Hakkın sevgilisi, büyük bir velî zâttır,
Kalbe te'sir eden nasîhatları vardır.
Bir gün “kitap okumak” hakkında bu büyük zat,Sevdiği kimselere, şöyle etti nasihat:
“Ekmek yemek” gibidir, sanki kitap okumak, Veyahut da “Su içmek” gibidir ki bir bardak,
Pis, necis bir bardağa, temiz su konur ise, Onu o pis bardaktan, içebilir mi kimse?
Hatta bilmese bile, onun pis olduğunu, İçerse zehirlenir ve hasta yapar onu.
Kitap okumak dahi, böyle tehlikelidir, “Kim yazmış?” öncelikle, bunu bilmek gerekir.
Hakiki bir âlimin, yazdığı kitap ise, Onu okuyanlardan, faydalanır her kimse.
Yine İslâmiyetten, bir şey öğrenmek için, Sohbetine gitmek de, herhangi bir kişinin,
Gâyet tehlikelidir, yine aynı sebepten, Zîra âhiretini, yıkabilir o hepten.
Bir “Allah adamı”nın, kitabı ve sohbeti, Siler atar kalpteki, karartı ve zulmeti.
Lâkin böyle değilse, durumu o kişinin, Öldürücü zehirdir, sözleri herkes için.
Bir gün de buyurdu ki: Bu dünya bir imtihan, Ömür de âhirete nisbetle sanki bir an.
Burada yapılacak iş şudur ki evvela, Birlikte bulunmaktır, Allah adamlarıyla.
Çünki bu büyüklerin, bildirdikleri gibi, “İman” edinmedikçe, her şey boştur tabii.
Dînin bekçisi olan, bu büyük âlimlerin, Yolunda yürüyenler, azabtan olur emin.
Çünki onların yolu, “Ehli sünnet” yoludur, Sağa sola sapmıyan, orta ve doğru yoldur.
Bundan “kıl ucu” kadar, ayrılık olsa biraz, Ahirette azabtan kurtuluş mümkün olmaz.
Bu yoldan zerre kadar ayrılmışsa bir kimse, Onunla arkadaşlık zararlıdır herkese.
Böyle bir kimse ile, arkadaşlık etmeyi Öldürücü zehirden, daha kötü bilmeli.
Gayesi dünya olan din adamlarından da, Sakınıp durmamalı, az bile yanlarında.
Çünki onlar, dünyayı ederler dîne âlet, Onlara aldananlar, helâk olur nihayet.
Kalbe te'sir eden nasîhatları vardır.
Bir gün “kitap okumak” hakkında bu büyük zat,Sevdiği kimselere, şöyle etti nasihat:
“Ekmek yemek” gibidir, sanki kitap okumak, Veyahut da “Su içmek” gibidir ki bir bardak,
Pis, necis bir bardağa, temiz su konur ise, Onu o pis bardaktan, içebilir mi kimse?
Hatta bilmese bile, onun pis olduğunu, İçerse zehirlenir ve hasta yapar onu.
Kitap okumak dahi, böyle tehlikelidir, “Kim yazmış?” öncelikle, bunu bilmek gerekir.
Hakiki bir âlimin, yazdığı kitap ise, Onu okuyanlardan, faydalanır her kimse.
Yine İslâmiyetten, bir şey öğrenmek için, Sohbetine gitmek de, herhangi bir kişinin,
Gâyet tehlikelidir, yine aynı sebepten, Zîra âhiretini, yıkabilir o hepten.
Bir “Allah adamı”nın, kitabı ve sohbeti, Siler atar kalpteki, karartı ve zulmeti.
Lâkin böyle değilse, durumu o kişinin, Öldürücü zehirdir, sözleri herkes için.
Bir gün de buyurdu ki: Bu dünya bir imtihan, Ömür de âhirete nisbetle sanki bir an.
Burada yapılacak iş şudur ki evvela, Birlikte bulunmaktır, Allah adamlarıyla.
Çünki bu büyüklerin, bildirdikleri gibi, “İman” edinmedikçe, her şey boştur tabii.
Dînin bekçisi olan, bu büyük âlimlerin, Yolunda yürüyenler, azabtan olur emin.
Çünki onların yolu, “Ehli sünnet” yoludur, Sağa sola sapmıyan, orta ve doğru yoldur.
Bundan “kıl ucu” kadar, ayrılık olsa biraz, Ahirette azabtan kurtuluş mümkün olmaz.
Bu yoldan zerre kadar ayrılmışsa bir kimse, Onunla arkadaşlık zararlıdır herkese.
Böyle bir kimse ile, arkadaşlık etmeyi Öldürücü zehirden, daha kötü bilmeli.
Gayesi dünya olan din adamlarından da, Sakınıp durmamalı, az bile yanlarında.
Çünki onlar, dünyayı ederler dîne âlet, Onlara aldananlar, helâk olur nihayet.