Tüm kainata ve içinde bulunan istisnasız herşeye yalan,aldatma ve beşeri felsefik düşüncelerin etkisinde kalmadan kirlenmemiş bir zihinle bakan herkez asırlardır süregelen ve hala devam eden aksaklık ve kusurdan uzak bir düzenin farkına varacak ve Hiç şüphesiz bu kusur ve eksiklikten uzak düzenin birde hertürlü kusur ve eksiklikten uzak Düzenleyicisi Olmalıdır,Olmalıdır ki kusurdan uzak bir düzende olabilsin. Demekten kendini alamayarak bu Mutlak Gerçek karşısında dehşet ve hayranlıkla boyun eğecektir…Eğmelidirde...
Öyle ya,Mutlak kusursuz bir düzen,Kusur ve Eksiklikten Uzak bir Düzen Sahibi nin delilidir...O delil bütün zihinlere Onu haykırır...Derki; Haddini bil ey insan.O ndan ve O nun yaratmasında kusur,eksiklik ve acizlik arama.O Bütün Eksikliklerden uzak ve münezzehtir.Hiç kusurlu olan kusursuzluk var edebilirmi?... Edemez şüphesiz...Tüm kainatın başından sonuna her köşesinde gözle görülmeyen en küçüğünden dev boyutlulara kadar istisnasız herşeyde asırlardır süre gelen Mutlak bir denge vardır...Hiç şaşmayan,bozulmayan,içine çökmeyen,dışarıya doğru patlamayan Mutlak bir denge...Bütün meyveler dünyanın her yerinde aynıdır...Aynı tadları taşır diller değişikte olsa aynı isimlerle anılırlar...Bir elma bütün dünyada aynı şekildedir...Bir yerde kare şeklinde başka bir yerde küçük taneler halinde değil heryerde aynıdır...Kedi denince tüm dünyadaki istisnasız her insanın zihninde şu an herkesin bildiği tanıdığı sevdiği kedi çıkar ortaya...Hiç bir ülkede bir zürafa kadar değildir yada bir sinek olarak uçmaz...Her yerde aynı özelliklerdedir...Mevsimler hep olması gereken zamanlarda olması gereken özelliklerle çıkarlar ortaya...Asırlardır hiç bir zaman yaz gelecek yerde kış yaşanmamış,gündüz olacak saatte gece çökmemiştir...Güneş her sabah aynı şekilde karşınızdadır...Asırlardır sönmedi,patlayıp dağılıp parçalanmadı,bir saniye bile kesintiye uğramadı her sabah pencerenizi açtığınızda yine orada alıştığınız yerindedir...Yağmur,kar her zaman belli ölçülerde yeryüzüne inmeye devam etmekte karsız yada yağmursuz geçen bir yıldan bahsetmek mümkün olmamaktadır...Bitkiler,hayvanlar,kuşlar,böcekler,insanlar tüm ihtiyaçlarını karşılayacak donanımdadırlar...Hiç bir kedi yemek yerken,yürürken,uyurken zorlanmaz,zorlanırken görülüpte yardım edilmeyi gerektirecek uygunsuzlukta değildir,hiç bir kuş uçuşu esnasında yardımcı bir eklentiye ihtiyaç duymaz,bir sinek yaptığı kusursuz hareketlerde hiç bir insandan yardım almaz,bir insan gözleri kulakları burnu faaliyetlerindeki hareket özelliği ile yürümesinden duymasına her halindeki kusursuzluğu ile insan için mutlak gerekli bir haldedir...Bu kusursuz düzen görünenden görünmeyene herşeyde açıkça görülen inkarı mümkün olmayan Mutlak Bir Denge mutteşem bir düzendir...Ve hiç şüphesiz Onu böylesi yaratıp var eden her türlü yanlış bilinme ve eksiklikten uzak ve münezzehtir...Ki Kendisi Bunu Bize Bildiriyor...;
Hak melik olan Allah pek yücedir, Ondan başka
ilah yoktur; Kerim olan Arş'ın Rabbidir. (MÜ'MİNUN SURESİ / 116)
Cinleri Allah'a ortak koştular. Oysa onları O yaratmıştır. Bir de hiç bir bilgiye dayanmaksızın O'na oğullar ve kızlar yakıştırıp-uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden yücedir, uzaktır. (EN'AM SURESİ / 100)
O, onların dediklerinden münezzeh, yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. (İSRA SURESİ / 43)
Evet...Hiç şüphesiz böyledir...
O nu gereği gibi tanımak O nun Sözü olan Kur-an ve Resulü Muhammed Aleyhisselam takib edilerek mümkün olur ancak...Aksi halde insan Rabbi ni gereği gibi tanıyamaz,etrafına şeytan ve yardımcılarının ördüğü gerçek dışı düşünce ve felsefik ideoloji duvarlarının arkasında kalarak bir televizyon dizisi şeklinde göz önüne serilen herkül diye isimlendirilen bir hipnotik aldatmayla beraber kendisine sunulan tanrı kavramı ile tanır,böyle bilir,Kendisini Yaratan ı kendisine benzeyen bir insan olarak düşünür ve şüphesiz kendisi yada başkası gibi bir insan olarak düşündüğü için O na kendinde olan acziyeti ve eksikliği yükleyerek Rabbi ni hakkıyla tanıyamama bataklığında saçlarına kadar gömülü olarak bekler... Kendisine film adı ile gösterilen hipnotik seanslarda verilen telkinler sebebiyle gökyüzünde biryerlerde hayata müdahale edemeyen yarı çıplak elinde asası ile tahtında oturan yaşlı bir insan olarak bildiği ve tanrı diye isimlendirdiği hayalle yaşar...hayalinde hep tazeliğini koruyan tanrı ona verilen hipnotik telkinlere göre dünyayı ve kainatı yaratmış ve yorularak köşesine çekilmiştir...Şimdi gökyüzünde herhangi bir gezegende oturmakta oradan dünyayı izlemekte fakat hayata müdahale etmemekte herkes kendi kaderini kendi çizip yaşam şeklini özgürce kendisi belirlemektedir...Bu MUTLAK YALAN Allah ı gereği gibi tanımayan istisnasız herkesi bir balon gibi kuşatmıştır...O Balonun dışına çıkıp Mutlak Gerçeğin farkında varmak için Tüm zihinde var olan ve adına biliyorum denilen herşey öncelikle hiç beklemeden ve ertelemeden tereddütsüz bir şekilde bir araya toplanıp atılmalıdır...Böylece zihin temizlenmiş olacak ve göz daha net bakacak ve görecekki kendiside dahil bakıp gördüğü görmediği ama varlığını bildiği istisnasız herşey MUTLAK KUSURSUZ DÜZENİN BİR PARÇASIDIR...MUTLAK KUSURSUZ DÜZEN İSE HİÇ ŞÜPHESİZ TÜM EKSİKLİK VE KUSURLARDAN UZAK YÜCE BİR DÜZEN SAHİBİ NİN delilidir...O Düzen Sahibi Alemlerin Rabbi Allah tır ki kişi temiz bir zihinle bakıp bunu farkettikten sonra hemen hiç beklemeden O nun tüm insanlar için gönderdiği KUR-AN a ve Yine tüm insanlar için MUTLAK ÖNDER VE YAŞAM REHBERİ olarak gönderdiği Muhammed Resulullah Aleyhisselam a yönelip Allah ı gereği gibi tanımak için gayretlere girmelidir...O zaman görecektir ki;
Alemlerin Rabbi Allah tüm eksiklik ve kusurlardan uzak ve münezzeh olarak zamanıda tüm kainat olarak adlandırılan mekanıda yaratmıştır ve yarattığı zamanada mekanada tabi değildir...O Hiç bir yarattığına benzemez...Dünyada iken dünyaya ait olan gözlerle kesinlikle görülemez...Duyulan bilinen hayal edilen hiç bir şeye kesinlikle benzemez benzetilemez...O na dua edilirken acaba bunu yapabilirmi türü sahte ve yanlış bilinmelerden uzaktamünezzehtir...Doğmamıştır,Doğurulmamıştır...Hiç kimse O na denk değildir O nun benzeri değildir...Kendisine Özel Teklikle Bir ve Tektir...Dilediğini Dilediği zaman dilediği gibi yapan yaratandır...Tüm kainat ve içindeki istisnasız her şeyin istisnasız her anına MUTLAK HAKİM DİR..O Kusur ve eksiklik adına akla gelen yada gelmeyen herşeyden MUTLAK MANADA UZAK VE MÜNEZZEHTİR...Yaratmakta,emirde ,Kusursuzlukta O nundur,O na mahsustur…;
Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, güneşe, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. (A'RAF SURESİ / 54)
Sakın Kendisi ni Mutlak Doğru Şekilde Kur-an da ve Resulullah Aleyhisselam ın hadislerinde bize bildiren Alemlerin Rabbi Allah ı bunlar dışındaki MUTLAK YALAN KAYNAKLARDAN öğrenme,o öğrenme ile bilme öyle tanıma yoluna gitmeyin…Mutlak Mahvoluşu tadanlardan olursunuz sizde…;
Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (bugün de) 'teker teker, yapayalnız ve yalın (bir tarzda)' bize geldiniz ve size lutfettiklerimizi arkanızda bıraktınız. İçinizden, gerçekten ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçilerinizi şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun, aranızdaki (bağlar) parçalanıp-koparılmıştır ve haklarında zanlar besledikleriniz sizlerden uzaklaşmıştır. (EN'AM SURESİ / 94)
Öyle ya,Mutlak kusursuz bir düzen,Kusur ve Eksiklikten Uzak bir Düzen Sahibi nin delilidir...O delil bütün zihinlere Onu haykırır...Derki; Haddini bil ey insan.O ndan ve O nun yaratmasında kusur,eksiklik ve acizlik arama.O Bütün Eksikliklerden uzak ve münezzehtir.Hiç kusurlu olan kusursuzluk var edebilirmi?... Edemez şüphesiz...Tüm kainatın başından sonuna her köşesinde gözle görülmeyen en küçüğünden dev boyutlulara kadar istisnasız herşeyde asırlardır süre gelen Mutlak bir denge vardır...Hiç şaşmayan,bozulmayan,içine çökmeyen,dışarıya doğru patlamayan Mutlak bir denge...Bütün meyveler dünyanın her yerinde aynıdır...Aynı tadları taşır diller değişikte olsa aynı isimlerle anılırlar...Bir elma bütün dünyada aynı şekildedir...Bir yerde kare şeklinde başka bir yerde küçük taneler halinde değil heryerde aynıdır...Kedi denince tüm dünyadaki istisnasız her insanın zihninde şu an herkesin bildiği tanıdığı sevdiği kedi çıkar ortaya...Hiç bir ülkede bir zürafa kadar değildir yada bir sinek olarak uçmaz...Her yerde aynı özelliklerdedir...Mevsimler hep olması gereken zamanlarda olması gereken özelliklerle çıkarlar ortaya...Asırlardır hiç bir zaman yaz gelecek yerde kış yaşanmamış,gündüz olacak saatte gece çökmemiştir...Güneş her sabah aynı şekilde karşınızdadır...Asırlardır sönmedi,patlayıp dağılıp parçalanmadı,bir saniye bile kesintiye uğramadı her sabah pencerenizi açtığınızda yine orada alıştığınız yerindedir...Yağmur,kar her zaman belli ölçülerde yeryüzüne inmeye devam etmekte karsız yada yağmursuz geçen bir yıldan bahsetmek mümkün olmamaktadır...Bitkiler,hayvanlar,kuşlar,böcekler,insanlar tüm ihtiyaçlarını karşılayacak donanımdadırlar...Hiç bir kedi yemek yerken,yürürken,uyurken zorlanmaz,zorlanırken görülüpte yardım edilmeyi gerektirecek uygunsuzlukta değildir,hiç bir kuş uçuşu esnasında yardımcı bir eklentiye ihtiyaç duymaz,bir sinek yaptığı kusursuz hareketlerde hiç bir insandan yardım almaz,bir insan gözleri kulakları burnu faaliyetlerindeki hareket özelliği ile yürümesinden duymasına her halindeki kusursuzluğu ile insan için mutlak gerekli bir haldedir...Bu kusursuz düzen görünenden görünmeyene herşeyde açıkça görülen inkarı mümkün olmayan Mutlak Bir Denge mutteşem bir düzendir...Ve hiç şüphesiz Onu böylesi yaratıp var eden her türlü yanlış bilinme ve eksiklikten uzak ve münezzehtir...Ki Kendisi Bunu Bize Bildiriyor...;
Hak melik olan Allah pek yücedir, Ondan başka
ilah yoktur; Kerim olan Arş'ın Rabbidir. (MÜ'MİNUN SURESİ / 116)
Cinleri Allah'a ortak koştular. Oysa onları O yaratmıştır. Bir de hiç bir bilgiye dayanmaksızın O'na oğullar ve kızlar yakıştırıp-uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden yücedir, uzaktır. (EN'AM SURESİ / 100)
O, onların dediklerinden münezzeh, yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. (İSRA SURESİ / 43)
Evet...Hiç şüphesiz böyledir...
O nu gereği gibi tanımak O nun Sözü olan Kur-an ve Resulü Muhammed Aleyhisselam takib edilerek mümkün olur ancak...Aksi halde insan Rabbi ni gereği gibi tanıyamaz,etrafına şeytan ve yardımcılarının ördüğü gerçek dışı düşünce ve felsefik ideoloji duvarlarının arkasında kalarak bir televizyon dizisi şeklinde göz önüne serilen herkül diye isimlendirilen bir hipnotik aldatmayla beraber kendisine sunulan tanrı kavramı ile tanır,böyle bilir,Kendisini Yaratan ı kendisine benzeyen bir insan olarak düşünür ve şüphesiz kendisi yada başkası gibi bir insan olarak düşündüğü için O na kendinde olan acziyeti ve eksikliği yükleyerek Rabbi ni hakkıyla tanıyamama bataklığında saçlarına kadar gömülü olarak bekler... Kendisine film adı ile gösterilen hipnotik seanslarda verilen telkinler sebebiyle gökyüzünde biryerlerde hayata müdahale edemeyen yarı çıplak elinde asası ile tahtında oturan yaşlı bir insan olarak bildiği ve tanrı diye isimlendirdiği hayalle yaşar...hayalinde hep tazeliğini koruyan tanrı ona verilen hipnotik telkinlere göre dünyayı ve kainatı yaratmış ve yorularak köşesine çekilmiştir...Şimdi gökyüzünde herhangi bir gezegende oturmakta oradan dünyayı izlemekte fakat hayata müdahale etmemekte herkes kendi kaderini kendi çizip yaşam şeklini özgürce kendisi belirlemektedir...Bu MUTLAK YALAN Allah ı gereği gibi tanımayan istisnasız herkesi bir balon gibi kuşatmıştır...O Balonun dışına çıkıp Mutlak Gerçeğin farkında varmak için Tüm zihinde var olan ve adına biliyorum denilen herşey öncelikle hiç beklemeden ve ertelemeden tereddütsüz bir şekilde bir araya toplanıp atılmalıdır...Böylece zihin temizlenmiş olacak ve göz daha net bakacak ve görecekki kendiside dahil bakıp gördüğü görmediği ama varlığını bildiği istisnasız herşey MUTLAK KUSURSUZ DÜZENİN BİR PARÇASIDIR...MUTLAK KUSURSUZ DÜZEN İSE HİÇ ŞÜPHESİZ TÜM EKSİKLİK VE KUSURLARDAN UZAK YÜCE BİR DÜZEN SAHİBİ NİN delilidir...O Düzen Sahibi Alemlerin Rabbi Allah tır ki kişi temiz bir zihinle bakıp bunu farkettikten sonra hemen hiç beklemeden O nun tüm insanlar için gönderdiği KUR-AN a ve Yine tüm insanlar için MUTLAK ÖNDER VE YAŞAM REHBERİ olarak gönderdiği Muhammed Resulullah Aleyhisselam a yönelip Allah ı gereği gibi tanımak için gayretlere girmelidir...O zaman görecektir ki;
Alemlerin Rabbi Allah tüm eksiklik ve kusurlardan uzak ve münezzeh olarak zamanıda tüm kainat olarak adlandırılan mekanıda yaratmıştır ve yarattığı zamanada mekanada tabi değildir...O Hiç bir yarattığına benzemez...Dünyada iken dünyaya ait olan gözlerle kesinlikle görülemez...Duyulan bilinen hayal edilen hiç bir şeye kesinlikle benzemez benzetilemez...O na dua edilirken acaba bunu yapabilirmi türü sahte ve yanlış bilinmelerden uzaktamünezzehtir...Doğmamıştır,Doğurulmamıştır...Hiç kimse O na denk değildir O nun benzeri değildir...Kendisine Özel Teklikle Bir ve Tektir...Dilediğini Dilediği zaman dilediği gibi yapan yaratandır...Tüm kainat ve içindeki istisnasız her şeyin istisnasız her anına MUTLAK HAKİM DİR..O Kusur ve eksiklik adına akla gelen yada gelmeyen herşeyden MUTLAK MANADA UZAK VE MÜNEZZEHTİR...Yaratmakta,emirde ,Kusursuzlukta O nundur,O na mahsustur…;
Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, güneşe, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, yaratmak da, emir de (yalnızca) O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir. (A'RAF SURESİ / 54)
Sakın Kendisi ni Mutlak Doğru Şekilde Kur-an da ve Resulullah Aleyhisselam ın hadislerinde bize bildiren Alemlerin Rabbi Allah ı bunlar dışındaki MUTLAK YALAN KAYNAKLARDAN öğrenme,o öğrenme ile bilme öyle tanıma yoluna gitmeyin…Mutlak Mahvoluşu tadanlardan olursunuz sizde…;
Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi (bugün de) 'teker teker, yapayalnız ve yalın (bir tarzda)' bize geldiniz ve size lutfettiklerimizi arkanızda bıraktınız. İçinizden, gerçekten ortaklar olduklarını sandığınız şefaatçilerinizi şimdi yanınızda görmüyoruz. Andolsun, aranızdaki (bağlar) parçalanıp-koparılmıştır ve haklarında zanlar besledikleriniz sizlerden uzaklaşmıştır. (EN'AM SURESİ / 94)