Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ali Şeriati (İnsan'ın Dört Zindanı)

Katılım
12 Eyl 2006
Mesajlar
60
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Web sitesi
www.blogcu.com
İnsan’ın Dört Zindanı aslında Ali Şeriati’nin bir konferans konuşmasının kitaplaştırılmış hali. Ali Şeriati kitapta önce insan’ın kim ne olduğu üzerinde kendi düşüncelerini anlatıyor. Burada yaptığı "beşer" ve "insan" ayırımı çok dikkat çekicidir. Daha sonra ise insanın üzerinde etkili olan, eğer kurtulamazsa onun “kim”liğini, düşüncelerini ve yaşam tarzını belirleyen bu dört zindanın/zorlayıcının ne olduğu ve bunlardan kendini nasıl kurtarıp özgürleşebileceğini, ya da sadece Allah’a kul olabileceğini anlatıyor.

Bahis konusu dört zindan şunlar:
1- Doğa/Tabiat zindanı (Naturalizm): Bir insan ve toplum yaşadığı cağrafi ve doğal şartların ürünüdür. Örneğin deniz kenarında yaşayan bir insan geçimini balıkçılıkla sürdürmek zorunda, veya çiftçilik yapıyorsa denizden kaynaklanan hava değişimlerini göz önüne almak zorundadır. Bu tip şartlar ise insanın yaşam tarzı ve hayata bakış açısı üzerinde etkilidir. Örneğin Akdeniz’de yaşayan herhangi bir toplum ve insanla, Kutuplar’da yaşayan Eskimo’lar arasında büyük farklar olabilir.

2- Tarih zindanı (Historisizm): Bir insanın kim olduğunu ait olduğu tarih belirler. Örneğin kuraklık sonucu Orta-Asya’dan Anadolu ve Mezopotamya’ya gelinen, sonra İslam’ın seçildiği, bir müddet değişik milletlerin İslam devletlerinde yaşanılıp, daha sonra Şelçuklu ve Osmanlı gibi kendi devletinin kurulduğu bir tarihin oluşturduğu bir insan, bir “ben”; Ortaçağ, Rönesans, Fransız İhtilali ile oluşmuş bugünkü modern Batı’da yetişmiş “ben”den farklı olacaktı. Farklı bir dile, farklı düşünce ve duygulara ve farklı bir ahlak anlayışına sahip olacaktı.

3- Toplum zindanı (Sosyolojizm): Bir insan içinde yaşadığı toplumun ürünüdür. “Ben” eğer cömert, ya da çok gayretli ve kahraman isem “feodal” bir düzen içinde büyüdüğüm içindir. Paragözün biri isem, “burjuvazi” düzeninin içinde büyüdüğüm içindir. “Ben” kötü veya iyi isem, bunu sağlayan ve oluşturan toplumsal çevredir.

4- Benlik/Kendim/Ego zindanı: İnsanın ihtiyaçları ve gereksinimleri, arzu ve istekleri, karakteri, sonra bolluk ve refah içinde yaşamaya başlaması ve en sonunda bir boşluğun ve anlamsızlığın içine düşmesidir “benlik” zindanı ve zindanların en kötüsü, en aciz bırakanıdır.

Ali Şeriati bu sayılan zindanların ilk üçünden bilim yolu ile kurtulabileceğini söylemektedir. Sözgelimi gelişen teknoloji sayesinde artık o kadar da çok doğa ve coğrafya şartlarına bağımlı değiliz. Tarihin işleyişini, kanunlarını öğrendikçe üzerimizdeki etkisini de kaldırabiliyoruz. Toplumsal kuralları anladığımız takdirde, topluma yön ve şekil verebiliyor, dönüşümler sağlayabiliyoruz. Toplum bizim üzerimizde etkiliyken, biz toplumun üzerinde etkili hale gelebiliyoruz.

Ancak son zindandan kurtulmak bu kadar kolay değildir ve akıl ve bilim yoluyla başarılabilen bir durum değildir. İnsanın kendi kendisinin önüne getirdiği kısıtlamalardan azad olmasının tek yolu aşktır/dindir Ali Şeriati’ye göre. Neden? Çünkü sevgi fedakarlıktır. Kendini, arzularını, isteklerini, ihtiyaçlarını bir

kişi/şahıs/Allah, ülkü ve gaye uğruna feda edebilmek, bir kenara bırakabilmektir aşk/sevgi. Sonu gelmez bir amaç sahibi olabilmek dolayısıyla içine düşülen boşluk ve anlamsızlıktan kurtulmak demektir bu sevgi.

Evet, düşünmüştüm; ben eğer yaşadığım coğrafya, ait olduğum toplum ve tarihin üzerimdeki etkisini kayıtsız şartsız kabul edeceksem, Türkiye’de doğup, dindar bir aileden gelmeseydim, müslüman olmayacaktım. Ya da genelde Şafii olan Kürtlerden olmasaydım, Şafii olmayacağım gibi, mesela İran’da doğsaydım büyük bir ihtimalle bir Sunni değil de Şii olacaktım. Öyleyse sahip olduğum düşünceler ve inançlar ne kadar bana aitti? Bu düşüncelere ve inançlara doğru oldukları için mi sahiptim, yoksa başka bir çarem olmadığı için mi? Ali Şeriati’nin de dediği gibi, bir insan şuur sahibi, yaratıcı (üretici anlamında) ve seçme şansına sahipse ve ben de bir insan olmak istiyorsam bu özelliklerimden faydalanarak zindanlarımdan, başkalarına kulluktan kurtularak, özgür olmam, sadece Allah’a kul olmam gerekiyordu.

(Alıntıdır)
 
Üst Alt