Selamün Aleyküm,Hala beklemekteyim cevabinizi bir tek ayet vermenizi?
Hz.Muhammed Mustafa ( s.a.v.) o alemlere rahmet olarak gönderilmişti ve hiç şüphesiz ki Allah'ın sevgilisiydı, Allah'ın sevgilisi olan bir peygamberin ümmetinden olduğum için binlerce kez şükürler olsun.
Muhabbeten Muhammed oldu hasıl
Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl ?
Bazı kardeşlerimiz , Allah'ın ayetlerini iki kitabın arasına sıkıştırılmış sanıyorlar, oysa bu büyük bir yanılgıdan ve kitabullah'ı inkar etmekten başka bir şeydir,
ayet kelime anlamı olarak " aksi hiç bir şekilde inkar edilemeyen gerçek " dir, ve
Kainatta Allah'ın ayetleri pek çoktur, insan için Allah'ı bilmek ve tanımak için kitaba ihtiyaç yoktur, O kitap Allah ( c.c.) insanlara bir rahmetidir, merhametinin tecellisidir, bazı kardeşlerimiz her şey Kuran'da yazıyor zannediyorlar fakat mahremiyeti unutuyorlar,günlük hayatta dahi ikili bir ayrım vardır, kamusal alan ve özel alan diye, özel alanlarda olanlar kamusal alanlarda bilinmez,
Cebrail ( a.s) Peygamberimize her zaman vahiy indirmek için gelmemiştir,bazen Allah'ın selamını getirmiş, bazen bugün kudsi hadisler diye bildiğimiz kelamı getirmiş ,bazen de vahiy getirmiştir.
Habibullah sözü Kuran-ı Kerim'de geçmiyormuş diye Cenab-ı Resalet-penah Efendimize Habibullah demek caiz değilmiş diye bazı laflar söylenmekte.Aşağıda
bu iddialara cevap verilmektedir.
Hz. Muhammed ( s.a.v.),Allah'ın sevgilisiydi, bakınız şu ayetlere
Duha -5 :
Gerçekten Rabbin,sen hoşnut oluncaya kadar ( isteklerini ) verecektir.
Bakara - 144 " (Ey Muhammed !)
Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu ( yücelerden haber beklediğini ) görüyoruz.İşte şimdi seni,memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz .
Dikkat edilmesi gerekir ki
bu ayetlerde Cenab-ı Allah " hoşnut olacağımız " buyurmuyor, Peygamberimizi hoşnut etmek için kıbleyi çevirdiğini buyurmaktadır. Bu şekilde
Yüce Allah bütün insanlara , cinlere, meleklere ve yalnızca kendisinin bildiği diğer bütün varlıklara, Hz.Muhammed ( s.a.v. ) e bahşettiği ayrıcağı,Ona ihsan ettiği özel makamı bildirmek istemiştir.Herşeyi en iyi Allah ( c.c.) bilir.
Hz. Musa ( a.s.) ki, Allah-ü Teaala onu kendisine peygamber olarak seçmiş, ona Tur Dağının sağ tarafından seslenmiş, konuşmuştur. Böyle olduğu halde o, Rabbine şöyle diyordu :
Taha - 84 "
Rabbim , hoşnut olman için sana acele geldim "
Görüldüğü üzere Yüce Allah,
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) i diğer peygamberlerden daha şerefli olduğunu belirtmek üzere " Gerçekten Rabbin sana, sen hoşnut oluncaya kadar verecektir " şeklinde buyurmaktadır.
Yine Buhari ve Müslim de geçen bir hadiste şöyle buyrulur , Ravi Hz. Ayşe ( r.a.) "
Ben kesinlikle inanıyorum ki, Rabbin senin isteğini mutlaka yerine getirecektir."
Yine Hz. Musa'nın adamları, Firavun ve ordusunun peşlerinden yetişip onları yakalamalarından korkuyor ve " işte yakalandık " derken,
Hz. Musa ( A.S) da " Hayır, Rabbim benimle beraberdir, bana elbette yol gösterecektir "(1) derken , benzer şekilde Hz.Muhammed Mustafa ( s.a.v.) mağaradayken Hz.Ebubekir'e " Üzülme Allah bizimledir " (2) demiştir.
Ancak aralarında şu var ki, efendimiz
Musa ( a.s.) ın Allah ile olan beraberliği sadece ve sadece kendisine özgüydü,yanındakiler bu saadetten mahrum kalmışlardı, Oysa Fahr-i Kainat ( s.a.v.) bu saadeti hem kendisi yaşamış, hem de yanındakine yaşatmıştır.
Hz.Adem ( A.S.) den Hatemül enbiya ( s.a.v.) e kadar olan tüm peygamberler aynı derecededir , Allah katında aynı şekilde itibar görür demek bir kere Kuran-ı Kerim'i inkar etmek, bazı ayetlerini kabul edip , bazı ayetlerini kabul etmemek demektir.
Zira
İsra - 55 "
Şüphesiz ki biz, peygamberin bir kısmını diğerlerinden üstün kıldık "
Bakara - 253 ^
Bazılarının da derecelerini yükselttik " diye buyrulur.
Ayetlerden anlaşılacağı üzere insanlar için sayısız peygamber gelmiştir fakat, her peygamberin derecesi aynı seviyede değildir.
İşte en üst noktada Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) bulunur.
Bu hakikatı Peygamber Efendimiz şöyle gösterir "
Ben kıyamet gününde insanoğlunun EFENDİSİ olacağım. Kabri ilk açılacak kimse benim; ilk şefaat eden ve şefaati ilk kabul olunan da yine ben olacağım "(3)
Ve yine Enfal -33 "
Oysa sen içlerinde iken Allah onlara azap etmez "
Enbiya -107 " ( Ey Muhammed ! )
Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik " diye buyrulur.
Elbette çünkü
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) insanlığın, gelmiş geçmiş tüm insanların efendisidir, bu bir övünme de değildir, bu bir hakikattır.Övünmeler her zaman sınırları aşar, fakat sınırları belli olan bir şeyden bahsediliyor ve sınırları gösteriliyorsa bu hiç bir zaman övünme olamaz, bu ancak HAKİKATIN TA KENDİSİ olabilir.
Yine Hz.Muhammed Mustafa ( s.a.v.) den önce gelen her peygamber mümin ve müslümandı, zira
İbn Abbas rivayet eder "
Allah Teala gönderdiği her peygamberden şu şekilde söz almıştır.Muhakkak ki Muhammed'i göndereceğiz. Yaşadığınız takdirde O'na inanacak ve yardım edeceksiniz "(4)
Görüldüğü üzere Hz. Muhammed ( s.a.v.) den önce gelen her peygamber O'nun büyüklüğünü tasdik ediyor , ,O'na yardım edeceklerine Allah'a söz veriyorlar.
Yine Yüce Allah hiç bir peygamber için , yanında seslerin kısılmasını emretmemiştir, Gelmiş geçmiş herkesin peygamberi Muhammed Mustafa ( s.a.v.) hariç , zira ;
Hucurat 2"
Ey insanlar! Seslerinizi peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin.Farkına varmadan işlediklerinizin boşa gitmemesi için, Peygamber'e birbirinize bağırdığınız gibi yüksek sesle bağırmayın " diye buyrulur.
Görüldüğü üzere
Cenab-ı Allah, peygamberini o kadar seviyor ki, onun yanında insanların , normal kendi aralarında konuştukları şekilde bağırıp çağırmalarından dahi razı değil.
Görüyorsunuz ya , işte Allah'ın sevgisi budur.O'na tanıdğı ayrıcalıklar budur.
Yine Tahrim suresinde Cenab-ı Allah , habibini nasıl koruyor , okumadınız mı ?
Yine
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) den önceki ümmetleri peygamberlerine , isimleri ile hitap ediyorlardı, bu ifadeler bizzat Kuran'da geçer ,Fakat Hz.Muhammed Mustafa ( s.a.v.) e kendilerine dahi ismiyle hitap etmiyorlar, her zaman Nebi, rasul gibi güzel sıfatlarla hitap ediyorlardı.
Yine Kuran-ı Kerimde peygamberlere isimleriyle hitap edilirken ,Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v.) e Nebi ,Resul sıfatlarıyla hitap edilir.
Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v) in diğer peygamberlerinden ayıran özelliklerden bir kaçıdır,
Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)'in diğer peygamberlerden bir ayrıcağının olmadığını söylemek , üstünlüğünün olmadığı söylemek cehaletin ta kendisidir ve aynı zamanda küfre girer, zira Kuran'da geçen bu ayetleri inkar etmek anlamına gelir.
Ve yine Kuran-ı Kerim'in bir çok yerinde Allah'a ve Rasululluh'a itaat edin ayetleri geçer, çok ayetde bu emir vardır, tüm bu ayetlerde Allah ( C.C.) , Habibine emir verme yetkisi tanımıştır, o halde hala sünneti ve hadisi inkar mı edeceksiniz ?
Tüm bu ayetleri görmezden gelip sünnete muhalif bir hayat mı yaşayacaksınız, Kuran'da yazmıyor diye ayetlerdeki anlamları görmezden gelip , Muhammed (s.a.v.) Allah'ın habibi değildir mi ? diyeceksiniz?????