Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Abdullah Hasîb Yardimci

muhammet

New member
Katılım
22 Şub 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
49
Gümüşhâneli Ahmed Ziyâüddîn Efendinin halîfelerinden Mustafa Feyzî Efendinin talebesi.
İsmi, Abdullah Hasîb olup soy ismi Yardımcı'dır. Babası "Muâvin" nâmı ile bilinen Hâlis
Efendioğlu Ali Efendi olup, Serez'de Câmi-i Atik imâmı, aynı zamanda Serez Rüşdiyesinde
öğretmen ve müdür muâvini idi. 1863 (H.1280) senesinde Serez'de doğdu. 1949 (H.1368)
senesinde İstanbul'da vefât etti. Kabri Edirnekapı Sakızağacı kabristanındadır.
Serez'de dünyâya gelen Abdullah Hasîb Efendi, ilk tahsîlini memleketinde yaptı. Orta
tahsîlini Serez Rüşdiyesinde gördü. Daha sonra İstanbul'a gönderilerek Çarşamba semtindeki
Mahmûd Ağa medresesine devâm etti. Orada on sene kadar ilim tahsîl etti. 1893 senesinde
Tokatlı Hacı Şâkir Efendiden müderrislik icâzeti aldı. Gümüşhâneli Ahmed Ziyâüddîn Efendi
de bu icâzet merâsiminde bulundu. Sandıklılı Hasan Efendiye de intisâb etti. Ayrıca Arap
Hocadan "Tashîh-i hurûf" ve Hacı Nûri Efendiden kıraat (Kur'ân-ı kerîmi okuma) dersleri
alarak kendine kırâat icâzeti verildi.
Serez'e giderek babasının imâmlık yaptığı Câmi-i Atik'de vazife aldı. Orada Buhârî dersleri
okuttu. Pekçok talebe ve hâfız yetiştirdi. 1924 senesinde tekrar İstanbul'a gelip Eyüp
Semtinde yerleşti. Abdülazîz Bekkine ve MehmedZâhid Efendiler vâsıtasıyla Mustafa Feyzî
Efendi ile tanıştı. Mustafa Feyzî Efendinin sohbetlerine ve derslerine devâm etti. Bu dersleri
tâkib için Eyüp'ten Bâb-ı âlî'deki Fatma Sultan Câmiine kadar her sabah yaya olarak gelirdi.
Daha sonra aynı câmide vazîfe alıp câminin meşrutasına yerleşti. Bilâhare Şehzâdebaşı
Dâmâd İbrâhim Paşa Câmiinde İmâm-Hatiplik yaptı. Mahmûd Paşa semtinde bir ev alarak
oraya taşındı. Dört defâ hacca gitti. Son zamanlarında Kapalıçarşı Câmii hatibiydi. 15 Mayıs
1949 (H.1368) târihinde Cumartesiyi Pazara bağlayan gece vefât etti. Edirnekapı Sakızağacı
kabristanına defn edildi.
Abdullah Hasîb Efendinin dört hanımından on yedi çocuğu olmuş, bunlardan yalnız Sâmi
Yardımcı Bey hayatta kalmıştır.
Abdullah Hasîb Efendi uzunca boylu, beyaz sakallı, nur yüzlü, çok yumuşak, hilim sâhibi bir
kimse idi. Peygamber efendimize karşı büyük sevgisi olup, hutbelerinde Peygamber
efendimizden bahsederken her "Efdâl-ül-beşer" deyişinde göz yaşlarını tutamazdı. Kendisi
görünüşte yumuşak olmakla berâber dînî konularda sertti.
Abdullah Hasîb Efendi zâhirî ve mânevî ilimlerde zamânının önde gelen simâlarındandı. Çok
oruç tutardı. Râmûz el-Hadîs kitâbını uzun müddet Bâyezîd Câmii'nde, Çarşamba günleri
öğleden sonra ders olarak okuttu.
Abdullah Hasîb Efendinin Peygamber efendimiz için söylediği şiirlerinden:
Bana evvelce gösterdin senin ol gül cemâlini
Kulağıma işittirdin dahi şirin mekâlini
Sonunda perdeyi çektin esirgedin visâlini
Hasîb'in maksâdı ancak teşerrüftür cemâlinle
Senin dîdârına geldi şefâat yâ Resûlallah!
Giderse Cennet'e ahbâbu yârânım
Beni nâra sokarsa cürm ü isyânım
Dökülür yaşlarım hâke, çıkar eflâke efgânım
Hasîb'in başlıca arzûsu Cemâlullahı görmektir
Sana yalvarmaya geldi şefâat yâ Resûlallah!
1) Râmûz-ül-Ehâdîs Tercümesi önsözü
 
Üst Alt