Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Affet Efendim Affet

bilaltutgac

New member
Katılım
29 Mar 2007
Mesajlar
82
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Web sitesi
www.bilaltutgac.spaces.live.com

--------------------------------------------------------------------------------

Bir yurt talebisidir Abdurrahman. Çalışkanlığıyla, oturup kalkmasıyla, kılık kıyafetiyle herkese örnek olacak vasıflar taşımaktadır. Fakat her nasılsa o günlerde saçları bir öğrenci için dikkat çekecek kadar uzamıştır.

Yurttaki belletmen ağabeyleri ile anne-babası nasıl olsa kestirir diye bir şey demezler. Fakat saç uzadıkça uzar. Bir gün yurttaki müdür muavini çağırır Abdurrahman'ı.

-Abdurrahman saçlarını kestir artık, epey uzadı. Bir yurt talebesi için bu saçlar epeyce uzun. Anlaştık değil mi? soru*suna Abdurrahman kafasını iki yana sallayarak sessizce hayır cevabını verir. Müdür yardımcısı, "Zaten yarın izne gidecek, babası kestirir." diye düşünür ve fazla üstelemez. Abdurrahman o gün izne gider. Babası ile müdür yar*dımcısı önceden görüşmüştür. Babası yemekten sonra:

-Oğlum, canım evladım! Saçlarını yarın kestirelim, de*yince babasını hiç kırmayan o munis çocuk:

-Hayır, olmaz babacığım, deyip koşarak odasına kapanır. Anne ve baba şaşkın şaşkın birbirlerine bakakalırlar.

Ertesi gün saçlarını kestirmeden öylece yurda gider Abdurrahman. Müdür Bey onu çağırır ve biraz sert konuşur.

-Yarın kestir saçlarını, der ve Abdurrahman, başı önde müdüriyetten çıkar. Yatağına yatar ve gözyaşları içinde sa*bahlar. Sabah aynanın karşısına geçer ve:

-Seni benden ayıramazlar, ayrılmam senden diye saçları ile konuşur.

Okul çıkışı yurda değil evine gider. Annesi, hiç bekleme*diği oğlunu karşısında görünce meselenin halledilmediğini anlar:

-Canım evladım, seni ne kadar sevdiğimizi biliyorsun. Ne olursun beni kırma. Kestir saçlarını, kestir yavrum der.

Annesinin ağlamaklı konuşması karşısında Abdurrahman: -Cennet ayaklarının altında olan annem, canım kadar sevdiğim babam, bir ağabeyim kadar sevdiğim belletmenim, bizleri evlatları kadar seven yurt idarecilerim, bir anlasanız. Ben sizleri kıramam ama beni bir anlasanız...

-Evladım, niye kestirmiyorsun saçlarını, niçin kestirmek istemiyorsun?

-Söyleyemem anne, kestirmek istemiyorum.

-Oğlum, hadi kestir gel saçlarını da yurda gidelim. Sonra yurttan kızarlar. Bizleri daha fazla üzme.

Abdurrahman, çaresizlik içinde gider berbere, kestirir saçlarını. Kesilen saçları da berberde bırakmaz, yanma alır. Evden annesi ile beraber yurda giderler. Mesele hallolmuştur. Yaklaşık bir ay sonrasıdır. Müdür yardımcısı, geceleyin talebelerin defter ve kitaplarını kontrol etmektedir. Sıra Abdurrahman'ın eşyalarını kontrole gelince, kitaplarının birinin sayfalarını çevirince gördüğü manzara karşısında şaşkına dö*ner.

Çünkü kesilen saçlar kitabın arasındadır. Bir talebenin saçına bu kadar değer vermesini anlayamaz müdür yardımcısı. Ama dikkat edince saçların altında bir yazı görür. Okumaya başlar:

"Canım annem ve babamla, çok değerli yurt idarecimin baskısı olmasa bu saçlarımı kestirmezdim. Onlar bilmiyorlar, ben de söylemedim. Yoksa, rüyamda Peygamber Efendimizin (sav) okşadığı o saçları, ömür boyu kestirmezdim.

Affet ya Resulallah! Senin okşadığın o saçları kestirdim. Affet beni, affet, affet!"
 

Serhan Eðeryýlmaz

New member
Katılım
1 May 2007
Mesajlar
385
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
37
Dünya'nın düzelmesi ve her hak sahibinin hakkı bulabilmesi için Kuran-ı Kerim'e ve Hadis-i Şeriflere göre yönetilen bir düzen lazım


''Zan konuşmadan önce ilim öğrenin.''

''Kolaylaştırın,güşleştirmeyin,sevdirin,nefret ettirmeyin.''

''İyiliği emretmeyen kötülükten yasak etmeyenler,bizden değildir.''
 

nurþeyma

New member
Katılım
7 Nis 2007
Mesajlar
302
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Irak ta 3 yaşındaki bebelerin canı kesiliyor, 10 yaşındaki kızlara tecavüz ediliyor, çeçenistan da bebekler dağda donuyor, Afrikada iki deri bir kemik bebekler kobra yılanlarına yem oluyor, ve biz, bir tutam saçın edebiyatına yatıyoruz..
Gerçekten..
AFFET ALLAH'IM AFFET..
Her ne kadar Affa layık değilsekte..
Ve hala RÜYALAR dan uyanamakasta..
Gerçekleri Rüyalara kurban eylesek te..
AFFET ALLAH'IM..
Ne güzel Rol yapıyoruz.. AFFET..
 

Serhan Eðeryýlmaz

New member
Katılım
1 May 2007
Mesajlar
385
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
37
Portal bölümünden adıma tıklayarak,bütün mesajlarımı yazdığım konu'ya zan konuşmamak için bu yazıyı yazdım,içim bu yüzden çok rahat.Güncel mevzular olsun,dini mevzular olsun kendimi çok yorum yaparken gördüm,Allah beni affetsin,benim ne haddime Kuran-ı Kerim ayeti ve Resulullah'ın hadis-i şerifini belirtmeden söz söylemem böyle bir iş yaparsam sapıtmış olurum,kardeşlerim ben zan konuşmadan önce ilim öğrenmek istiyorum,zira Resulullah Aleyhisselatu Vesselam buyurmuştur :''Zan konuşmadan önce ilim öğrenin.'' bir diğer hadis-i şerifinde Aleyhisselatu Vesselam buyurmuştur :''Zan sözün en yalan olanıdır.'' zancı olmak yalancı olmaktır,ben böyle olmaktan korkuyorum,bugüne kadar yazmış olduğum yazılarımda doğru kısımda vardır yanlış kısımda siz onları atın bir kenara . Allah Teala Hazretleri insanoğluna Ayetler ve Resuller göndermiştir.Allah insanların uymaları gereken bilgileri insanlara vermiştir.İnsan kendi nefsince konuşamaz,konuşursa baş kaldırmış olur.Yazılarımda sizlere herhangi bir yanlış harekette bulunduysam beni affedin.Bir konu ile ilgili konuşulması lazım geliyorsa bu konuda tek söz sahibi nefisler değil Allah'ın ayetleri ve Resulullunun uygulamaları (sünnetleri) olmalıdır,gerisi yalan.Yazı yazdığım her konunun arkasına bu yazımı da yazacağım nasip olursa.Demek istediğim şu,konuştum konuştum konuştum ama ne konuştum ? artık konulara katılımımda ben değil önce Allah Teala Hazretleri ve sonrasında Resulu söz sahibi olacak kendimden bir şey eklemeyeceğim.Allah'ım nasip ederse
 

ayýþýðý

New member
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
443
Tepkime puanı
52
Puanları
0
Yaş
32
Bir bilseler saçlarımı neden kestirmek istemediğimi....

Bir bilseler saçlarımı neden kestirmek istemediğimi....

Bir yurt talabesidir Abdurrahman.çalışkanlığıyla,oturup kalkmasıyla,kılık kıyafetiyle herkese örnek olacak vasıflar
taşımaktadır.fakat her nasılsa o günlerde saçları bir öğrenci için dikkat çekecek kadar uzamıştır.
Yurttaki belletmen ağabeyleri ile anne-baba nasıl olsa kestirir diye bir şey demezler.Fakat saç uzadıkça uzar.bir gün yurttaki müdür muavini çağırır abdurrahmanı.
-Abdurrahman saçlarını kestir artık,epey uzadı.bir yurt talebesi için bu saçlar epey uzun.anlaştık değilmi?sorusuna abdurrahman kafasını iki yana sallayarak sessizce hayır cevabını verir.müdür yardımcısı,zaten yarın izne gidecek,babası kestirir diye düşünür ve fazla üstelemez.
Abdurrahman o gün izne gider.babası ile müdür yardımcısı önceden görüşmüştür.babası yemekten sonra:
-oğlum,canım evladım!saçlarını yarın kestirelim,deyince babasını hiç kırmayan o munis çocuk:
-hayır olmaz babacığım,deyip koşarak odasına kapanır.anne ve baba şaşkın şaşkın birbirlerine bakakalırlar.
ertesi gün saçlarını kestirmeden öylece yurda gider abdurrahman.müdür bey onu çağırır ve biraz sert konuşur.
-yarın kestir saçlarını,der ve Abdurrahman,başı önde
müdüriyetten çıkar.yatağına yatar ve göz yaşları içinde
sabahlar.
sabah aynanın karşısına geçer ve:
-seni benden ayıramazlar,ayrılmam senden diye saçları ile
konuşur.
okul çıkışı yurda değil evine gider.Annesi,hiç beklemediği
oğlunu karşısında görünce meselinin halledilmediğini anlar:
-canım evladım,seni ne kadar sevdiğimizi biliyorsun.ne olursun
beni kırma.kestir saçlarını,kestir yavrum der.Annesinin ağlamaklı
konuşması karşısında abdurrahman:
-cennet ayaklarının altında olan annem,canım kadar sevdiğim babam,bir ağabeyim kadar sevdiğim belletmenim,bizleri evlatları kadar seven yurt idarecilerim,bir anlasanız.ben sizleri kıramam ama beni bir anlasanız...
-Evladım niye kestirmiyorsun saçlarını,niçin kestirmek
istemiyorsun?
-söyliyemem anne,kestirmek istemiyorum.
-oğlum,hadi kestir gel saçlarını da yurda gidelim.sonra yurttan
kızarlar.bizleride daha fazla üzme.
Abdurrahman,çaresizlik içinde gider berbere,kestirir
saçlarını.kesilen saçlarıda berberde bırakmaz,yanına alır.evden
annesi ile beraber yurda giderler.mesele hallolmuştur.
yaklaşık bir ay sonrasıdır.müdür yardımcısı,geceleyin talebelerin defter ve kitaplarını kontrol etmektedir.sıra
abdurrahmanın eşyalarını kontrole gelince,kitaplarının birinin
sayfalarını çevirince gördüğü manzara karşısında şaşkına döner. çünkü kesilen saçlar kitabın arasındadır.bir talebenin saçına bu kadar değer vermesini anlayamaz müdür yardımcısı.ama dikkat edince saçların altında bir yazı görür.okumaya başlar:
"Canım annem ve babam,çok değerli yurt idarecimin baskısı olmasa bu saçlarımı kestirmezdim.onlar bilmiyorlar,bende
söylemedim.yoksa,rüyamda peygamber efendimizin (s a v) okşadığı o saçları,ömür boyu kestirmezdim,
AFFET YA RASULALLAH!SENİN OKŞADIĞIN O SAÇLARI KESTİRDİM...affet
beni,affet,affet!".........



alıntı...
 
S

safinaz

Guest
İki sene önce yazın bir hafta yoğun bir şekilde Kuran-ı Kerim okunacağı,herkesin dünya işlerinden uzak duracağı,beş vakit namazı cemaatle kılacağımız ardından tesbihat yapacağımız,tabi kuşluk ve teheccütlerimizi de kılacağımız,aynı zamanda tefsir kitabı da okuyup,bunun gibi birçok ibadetide yapacağımız bir program hazırlayıp,bir ablamızın yazlığında toplandık...Ve tüm bunları Allah'ın izniyle yaparken,benim de çok sıkıntılı olduğum bir dönemdi ve herşeye "neden"demeye başlayıp,sabrımın tükendiği noktaya geldiğim gece uykuyla uyanıklık arasında Peygamber Efendimizin elimi tuttuğunu gördüm (ayrıntısını anlatmak istemiyorum) önce çok korktum.Ama Kendilerini göremedim...

Sonra bunun bana uzanmış bir yardım eli olduğuna yordum,hem de peygamber efendimizden bundan büyük bahtiyarlık mı var?

Hatta şunu diyebilirim ki,beni çok yakından tanıyan arkadaşlarım "hayatımda senin kadar şanssız birini daha görmedik" derlerdi,ailem yine öyle...Çok sorguladım kendimi ama bu birkaç gündür yıllarca süren sabrımın semerelerini almaya başladım.Hayatım o kadar çok değişti ve çok fazla eski gayretlerimin binde birini bile yapmazken...:)
Sanki bir dost elimden tutmuş gibi...
 
Üst Alt