Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Alimler Peygamberlerin varisleridir.

kafkaskartali

New member
Katılım
10 Haz 2007
Mesajlar
106
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
54
Konum
Almanya
2682- Kays b. Kesîr (r.a.)’den rivâyete göre, söyle demistir: Bir adam Medîne’den Sam’da bulunan Ebû’d Derdâ’nin yanina geldi. O da söyle dedi. Ey kardesim seni buraya kadar getiren sebeb nedir? Adam: Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet ettigini haber aldigim bir hadistir diye cevap verdi. Ebû’d Derdâ sen baska bir is için gelmedin mi dedi. Adam: “Hayir” dedi. Ebû’d Derdâ ticaret için de mi gelmedin dedi. Adam: “Hayir” dedi. Sadece o hadisi ögrenmek için geldim dedi. Bunun üzerine Ebû’d Derdâ söyle dedi: Ben Rasûlullah (s.a.v.)’in söyle buyurdugunu isittim: “Kim ilim elde etmek için bir yol tutarsa Allah’ta onu Cennetine giden yola iletir. Melekler ilim ögrencisinin razi olmasi için kanatlarini indirirler. Bir âlim için göktekiler ve yerdekiler hatta denizdeki baliklar bile o âlimin bagislanmasi için Allah’a yalvarirlar. Âlim bilgili bir kimsenin cahillikle ibadet eden bir kimseye karsi üstünlügü, Ayin diger yildizlara üstünlügü gibidir.
Âlimler peygamberlerin varisleridirler. Peygamberler miras olarak ne dinar ne de dirhem birakmislardir; onlar sadece miras olarak ilim birakmislardir. Kim ilimden nasibini alirsa çok büyük hayirlara kavusmus olur.”
(Ebû davud, Ilim: 17; Ibn Mâce, Mukaddime: 27)
? Tirmizî: Bu hadisi sadece Âsim b. Reca b. Hayve’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Bence bu hadisin senedi burada oldugu gibi muttasil degildir. Mahmûd b. Hidas ayni senedle bu hadisi bize aktarmistir. Ayni zamanda bu hadis Âsim b. Reca b. Hayve’den, Velid b. Cemil’den, Kesîr b. Kays’tan ve Ebû’d Derdâ’dan da rivâyet edilmis olup bu rivâyet Mahmûd b. Hidas’in rivâyetinden daha sahihtir. Muhammed b. Ismail “Bu daha sahihtir” demektedir.
12/209- Ebu'd-Derdâ'dan (Radiyaliahüanh):[32]
Rasûlullah'in (Sallahü aleyhi ve sellem) söyle dedigini isittim: "Âlimin üstünlügü, ayin diger yildizlara üstünlügü gibidir. Âlimler Peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar biraktilar ve ne de dirhem. Geride biraktiklari sadece ilimdir. Kim de bu ilimden istifade ederse, çok sansli demektir."[
33]
[32] Sened:
Hasen: Müsned, V/196, H,no: 21612; Tirmizî, Ilim, 19, H.no:2682; Ebû Dâvûd, Ilim, 1, H.no:3641-3642; Ibn Mâce, Mukaddime, 17, H.no:223; Dârimî, Mukaddime, 32, H.no:349; Ebû Hanîfe, Müsned, s.57; Beyhakî, Suabü'l-îmân, 11/362-363, H.no:1696-1697; MuhâmiH. Emâlî, s.330, H.no:354; Taberânî, Müsnedü 's-Sâmiyyîn, 11/224, H.no:1231; Begavî, Serhu's-sütrne, 1/275, H.no:129 (garib); Deylemî, Firdevs, 111/74, H.no:4207. Hadisin hasen olmasinin sebebi; Ibn Hibbân'in "Sikât" isimli eserinde yer almasina ragmen Kesir b. Kays hakkinda birtakim olumsuz ifadelerin bulunusu ve Asim b. Raca' b. Hayve hakkinda da ihtilafin varligi... Bazi rivayetlerde Kays b. Kesir, bazilarinda ise Kesir b. Kays olarak râvînin is"1' zikredilmektedir. Cerh ve ta'dîl kitaplarinda da her ikisinin de kullanildigi ifade edilmektedir. Bir sonraki hadisin tahririne bk-13/210.
[33] Imam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayincilik: 1/260.
7. (4108)- Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'in söyle dedigini isittim: "Kim bir ilim ögrenmek için bir yola sülûk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dahil etmis demektir. Melekler, ilim talibinden memnun olarak kanatlarini (üzerlerine) koyarlar. Semâvat ve yerde olanlar ve hatta denizdeki baliklar âlim için istigfar ederler. Âlimin âbid üzerindeki üstünlügü dolunayli gecede kamerin diger yildizlara üstünlügü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras birakirlar, ama ilim miras birakirlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasib elde etmistir." [Ebu Dâvud, Ilm 1, (3641); Tirmizî, Ilm 19, (2683); Ibnu Mâce, Mukaddime 17, (223).]Ibrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Serhi, Akçag Yayinlari: 11/488.
1391. Ebü'd–Derdâ radiyallahu anh söyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i söyle buyururken isittim:
"Bir kimse, ilim elde etmek arzusuyla bir yola girerse, Allah o kisiye cennetin yolunu kolaylastirir. Muhakkak melekler yaptigindan hosnut olduklari için ilim ögrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarini gererler. Göklerde ve yerde bulunanlar, hatta suyun içindeki baliklar bile âlim kisiye Allah'tan magfiret dilerler. Âlimin âbide karsi üstünlügü, ayin diger yildizlara olan üstünlügü gibidir. Süphesiz ki âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler altin ve gümüsü miras birakmazlar; sadece ilmi miras birakirlar. O mirasi alan kimse, bol nasip ve kismet almis olur."

Ebû Dâvûd, Ilim 1; Tirmizî, Ilim 19. Ayrica bk. Buhârî, Ilim 10; Ibni Mâce, Mukaddime 17.
Bkz. Ahzab: 33/56; Isra: 17/44; Hadid: 57/1, Hasr: 59/1, Saff: 61/1.
RIYAZUS -SALIHIN
1. îmam Malik'den rivayet edildigine göre Lokman Hekim ogluna vasiyet edip söyle demistir:
«Yavrum! Alimlerle otur, onlarin dizlerinin dibinden ayrilma. Çünkü Allah yeri, gögün yagmuru ile dirilttigi gibi, kalpleri de hikmet nuru ile diriltir.»

59 ILIM KITABI MUVATTA
1390. Ebû Ümâme radiyallahu anh'den rivayet edildigine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu:
"Âlimin âbide üstünlügü, benim sizin en asagi derecede olaniniza üstünlügüm gibidir." Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu:
"Süphesiz ki Allah, melekleri, gök ve yer ehli, hatta yuvasindaki karinca ve baliklar bile insanlara hayri ögretenlere dua ederler."

Tirmizî, Ilim 19. RIYAZUS-SALIHIN
GÖKTEKI YILDIZLAR GIBIDIR:
2/199- Enes b. Mâlik'ten (Radiyalahu cmh):[4]
Hz. Peygamber (Sallahu aleyhi ve sellem) söyle buyurdu:
“Yeryüzündeki alimler, gükyüzünde (parlayan) yildizlara benzer ki karada ve denzt kayboldugunda ise yildlZlar rehberler/kilavuzlar bile yollarini kaybeder."[
5]
[4] Sened:
Hasen: Müsned, III/I57, H.no: 12537: Deylemî, Firdevs, IV/134, H.no:6418; Râmehurmuzî, Emsâlü'l-hadîs, s.87, H.no:51; Heysemî, "Hadisin senedinde Risdîn b. Sa'd var, bunun hakkinda delil getirilip getirilmeyeceginde ihtilaf bulunmaktadir. (Risdîn b. Sa'd için bk.31/73.hadis) Enes'in (Radiyallahü anh) talebesi Ebû Hafs (Ömer b. Abdullah) ise meçhuldür," der. Bk.Mecma\ 1/121, 1/201; Münzirî de ayni kanaati tasidigini belirtir. Bk.Terglb, 1/56, H.no:128.
Heysemî'nin Risdin için "zayiftir' dedigi yerler için bk. Mecma', 1/60, 89, 214, 265; V/294, 295, 328; VI/13; Vl/319; VÎI/52, 78; VIII/46, 81; IX/79; Heysemî, eserinin bazi yerlerinde ise "seyyIü'I-hifz (hafizasi kötü)" (1/266); ''kendisiyle delil getirilip getirilmemesi hususunda ihtilaf vardir" (IX/70); ''ekseriyet zayifligina hükmetti" (1/58, 209; VIII/223); "münkeru'i-hadis" (I/I19); "cumhur, zayifligi Üzerinde görüs beyan etti; ancak sika sayan da olmustur'' (1/160); "Heysem b. Hârice ve bir rivayete göre Ahmed b. Hanbel sika; digerleri zayif saymistir' (f/242: V/274): "Heysem b. Hârice sika saydi; Ahmed b. Hanbel ise "Rikâk/zühd hadislerinde herhangi bir beis yoktur" dedi; fakat cumhur zayif saydi" (U/74; V71I8); "Rikâk/zühd hadislerindeki rivayetleri hasendir"(X/31) "zayiftir, ancak amellerin faziletleri (Rikâk/zühd hadisleri) Ile ügili rivayetleri kabul edilir" (X/I23, 156); "hakkinda tenkit var; ancak bazilari sika saymislardir" (11/24; 111/172, 239); "hakkinda tenkit var" (11/301; 111/20); "baskin olan görüse göre zayiftir" (VU/203); "sika sayildigi hâlde zayiftir' (IV/166. 300; V/25, 58, 101, 162; VII/I45); "zayiftir, mütâbaatlarla kuvvet kazanir" (V/290); "sika sayilmistir" (IX/I36)gibI ifâdelerle Risdin'i tanitir.
Bûsiri de Risdin'in zayif oldugunu ifade eder. Bk.Afisbâhu'z-zücâce, I/60, 67, 76; Bûsirî, Risdin'i zayif sayan âlimlerin isimlerini de verinibn Maîn, Ebû Hatim er-Râzî, Ebû Zür'a, Nesâî, îbn Hibbân. Cüzcânî, Ibn Yûnus, Jbn Sa'd, Ebû Dâvûd, Dârekutnî ve digerleri. Ibnü'l-Cevzî ise Risdin'in neslinin de zayiflikla temayüz ettigini söyler: Oglu Haccâc, torunu Muhammed b. Haccâc, torunun oglu Ahmed b. Muhammed...Bk. Bûsirî Misbâhu'z-zücâce, IH/124; Ibnü'l-Cevzî, el-Ilelü'l-mütenâhiye, I/1I5, 354; U/653, 939; Ibn Ebî Hatim er-Râzî, Ifel, 1/44; Ibnü'l-Cevzî, Ahmed b. Hanbel ve Fellâs'in da bu zâti zayif saydigini ekler. Bk. el-Ilelü' 1-mutenahiye, 1/53-354; Fakat, Ahmed b. Hanbel kendi eserinde sika oldugunu vurgular. Bk. el-Ilel ve Ma 'rifetü 'r-ricâl, U/479, Trc.no:3145;
Ibn Hacer, Risdin'in zayif oldugunu söyler ve Ebû Hâtim'in "Ibn Lchîa'yi Risdîn'e tercih ettigi" görüsünü nakleder. Ibn Yûnus'un da: "Dininde saglam biri idi. Sonradan gaflete düstü ve ihtilât etti." dedigini kaydetti. Bk. Takrîb, Trc.no: 1942. Zehebî ise Ebû Zür'a'nin "zayiftir" dedigini naklederek, hafizasinin kötü oldugunu hatirlatti. Bk.Kâsif, Trc. no:I575. TIrmizî, âlimlerin bu zati, hafizasindan dolayi zayif saydigini söyler. Ek.Tinnizî. Cum'a, 17, H.no:513; Taharet, 40, H.no:54. (Ahmed Muhammed Sâkir ise Tirmizî'nin bu hadisinin hasiyesinde, zayifliginin tartisilabilecegini ifade etti.) Tirmizî'nin Sünenincie bu zâti zayif saydigi hadisler için bk.Sifatü cehennem, 4, H.no:258I, 2584; 10, H.no:2599; Kiraat, I, H.no:2930; Tirmizî, Risdîn b. Sa'd'in yer aldigi bir hadis için de "hasen-garib'' hükmünü verir. Bk.Birr, 31, H.no: 1949; Tefsir. 9/9. H.no:3093. Bir hadiste ise sadece "hasen" hükmünü verir: Deavât, 64, H.no:3476. Senedde yer aldigi hâlde herhangi bir hüküm vermedigi de olur. Bk.Kader, 16, H.no:2153. Yahut "garib'" demekle yetinir. B^Fiten, 79, H.no:2269; Sifatü'l-cenne, 8, H.no:2540; 23, H.no;2562; Tefsir, 56/3, H.no:3294; 70/1, H.no:3322 (Fakat bu r"vâyet: Sifatü cehennem, 4, H.no:258I ile ayni oldugu hâlde orada zayif oldugunu söylemisti)
Suyûtî, hadisin hasen olduguna isaret etti. Bk.el~Câmiu 's-sagîr, H.no:2441. Bennâ da bu kanaatte oldugunu, Suyûtî'nin hükmünü vererek yansitmaya çalisir. Bk.Bülûgu 'l-emânî, 1/145.
[5] Imam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayincilik: 1/248-249.
-------------------------
6/203- Ubâde b. eS-SâmIt'ten (Radiyallahü anh):[13]
Rasûlullah (Sallahu aleyhi ve sellem) söyle buyurdu: "Büyüklerimize hürmet, küçüklerimize merhamet etmeyen ve âlimlerimizin konumunu kabul etmeyen kisi, benim ümmetimden degildir
."[14]
[13] Sened:
Hasen; Müsned, V/323, H.no: 22654; Hâkim,"Müstedrek, 1/211, Hn.o:421: Humeydî, 11/268, H.no:286, Makdisî, Muhtara, VIII/362, H.no:445; Heysemî isnadinin hasen oldugunu söyler. Rk.Mecma', 1/127, VIII/14; Münzirî de bu görüstedir. Bk.Tergîb, 1/64, H.no:169. Çünkü senedinde Mâlik b. el-Hayr bulunmaktadir. Ibn Hibbân ve Hâkim "sika" kabul etmis, Zehebî de Hâkim'in bu görüsünü onaylamis; Ibnü'i-Kattân ise adaletinin sabit olmadigini söylemis ancak herhangi bir cerh sebebini belirtmemistir.
a-Enes'ten (Radiyallahü anh) sahidi için bk. Tirmizî, Birr, 15, H.no:1919, (Tirmizî, rivayetin garIb oldugunu belirttikten sonra, bu konuda Ebû Hüreyre, Abdullah b. Amr, Ibn Abbas ve Ebû Ümâme'den -Radiyallahü anhüm- nakillerin bulundugunu söyler);
b-Abdullah b. Amr b. el-Âs'tan (Radiyallahü anh) sahidi için bk. Ebû Dâvûd, Edeb, 58, H.no:4943; Tirmizî, Birr, 15, H.no:1920;
c-Ibn Abbas'tan (Radiyallahü anhümâ) sahidi için bk. Tirmizî, Birr, 15, H.no: 1921;
d-Ebû Ümâme'den (Radiyallahü anh) sahidi için bk. Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr, VIII/167, 236, H.no:7703, 7922.
[14] Imam Ahmed b. Hanbel, El-Müsned, el-Fethu’r-Rabbani Tertibi, Ensar Yayincilik: 1/253.
3073- Ebu Said el-Hudri'den Rasulullah söyle buyurdu: "Alimin abide olan üstünlügü benim ümmetime olan
üstünlügüm gibidir."
[Haris, Ibn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayinlari: 3/75.]
3078- Ebu Derda'dan Rasulullah söyle buyurdu: "Alimin ölümü tedavi edilemeyen bir musibettir. Kapatilamayan bir deliktir, o sönen bir yildizdir. Bir kabilenin ölüsü bir alimin ölüsünden daha kolay ve hafiftir."[Ebu Ya'la, Ibn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayinlari: 3/75.]
 
Üst Alt