Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah Arsin Ustundedir

tevhid davetcisi

New member
Katılım
19 Şub 2007
Mesajlar
101
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Arş ve Kürsi

Ehl-i sünnet ve'l cemaat kürsi ile arşın hak olduğuna inanırlar. Arşın büyüklüğünü Yüce Allah'tan başka kimse bilemez. Kürsi'nin arş'a nisbeti ise büyük bir düzlükte bırakılmış bir halka gibidir. Gökleri ve yeri kuşatmıştır. Allah'ın arş'a da, kürsi'ye de ihtiyacı yoktur. Ona ihtiyacı olduğundan dolayı arşa istiva etmiş değildir. Aksine bu kendisinin tesbit ettiği sonsuz bir hikmetin gereğidir. O arşa'da, arşın dışındaki diğer varlıklara da muhtaç olmaktan münezzehtir. Şanı yüce Allah bundan çok daha büyüktür. Aksine arş da, kürsi de, O'nun kudret ve eğemenliği ile taşınan iki varlıktır.

Ehl-i sünnet ve'l cemaate göre yüce Allah'ın kendi zatı hakkında haber verdiği şekilde arşı üzerinde yüce zatının bildiği bir keyfiyet ile yarattıklarından ayrı olmak üzere istiva etmiştir. Nitekim İmam Malik ve başkaları da: İstiva'nın ne demek olduğu bilinmektedir, ancak keyfiyeti meçhuldur (nasıllığı bilinemez).

Bazılarının (ta'tilcilerin) körükledikleri, istivanın kabul edilmesi halinde doğru olmayan birtakım şeylerin de kabul edilmesi gerekir, şeklinde ifadeler bağlayıcı değildir. Çünkü ehl-i sünnet ve'l cemaat, O'nun arşın üzerinde oluşu herhangi bir mahlukun, bir başka mahlukun üzerinde oluşu gibidir, demiyor. Burada ve Allah'ın diğer sıfatlarında da uydukları kaide de yüce Allah'ın: "O'nun benzeri hiçbir şey yoktur ve o herşeyi işitendir, görendir buyruğudur." Şura, 11

Acaba bu bazıları: Semada kendisine yönelinecek bir Rab, arşın üzerinde kendisine ibadet olunan bir İlah yoktur mu demek istiyorlar? Acaba bu bazıları bu inaçlarıyla Allah'ın ve Rasulünün getirdiklerine karşı geldiklerinin ve böylece de delalete düştüklerinin farkındamıdırlar?

Ehl-i sünnet ve'l cemaat Allah Azze ve Celle'nin arşın üzerinde olduğuna ve arşın da gökte olduğuna iman ederler. Allah'ın, gökte ki arşın üzerine istiva ettiğini belirten birçok ayetler ve sahih hadisler vardır:

Allah Azze ve Celle'nin gökte olduğuna delalet eden 'Kur'an Ayetleri'

"Allah semadan bütün dünya işlerini idare eder. Sonra ameller bir günde O'na yükselir..." Secde, 5

"Göktekinin sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz?" Mülk, 16

"Yoksa semada olanın üzerinize taş yağdıran bir rüzgar göndermesinden emin mi oldunuz?..." Mülk, 17

"Üstlerindeki Rablerinden korkarlar" Nahl, 50

"Firavun, veziri olan Haman'a şöyle dedi: Ey Haman! Bana yüksek bir kule yap, belki bazı yollara muttali olurum. Göklerin yoluna muttali olurum da, Musa'nın İlahını görürüm. Çünkü ben Musa'nın söylediğinin, yani davet ettiği semada ki İlah iddiasının yalan olduğunu zannediyorum." Mumin, 36/37


Allah Azze ve Celle'nin gökte olduğuna delalet eden 'Hadisler'

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem cariye'ye: "Allah nerede?" diye sormuş, o: "Semadadır", diye cevap vermiş. Bu sefer: "Ben kimim?" diye sormuş, yine cariye: "Sen Allah'ın Rasulüsün", deyince, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: "Sen bunu azad et, çünkü o mü'min birisidir", demiştir. ( Müslim, Ebu Davud, Nesai, Malik, Ebu Hanife ve başkaları rivayet etmişlerdir.) Allah'ın semada olduğunu söyleyen cariyenin Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem tarafından mü'min ilan edilmesi, kişinin mü'min olabilmesi için Allah'ın semada olduğunu bilmesinin gerektiğini teşkil eder.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Merhametli olanlara, Rahman olan Allah'u Azze ve Celle'de merhamet eder. Dünya ehline merhamet edin ki: semada ki Rahman olan Allah da size merhamet etsin." (Ebu Davud, Tirmizi, Ahmed, Humeyd Hakim ve Hatib sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)

Yine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: "Semada bulunan Allah'ın emini olduğum halde bana güvenmez misiniz?" (Buhari ve Müslim)

Bundan sonra ki yazılanlar yorumsuz ve eklemeler yapılmadan Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'in faziletlerinden bahsettiği ve şüphesiz İslam dinini herkesten daha iyi bilen ilk üç neslin akideleridir (inançlarıdır). Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyorlar: "İnsanların en hayırlısı benim çağdaşlarımdır. Sonra onlardan sonra gelenler, sonra onlardan sonra gelenler." (Buhari ve Müslim). Bu nesiller Allah'ı Kur'an ve sünnette gelmiş sıfatlarla bilip, tanıdılar. Allah'ı, Allah'ın kendi zatını ve Rasulünün O'nu nitelendirdiği sıfatlarla nitelendirdiler. Lafızları kullandıkları gerçek anlamlarından saptırma yoluna gitmediler. O'nu isim ve ayetlerinde ilhada (İlhad: Haktan meyletmek ve sapmak demektir. Ta'til, tahrif, tekyif (keyfiyetlendirme), temsil (örneklendirme), ve teşbih (benzetme) de bunun kapsamına girer.) sapmadılar. Yüce Allah'ın yedi semavat'ın üstünde ve yarattıklarından ayrı olarak Arşın üzerinde istiva ettiğine, ilmiyle herşeyi kuşattığına ve keyfiyet nisbeti olmaksızın inandılar. Kur'an'da geçen istiva'ya istila etti yahut malik oldu yahut galib geldi ve kahretti anlamları kesinlikle vermediler.


Allah Azze ve Celle'nin gökte olduğuna delalet eden 'Sahabe' kavilleri
Abdullah ibni Mes'ud radiyallahu anh'dan, şöyle dedi:

"Dünya seması ile ondan sonra ki gelen semanın arası beşyüz senedir.Her iki semanın arası böylece beşyüz senedir. Yedinci sema ile Kürsinin arası da beşyüz senedir. Kürsi ile suyun arası da beşyüz senedir. Arş ise suyun üstündedir. Arşın üstünde de Allah'u Tebareke ve Teala vardır. Sizin meşgul olduğunuz amelleri oradan bilir." (Bu eseri Ebu Said ed-Darimi er Reddu alel Cehmiyye nam kitabında İbni Huzeyme Tevhid'de ve beyhaki Esma'da sahih bir senedle rivayet etmişlerdir.)


Abdullah ibni Ömer radiyallahu anh'den, şöyle dedi:

"...Ebu Bekir radiyallahu anh Müslümanlara hitaben bir hutbe irad ederek şöyle dedi: "Ey insanlar! Eğer ibadet ettiğiniz ilah Muhammed idiyse, o öldü. Eğer ibadet ettiğiniz ilah semada ki Allah idiyse, O ölmemiştir..." (Bu eseri Ebu Said ed-Darimi er-Reddu ale'l Cehmiye nam kitabında hasen bir senedle rivayet etmiştir.)

Abdullah ibnu Selam radiyallahu anh'dan, şöyle dedi:

"Allah Azze ve Celle yer yüzünü yaratmaya başlayıp, pazar ve pazartesi günü yedi kat yeri yarattı. Salı ve çarşamba günüde onun maişetini takdir etti. Sonra da semaya istiva etti ve iki günde de semaları yarattı." (Bu eseri İbnu Mendeh Tevhid'de sahih bir senedle rivayet etmiştir. Zehebi de Uluv'da zikretmiştir.)


Allah Azze ve Celle'nin gökte olduğuna delalet eden 'Dört Mezheb İmamlarının' kavilleri

İmam Ebu Hanife Rahmetullahi Aleyh şöyle buyurmuştur:

"Her kim: Rabbim gökte mi yoksa yerde midir? bilmiyorum derse kafir olmuştur. Aynı şekilde: O, arşının üzerindedir. Fakat arş gökte midir, yerde midir bilmiyorum diyen kimse de kafir olmuştur. (El-Fıkhu'l Ebsat)

"Arşın semada olduğunu inkar ettimi şübhesiz ki o kafir olur." (Bu eseri Zehebi Uluv'da zikretmiştir.)

"Allahu Teala göktedir, yerde değil" (el-Esma ve's-Sıfat)

"Kendisi "kulluk ettiğin ilah'ın nerededir?" diye soran kadına: "Allahu Subhanehu ve Teala semada'dır, yerde değildir", cevabını verdi. (el-Esma ve's-Sıfat)


İmam Şafii Rahmetullahi Aleyh şöyle buyurmuştur:

"İmam Malik, Süfyan ve daha onlardan başka Ehli Sünnet önderlerinden gördüğüm ve benim de üzerinde olduğum hak olan kavil şudur; Allah'dan başka ilah olmadığına ve Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet edip, ve Allah'u Azze ve Celle'nin de semasında arşının üzerinde olduğunu, istediği gibi kullarına yaklaşıp ve istediği gibi de dünya semasına indiğini ikrar etmektir. (Bu eseri Zehebi Uluv'da tahric etmiştir.)


İmam Malik Rahmetullahi Aleyh şöyle buyurmuştur:

"Allah semadadır. İlmi ise her yerde, derdi." (Ebu Davud, Mesaili'l İmam Ahmed, Sünne, İbn-i Abdilber Temhid)


İmam Ahmed ibnu Hanbel Rahmetullahi Aleyh şöyle buyurmuştur:

"Ebu Abdullah'a (yani Ahmed ibnu Hanbel'e) denildi ki: "Allah'u Azze ve Celle, yarattıklarından ayrı olarak kudreti ve ilmi ile her yerde olduğu halde yedi kat semanın üzerindemidir?" Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben şöyle dedi: "Evet, Allah'u Azze ve Celle arşının üzerindedir, hiç bir şeyde ilminden gizli değildir." (Bu eseri Hallal es-Sünen'de rivayet etmiştir.)



Şüpheciye cevap

Ehl-i sünnet ve'l cemaat'ın Allah'ın gökte ki arşının üzerine istiva ettiğine iman ettiklerini delilleriyle ispatladık.

Fakat bazıları bunca delillere rağmen şüphelerini bizlere şu ayetlerle sunabilirler:

"Nerede olursanız, O sizinle beraberdir." Hadid, 4

"Tasalanma, şüphe yok ki O bizimle beraberdir." Tevbe, 40

"Bir de sabredin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir." Enfal, 46

Bu ayetleri onlar, Allah'ın heryerde olduğunu ispatlamak için delil olarak getirirler. Bu ayetlerde asıl kastedilen beraberlik ve yakınlık, Allah'ın ilmi ve kuşatıcılığı ile yakınlığıdır. Nitekim Allah'u Teala şöyle buyurmaktadır: "Andolsun ki Biz insanı yarattık. Nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu da biliriz. Zaten Biz ona şahdamarından aha yakınız." Kaf, 16
Böylelikle Kur'an ve hadislerde sözkonusu edilmiş yüce Allah'ın yakınlığı, beraberliği ile yine bunlarda sözkonusu edilen Allah'ın yukarıda yani gökte oluşunu belirten buyruklar arasında herhangi bir aykırılığın bulunmadığı açıkça ortaya çıkmış olmaktadır.

Bütün bunlar şanı yüce Allah'a yakışan şekilde Allah'ın sıfatlarıdır. Hiç birisinde O'nun benzeri hiçbir şey yoktur. Allah'u Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır: : "O'nun benzeri hiçbir şey yoktur ve o herşeyi işitendir, görendir" Şura, 11


Ehl-i sünnet ve'l cemaat büyüklerinin Allah'ın beraberliği hakkında ki inançları:

İmam Ebu Hanife Rahmetullahi Aleyh şöyle buyurmuştur:

"Allah Teala göktedir, yerde değil". "Ona O bizimle beraberdir." (Hadid, 4) ayetini hatırlatan adama; "Bu, senin bir adama mektup yazıp onunla beraber olduğunu söylemen gibidir. Halbuki sen onun yanında değilsin. dedi." (el-Esma ve's-Sıfat)


İmam Malik Rahmetullahi Aleyh şöyle buyurmuştur:

"Allah semadadır. İlmi ise her yerdedir, ilminden de hiç bir şey gizli kalamaz. (Bu eseri Ebu Davud Mesaili'l'de, Abdullah er-Reddu Ale'l Cehmiyye'de ve Aciri Şeria da rivayet etmişlerdir.)


İmam Ahmed ibnu Hanbel Rahmetullahi Aleyh şöyle buyurmuştur:

"Ebu Abdullah'a (yani Ahmed ibnu Hanbel'e) denildi ki: 'Allah'u Azze ve Celle, yarattıklarından ayrı olarak kudreti ve ilmi ile her yerde olduğu halde yedi kat semanın üzerindemidir?'

Ahmed ibnu Hanbel'de cevaben şöyle dedi:"Evet, Allah'u Azze ve Celle arşının üzerindedir, hiç bir şeyde ilminden gizli değildir." (Bu eseri Hallal es-Sünen'de rivayet etmiştir.)

Yine İmam Ahmed ibnu Hanbel Rahmetullahi Aleyh'den:

...Ve sonra (Kaf) suresinden okudu; "Nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu da biliriz. Zaten Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf, 16). Ve sonra şöyle dedi: "İlmi onlarla beraberdir". (Bu eseri Hallal es- Sünnen'de rivayet etmiştir.)

Mukatil ibnu Hayyan'dan, şu ayeti kerime hakkında soruldu: "Herhangi bir üç sırdaşın, bir fısıltısı olmuyormu, mutlak Allah dördüncüleridir". Cevaben de: "O, arşının üzerindedir. İlmiyle de onlarla beraberdir, dedi. (Bu eseri Ebu Davud Mesailin'de, Ahmed Sünne'de ve Beyhaki Esma'da rivayet etmişlerdir.)


Yüce Rabbimizden bu yazının Müslümanlara yararlı olmasını temenni ediyoruz. Mevzumuza da Allah Azze ve Celle'nin şu kavli ile son veriyoruz;

"Her kim ki, kendisine doğru yol apaçık belli olduktan sonra, Peygambere aykırı harakette bulunur ve mü'minlerin yolundan başkasına uyar giderse, onu döndüğü sapıklıkta bırakırız. Ahirette de kendisini Cehenneme koyarız ki, o, ne kötü bir dönüş yeridir." Nisa, 15

Sallahu alâ Muhammedin ve alâ Ehli beytihi ve Ashabihi Ecmain. ve'l- hamdulillahi Rabbi'l- alemin.
 

tevhid davetcisi

New member
Katılım
19 Şub 2007
Mesajlar
101
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Allahin Sozu Uzerine Soz Soylemeyin.selefi Salihininyoluna Girin.
Allah Onlardan Razi Olsun.
 
Üst Alt