Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Abdullah Harrâz

muhammet

New member
Katılım
22 Şub 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
49
Evliyânın büyüklerinden. İsmi Abdullah bin Muhammed, künyesi Ebû Muhammed'dir. Rey
şehrinde doğup büyüdü. Doğum târihi bilinmemektedir. Hicrî 922 (H.310) târihinde vefât etti.
Abdullah el-Harrâz Rey ve Bağdâd'da ilim tahsîl etti. Çok hadîs-i şerîf ezberledi. Mâlik bin
Enes'den hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de Ebû Zür'a Ahmed bin Hanbel ve oğlu ile
İmâm-ı Begavî ve Müslîm hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundular. Abdullah el-Harrâz hazretleri
evliyânın büyüklerinden Ebû İmrân Kebir'in sohbetlerinde mânevî olgunluğa kavuşup,
kemâle geldi.Ebû Hafs Haddad ile görüştü. İlim ve irfanı ziyâdeleşti. Bâyezîd-i Bistâmî
hazretlerinin talebeleri ona çok hürmet eder, büyük bilirlerdi. YıllarcaMekke-i mükerremede
müsâfir olarak kaldı.
Abdullah el-Harrâz harâm ve şüphelilerden çok sakınan bir zât idi. Kimseden çekinmez
dâimâ hakkı söylerdi. Bir defâsında talebelerinden yirmi sekiz kişi ile birlikte hac
yolculuğuna çıkmıştı. Mekke'ye yakın bir yerde konakladılar. Orada; "Yavrularım şimdi sizi
Allahü teâlâya emânet ediyorum." buyurdu. Talebeleri; "Efendim! siz nereye gidiyorsunuz?"
diye sordular. O; "Ben Rey'den buraya kadar sizinle sohbet ederek ve sizi gözeterek geldim.
Gönlümü size vermiştim. Şimdi ise tekrar Rey'den tarafa gidiyorum. Hac niyetimi oradan
yapacağım. İnşallah yine sizlere kavuşurum." buyurdu ve geri döndü.
Muhammed bin Dâvûd Dîneverî anlatır:
Abdullah el-Harrâz Mekke-i mükerremede iken bir defâsında sohbetine gittim. Dört gündür
bir şey yememiştim. Sohbete başladığında; "İçimizden biri dört gündür aç. Açlıktan feryâd
ediyor. Yâni ben açım der gibi bir hâli var." dedi. Sonra da; "Dünyâya gelen bir canlı Allahü
teâlâdan ümid ettiği şeye kavuşunca hayâtını vermiş ne ehemmiyeti var?" buyurdu.
Abdullah el-Harrâz talebelerine; "Bizim yolumuz fütüvvettir (cömertliktir). Yâni kimseden
bir şey istemek değildir." buyururdu.
Buyurdular ki:
"Kulların en aşağısı, namazını ve tesbîhini kendi gözünde büyülten, yaptığı ibâdetler
sebebiyle, Allahü teâlâ katında kıymeti olduğunu zanneden kimsedir. Eğer Allahü teâlânın
ihsânı ve rahmeti olmasaydı, peygamberlerin (aleyhimüsselâm) işlerinin bile ne kadar zor
olduğu görülürdü. Nasıl böyle olmasın. Peygamberlerin en üstünü ve Allahü teâlâya en yakın
olan Resûlullah efendimiz bile, Allahü teâlânın rahmetinin kendisini örttüğünü
buyurmuşlardır."
"Kulluğun en güzeli, kulun Allahü teâlânın verdiği nîmetler karşısında, şükürden âciz
olduğunu bilmesidir."
"Sabrın alâmeti şikâyeti terk, musîbet ve sıkıntıları gizlemektir."
"Açlık zâhidlerin, dünyaya düşkün olmayanların; zikir âriflerin gıdâsıdır."
"Ağyâra yâni yâr ve dost olmayana iltifât etmemek, ona sırrı ıklamamak, yüzünü hakka
dönmüş olmanın alâmetlerindendir."
Yûsuf bin Hüseyin der ki: "Abdullah el-Harrâz gibi bir kimse görmedim. O da kendisi gibi
kimse görmedi. Çok mürüvvet sâhibi, herkesi görüp gözeten bir zât idi."
1) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.330
2) Risâle-i Kuşeyrî; s.170
3) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.98
4) Târih-i Bağdâd; c.10, s.34-36
5) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.95
6) Nefehât-ül-Üns; s.208
 
B

beyaz_ýþýk

Guest
Kulların en aşağısı

Kulların en aşağısı

ABDULLAH HARRÂZ "rahmetullahi aleyh" buyurdu ki:

"Kulların en aşağısı, namazını ve tesbîhini kendi gözünde büyülten, yaptığı ibâdetler sebebiyle, Allahü teâlâ katında kıymeti olduğunu zanneden kimsedir. Eğer Allahü teâlânın ihsânı ve rahmeti olmasaydı, peygamberlerin (aleyhimüsselâm) işlerinin bile ne kadar zor olduğu görülürdü. Nasıl böyle olmasın. Peygamberlerin en üstünü ve Allahü teâlâya en yakın olan Resûlullah efendimiz bile, Allahü teâlânın rahmetinin kendisini örttüğünü buyurmuşlardır."

"Kulluğun en güzeli, kulun Allahü teâlânın verdiği nîmetler karşısında, şükürden âciz olduğunu bilmesidir."

"Sabrın alâmeti şikâyeti terk, musîbet ve sıkıntıları gizlemektir."

"Açlık zâhidlerin, dünyaya düşkün olmayanların; zikir âriflerin gıdâsıdır."

"Ağyâra yâni yâr ve dost olmayana iltifât etmemek, ona sırrı açıklamamak, yüzünü hakka dönmüş olmanın alâmetlerindendir."
 
A

abdirabbih

Guest
"Kulluğun en güzeli, kulun Allahü teâlânın verdiği nîmetler karşısında, şükürden âciz olduğunu bilmesidir."

"Sabrın alâmeti şikâyeti terk, musîbet ve sıkıntıları gizlemektir."

"Açlık zâhidlerin, dünyaya düşkün olmayanların; zikir âriflerin gıdâsıdır."



"Ağyâra yâni yâr ve dost olmayana iltifât etmemek, ona sırrı açıklamamak, yüzünü hakka dönmüş olmanın alâmetlerindendir."

maşAllah ...............Rabbim herdaim sizden razı ola abim
 
B

beyaz_ýþýk

Guest
Amin cümlesindende kalbi nurlu kardeşim.....inşallah
 

lotus

New member
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
407
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
''Kulluğun en güzeli, kulun Allahü teâlânın verdiği nîmetler karşısında, şükürden âciz olduğunu bilmesidir."

Rabbine şükredip acizliğinin farkında olabilenlerden oluruz inşallah.
Allah razı olsun emeğinize sağlık.
 
Üst Alt