Bildiklerim kadarıyla alim kimdir anlatmaya çalışayım.
Öncelikle Allah'a ve Rasulune iman etmiş, Kuran, hadis, fıkıh, akaid, vs ilimlerde belli bir mesafe katetmiş, İlmiyle amel eden, ilimden bir şey gizlemeyen, ilmi yalnızca Allah için öğrenip, makam ve dünyalık için öğrenmeyen. Aynı zamanda bu ilimleri ders halkaları kurarak başkalarına öğreten. İlmi karşılığında bir ücret talep etmeyen. En önemlisi de başta ilk 3 asrın (Sahabe,tabiin,ve tebei tabiin) alimlerine sonra da günümüze kadar gelmiş geçmiş ehli sünnet alimlerin icma ettikleri konularda onlara ters bir görüş savunmayan. ihtilaf ettikleri meselelerde ise delillerinin daha sağlam olduğunu gördüğü halde, taassub gereği ya da başka menfaatler gereği delili zayıf olanın görüşünü tercih etmeyen kimseye alim denilebilir Allahualem...
Aslında kim alim değildir bunada değinmek gerekiyor.
Mesela ilk 3 asırda bilinen bir meselede kendisinin söylediklerini söyleyen az da olsa birileri yoksa bu kişi alim değildir.
Örneğin: Bu gün Abdulaziz Bayındır diye biri çıkmış diyor ki: Hayızlı kadın oruç tutar. Aynı şeyi Mustafa İslamoğlu da söylemiş.
Buna delil olarak ta Aişe validemizin hadisini getiriyorlar. "Biz Allah Rasulu zamanında, hayızlıyken orucu kaza eder, namazı kaza etmezdik" hadisi
Şimdi burada kaza kelimesi Kuranda bir işi hemen yerine getirmek anlamında da kullanılmıştır. Dolayısıyla burdaki kaza kelimesine bu anlam verildiğinde cümlenin manası değişir diyorlar. Yani cümle şöyle oluyor o zaman << Biz Allah Rasulu zamanında, hayızlıyken orucu tutar(hemen yerine getirir) namazı kılmazdık (hemen yerine getirmezdik)>>
Bunu söylüyorlar. İnsanlarda zaten ilmi olarak zayıf olduklarından bu tip sözlere hemen meyl ediyorlar.
Bunların söylediği bu sözlerin batıl olduğunu ıspat etmek çok kolay aslında
Bakın evet doğru Kuranda kaza kelimesi nadirende olsa hemen yerine getirmek anlamında kullanılmıştır ama esas itibariyle genel kullanımı bir işi vaktinin dışında yerine getirmek anlamındadır. Bunlar bu çok tercih edilen anlamı bırakıp az tercih edileni almışlardır. Fıkıhta ise bir şeyin az tercih edilen anlamını kullanmanız için ekstra bir delile ihtiyaç vardır. Bu nedenle ilk 3 asrın alimlerinden ve günümüze kadar gelen ehli sünnet alimlerinden hiçbirinden bunların dediği şeyi duyamazsınız.
Bu kuran arapça olarak indi ve bu Kuranı en iyi arapça bilen alimler anlar, bunlara gizli kalan birşey 1400 sene sonra Abdulazize veya İslamoğluna aşikar olmaz. Ne yani Allah bu meselede bunca alime hidayet etmedide size mi hidayet ettide siz isabet ettiniz diye sorarlar adama.