Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ahiretteki Hayatimizin Kalitesi

Uhud daðý

New member
Katılım
2 Tem 2007
Mesajlar
796
Tepkime puanı
39
Puanları
0
Yaş
40
Hastalık, her an hepimize gelebilecek/gelen birşey..
Hastayım...
Ne yediklerimden lezzet alabiliyor dilim, ne de birkaç satır okumak istiyor gözüm..
Dünyadan lezzet alamıyor muyum..?
Hastayım...
Hayattan lezzet almak sıhhat ile mi mümkün? Hayır.. nice hastalar gördüm, ağrı sızı içindeyken bile, hayatından memnun, imanın kuvvetiyle, hasta yatağında, acısından bir lezzet aldığını dile getiriyorlar.. Allah’tan gelen herşey mutlu ediyor onları...

Hakikatte yazmak istediklerim, konunun gelip de durmak hatta kalmak istediğim noktası bu değildi.. ancak yazılması, belki de okunması gerekmiş ki, yazdırıldı diyorum, dokunmuyorum...


Dünyada hasta olduğumuzda, nasıl ki, dilimiz lezzeti tam tadamıyor, gözümüz hastaysa göremiyor, ayağımızsa hasta olan, yürüyemiyoruz; öyle de eğer, burada imanî hastalıklarımızdan şifa bulamadan ahirete intikal edersek, aynı şeyleri orada da yaşayacağız..
Cennete girdiğimiz zaman, iman açısından kuvvetli ve sıhhatli mü’min kardeşlerimizin Cennet’ten aldığı tadı, gördüğü güzellikleri biz alamayacağız.. Hatta eğer gözlerimiz iyice bozulmuşsa, Âdil-i Mutlak’ın ’ın cemâlini onlar gibi göremeyeceğiz..

Dünyadaki 60-70 senelik bir ömrün sıhhatine dikkat eden bizler, ebedî sonsuz bir ömrün sağlığını düşünmeden yaşıyoruz..

Burada, Allah adına yaşadığımız/yaşayamadığımız her duygu, her fiil, her bakış, her seziş ve her düşünceyle, ahiretteki yaşam kalitemizi ve sıhhatimizi belirliyoruz...

Burada neyi ekersek, anında orada biçildiği gibi, hangi sıhhatle geriye (vatan-i aslimize) dönersek, Cehennem tedavisine alınacağımız da bir gerçek.

Dünyevî hastalıklarımız 60-70 senelik bir ömrü tehdit ederken, imânî hastalıklarımız ise, ebedî ömrümüzü, saadetimizi tehdit ediyor.
Hem bu dünyada dahi imanın lezzetini alamadan bedbaht ve bereketsiz bir ömür geçirmemize sebep oluyorlar.

Bir an önce, Kur'ân'ın iman'î dersleriyle tedavi çaremize bakmalı ve kalplerin hekimi olan, Rasûl-i ekrem (a.s.m)’a müracaat etmeliyiz.

Unutmamamız gereken bir şey var ki; tüm hayatımız süresince yaptığımız ibadetler, ubudiyetler ne olursa olsun, bunların evvelce bize verilen nimetlerin bir şükrü olduğu, Cennet'in ve Cemalullah'ın bir İhsan-ı İlahî yani Rabbimizin sonsuz lutuf hazinesinden bizlere muazzam bir ikramı olduğudur.

Allah hepimize maddi-manevi sıhhat nimetini ihsan buyursun.
Bilhassa imânî hastalıklarımıza şifa versin inşaAllah...
Âmin..
 
Üst Alt