Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Akıl demek, Din demektir..

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Seyfullahın yeni konuları ne hikmetse yorum almamak için hep kilitli çıkıyor, bende mecburen cevabımı böyle vermek zorunda kaldım. Niçin konuların kilitli verildiğini ise, anlamış değilim!!!..


Seyfullah Putkıran demiş ki,

Dinde şahsi görüşlerin yeri yoktur. Dinde nakil esastır. Akla göre din olmaz. İslâmiyet, nakle dayanan, selim akıl dinidir. Selim akıl, yanılmayan akıldır. Birinin aklına uygun gelmeyen bir şey, selim akıl sahibi için uygun gelebilir. Akla göre din olsa, insan sayısı kadar din olur. İslâmiyette aklın ermediği şey çoktur. Fakat, selim akla uymayan bir şey yoktur....



Peki sevgili kardeşim,
Dinde nakil esastır..
Hadi bunu böyle kabul edelim,
Peki, bu nakli gerçekleştirecek, melekler mi, uzaylılar mı, 500 yıl önce ölmüş ve cesedinden zerre kalmamış evliyalar mı?
Bana göre, burada görevden kaçma, görevi ıskalama veya görevle muhatap olmama kokusu var gibi geliyor..
"Akla göre din olsa insan sayısı kadar din olur" mantığı da, "herkes aklını işletmesin, birileri koyun sürüsü olsun ki, birileri rahat gütsün" mantığının bir tezahürü gibi.. Oysa, bunun yerine, herkese bir balık vermek yerine, herkese balık tutmayı öğretseniz, bu mesele bal gibi çözülür.. Yani, Kur'anı anlayacak, kavrayacak, haşir-neşir olacak ve onu ciddi manada muhatap kabul edecek beyinler yetiştirirseniz, aklın yolu birdir ve o 'bir'de birleşmek hiçte zor olmayacaktır.


Maide Suresi 100 De ki: "Pisin çokluğu seni hayrete düşürse de pisle temiz bir olmaz. O halde, ey akıl ve gönül sahipleri! Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz."

Enfal Suresi 22 Çünkü yeryüzünde debelenenlerin Allah katında en kötüsü, akıllarını işletmeyen sağır-dilsizlerdir.

özellikle bu eyete çok dikkat!!!!!

Yunus Suresi 42 İçlerinde sana kulak verenler de vardır. Peki, sağırlara sen mi işittireceksin? Hele bir de akıllarını kullanmıyorlarsa!
 

flok

New member
Katılım
7 Ara 2006
Mesajlar
45
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Akıl ve nakil muaraza ettikleri vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur. Fakat o akıl, akıl olsa gerektir.

Bakara suresi kime hikmet verilmişse ona pek büyük hayır verildiğini beyan ediyor. Ancak hikmet kazanılan bir vasıf değil Allah tarafından verilen bir lutuftur. Yani, herkez hikmet sahibi olamaz. Akletmekten üstündür. Ama insanın en büyük vasfı akıl sahibi olmasıdır ki dinin bütün esası bunun üzerine bina edilimiştir. Akıl verilimştir ki hayvandan farkı olsun. Melekler gibi sabit olmasın. Belki meleklerin üstünde bir dereceye ulaşabilsin. Ebu Cehil ile Peygamberimiz arasında derecelere sahip olabilsin.İmtihanın sırı akıldır. Akıl hiç bir zaman zorlanmaz. Her şey perdelerle ve hikmet denilen bazı perdelerde cereyan eder ki imtihan olsun. İnsan o perdelerin bir sebep olduğunu hakiki sebep olanın Allah olduğunu bulsun.
Evet nakil akıllı olana yapılır. Vahiy insan gibi akıl sahiplerine inmiştir.
Ancak aklımıza fazla güvenmemizde sakıncalıdır ki kendini putlaştırmaktır. Her şeyi akla havale etmek şirke kapı açar. Çünkü, hikmet gözü ile bakmak herkezin harcı değildir. Akıl görünür dünyadaki beş duyu ile algılamak demek değildir.
Ben akletmeyi somut- elle tutulur verilerle meseleler arasında bağ kurup; tarafgirlik, arzu, beklenti gibi hislerden soyutlanmış kavram olarak algılıyorum. Hikmet'i,inayeti, lütfu akletmekten farklı ve üstün görüyorum.

Mesela, bazen size şer gelen bir şey hakkınızda hayır olabilir, denmiş. Burda dahi hikmetle beraber daha çok akletmeye havale söz konusu. Yani, denmek isteniyor ki, sen arzuların ve içine düştüğün sıkıntıdan kurtulma arzusu ile hikmetini bilmediğin bir meselede sabırsızlık gösterme. Aklet ki, olaylar arasında bağ kurup, verileri bir araya getirsen belki hikmetini göremediğin bu şerde ne kadar hayır gizlenmiş görebilirsin.

Mesela, aklımıza fazla güvenmememiz istenmiş. Akıl akıl olsa dahi aklına güvenmek yanlıştır. Çünkü, tüm somut verilere rağmen bazen hikmet aklı bastırıyor. Bazen arzular, tarafgirlik vs gibi insani duygular akla set çekiyor.

Bazen tüm somut veriler bir olayın hayırla sonuçlanmasını gerektirirken hikmet gereği şerre dönüşebiliyor. Yada bazen mutlak şer beklenen bir meselde iyi sonuç çıkıyor. İnayet, lütüf gibi meseleler akıl ile pek çözülemiyor.
Mesela sen damdan düştün. Düşünce bir zarar gelmesi gerekir. Ama bazen Allah lütfu ve inayeti ile bir şey olamasına engel olur. Akıl sükut eder.

Seyfullahın akıla göre din olmaz, demesinde ufak bir hata var. Din akıl ile ve akıllardan çıkan fikirlerin toplamı ile anlaşılır, hakikatler gün ışığına çıkar. Din adına aklettiğini sanamak akletmenin faydasına zarar vermez.
Doğrusu şu olsa gerek. Mantığa göre din olmaz. O zaman mantıklar sayısınca din çıkar.Çünkü, mantık aklın yardımcısıdır. Akılsız mantık felakettir. Zira, mantık somut elle tutulur veriler olmadığı zaman, akıla yardım etmek için soyut elle tutulur olmayan verilerden yardım almak içindir. Ancak akıldan istifa etmiş bazı kişiler mantığı aklı ile karıştırıp ,kendi mantığına -akletmeden- doğru gelen meselelerde hayali deliller bularak hataya giriyor. İşte din bu, buna uymassanız kafirsiniz, deniyor.
Yoldan çıkarıyor.


Tek Kelimeyle Çok Olumlu Ve Faydalı Bir İlmi Yazı Olmuş.
Allah Ecrini Ziyadesiyle Versin İnş.
 
Üst Alt