Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

55 yıl

ab-ý hayat

New member
Katılım
6 Ara 2006
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
'Geçmiş yaşamımda birçok hata yaptım. Bunlar için pişmanlık duyuyorum. Yanlış kararlar verdim, kayıplara uğradım. Zamanı hovardaca harcadım. Bir gün birde baktım ki, yaşam yanımdan geçip gidiyor. Paniğe kapıldım ve bir çare aramaya başladım. Dostlarımla konuşmayı denedim. Beni teselli edip derdimi unutturmaya çalışanlar da oldu, yardım etmeye çalışanlar da... Ama hiçbiri kâr etmedi. Kendimi çok mutsuz duyumsuyordum. Derken, bir gün birisi bana sizden ve Büyü Dükkanı’ndan söz etti. Lütfen ellibeş yılımı bana geri verin.'

'Yani siz pişmanlık duyduğunuz yaş*****zı yeniden yaşamak mı istiyorsunuz? '

'Elbette hayır. Söylemek istediğim bu değil. Ben yalnızca kaybettiğim yıllarımı geri istiyorum. Eğer bir şansım daha olursa aynı hataları tekrarlamayacağım.'

'Peki, benim size vereceğim ellibeş yılın karşılığında siz bana ne verebilirsiniz? '

'Ne isterseniz? '

'Sanki bunun için herşeyden vazgeçmeye hazır gibisiniz.'

'Hiç kuşkunuz olmasın. Şu anda sahip olduğum herşeyden vazgeçebilirim. Yeter ki geride bıraktığım yıllarımı bana geri verin.'

Yaşlı adam koltuğu ile birlikte öne doğru eğilerek müşterisinin gözlerinin içine baktı ve ağır ağır konuşmaya başladı:

'Beyefendi, her ne kadar siz ellibeş yıl karşılığında bana herşeyinizi vermeye hazır olsanız da ben sizden bir tek şey isteyeceğim.'

'Dileyin benden ne dilerseniz.'

'Belleğinizi...'

'Anlamadım? '

'Belleğinizi' dedim. 'Ellibeş yılın yaşantısını içinde barındıran belleğinizi istiyorum.'

'Ah evet anladım. İlginç bir bedel. Kabul ediyorum. Tamam alın belleğimi.'

'Emin misiniz? '

'Neden olmayayım? Ellibeş yıl kazanacağım.'

'Belleğinizi, içindeki herşeyle birlikte bu dükkanda bırakıp gideceksiniz. Ellibeş yılın tek bir anını anımsayamayacaksınız. Buraya neden geldiğinizi bile.'

'Daha iyi ya! Herşeye yeniden başlayacağım. Zaten geçmişi anımsamak istemiyorum ki! '

'O halde, korkarım ellibeş yıl sonra buraya tekrar gelirsiniz. Tabii o zaman benim yerime bir başkası size yardımcı olur.'

Yaşlı adamın son sözleri, müşterinin duraklamasına neden olmuştu. Bu sözlerin anlamını kavrayabilmek için birkaç saniye düşünmek zorunda kaldı. 'Nasıl yani? Buradan çıktığımda hiçbir şey anımsayamayacak mıyım? Sizinle konuştuklarımızı bile, öyle mi? Yani hiçbir şeyi mi? Buraya neden geldiğimi, sizin kim olduğunuzu ve hatta! ..'

'Ne yazık ki! '

Yaşlı adam, şu anda pazarlığın sonuna geldiklerini duyumsuyordu. Karşısında oturan müşterinin yüzünde gördüğü aydınlanma, pazarlık sahnelerinin en hoşlandığı görüntüsüydü. Son sözleri müşterisinin söylemesini istediği için bir süre sessiz kaldı ve bekledi. Onun aydınlanan yüzünün ortasında parlayan gözbebekleri, yaşlı satıcı için, sessizliğin içinden çıkacak sesli bir coşkunun habercisi gibiydi. Gerçekten de, konuşmaya başlayan müşterisi onu yanıltmadı:

'Sanırım ne demek istediğinizi şimdi anlıyorum. Eğer ellibeş yılın bedeli bu ise, pes ediyorum. Belleğimden vazgeçmem. Çok ilginç bir insansınız. Bana, Büyü Dükkanı’na almak istediğimden çok farklı bir şeyle çıkacağımı söylemişlerdi de inanmamıştım. Ben, bugüne dek olan yaşamımı almak için gelmiştim, ancak bugünden sonraki yaşamımı alıp gidiyorum. Size teşekkür ederim.'

'Birşey değil. Güzel bir pazarlıktı.'

 
Üst Alt