allah ın hidayet etmesiyle orantılı olarak kendimizi zamanla yetiştirebilir ve toplum olarak kur’an ın neresinde olduğumuzu saptayabiliriz. Kur’an ı her okuduğumuzda samimiyetimize binaen , sürekli daha net anlayabiliriz. Azim , çalışma ve samimiyet kitabımızı anlamamız için en önemli unsurlardır.
Abdestsiz kur’an okunup okunmayacağı konusunda yapılan tartışmalar , çok yersiz ve zamansızdır. Dinin mensuplarına kazandırılacak gerçek islam bilinci ile , bu ve bunun gibi sorunları herkesin vijdanında çözmesi mümkün hale gelecektir. Abdestli okuyup anlamamak mı ? abdestsiz okuyup anlamak mı ? sorularından yola çıkıp , kişileri asıl hedefe yönlendirmek , günümüzün en mantıklı yaklaşımlarından olsa gerek .Kur’an ı abdestsiz okumanın yasak olduğunun dayatılmasına ben karşıyım. Kişilerin kur’an ı tanımalarıyla birlikte artan iman , her aşamada doğruları bulmalarını mümkün hale getirecektir. Abdestsiz kur’an okumak yasak olsaydı , tıpkı namaz gibi net bir şekilde , abdest alınması gerektiği kur’an da belirtilirdi.​
 
Üst Alt