Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

4. Büyük Günah -Namazı Terk Etmek-

CE_Neferi69

New member
Katılım
27 Ocak 2009
Mesajlar
423
Tepkime puanı
852
Puanları
0
Konum
Almanya / Baden-Württemberg
4. Büyük Günah -Namazı Terk Etmek-


Allah-ü Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmakta; ‘’Arkadalarından öyle kötü bir nesil geldi ki namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar da azgınlıklarının cezasını göreceklerdir’’ (Meryem: 59)

İbn-i Abbas (r.a.) diyor ki namazı zayi etmek, onu tamamıyla terk etmek manasıyla olmayıp, belki vaktinden çıkarmaktır.

Tabiin asrının imamı Said b. Müseyyeb de ‘’Namazı zayi etmekten maksat, ikindiye kadar öğle namazını, akşama kadar ikindi namazını, yatsıya kadar akşamı, sabaha kadar yatsıyı ve güneş doğana kadar sabah namazını kılmamaktır’’ diyor.

Tevbe etmeden bu hal üzere ölen kimseye Allah-u Zülcelal Gayy-Gayya Vadisini vaat etmiştir ki cehennemde bulunan çok derin ve azabı çetin bir vadidir.

Allah-u Zülcelal bir başka ayet-i kerimede şöyle buyuyor; ‘’Namazlarından gafil olan musallilere veyl olsun’’ (Maun: 4-5)
Sad b. Ebi Vakkas (r.a.) ; Bu namazdan gafil kalanların kimler olduğunu Resulullah’a sordum.
-Namaz vaktini geçirenlerdir’’ buyurdu. Allah-u Zülcelal onlara musalli yani namazını kılan ismini veriyor ama namaza gereken ehemmiyeti vermedikleri, vaktini geçirdikleri için de onlara veyl ile azabla tehdit ediyor.

Bazı alimlerde veylin cehennemde bir dere olduğunu söylemişlerdir. Dünyanın dağları içine atılsa hararetinden erirler. İşte bu vadi namazına mukayyed olmayan ve namazı vaktinden çıkaran kimselerin yeridir. Bundan kurtulabilmek için Allah’a tevbe edip pişman olmak lazımdır.

Başka bir ayet-i celilede şöyle denmekte; ‘’Ey iman edenler sizi ne mallarınız ne evlatlarınız Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa; işte onlar hüsrana uğranların ta kendileridir’’ (Muhafıkun: 9)

Tefsir ulemasına göre ayette geçen Allah’ın zikrinden maksat beş vakit namazdır. Ticaretiyle, çiftçilik veya çoluk çocuklarıyla meşgul olup namazını vaktinden çıkaran kimse hüsrana uğrayacaktır.

Hz. Peygamber (a.s.v) de ‘’Kıyamet günü kulun, muhasebesi yapılacak ilk ameli namazdır.Namazı tamam ise kurtulur, kazanır. Noksansa mahrum olur, hüsrana uğrar.’’ (Tirmizi)

Allah-u Zülcelal cehennem ehlinin halini anlatırken şöyle buyurmakta;

—Sizi cehenneme sokan nedir’’?
—Biz namaz kılanlardan değildik, fakire yedirmezdik, batıla dalanlarla beraber bizde dalardık. Ceza ve hesap gününü yalan sayardık. Nihayet bize ölüm gelip çattı. Artık şefaatçıların şefaatı onlara fayda vermeyecektir. (Müddesir: 42-48)

Bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (a.s.v) şöyle buyurmaktadır; ‘’Bizimle onlar (yani gayr-i Müslimler) arasındaki ahid –söz- namazdır. Kim onu terk ederse kafir olmuştur.’’ (Hakim)

Yine bir hadis-i şerifte: ‘’Kul ile küfrün arasında namaz terk etmek vardır’’ buyurulmaktadır. (Müslim) Her iki hadisde sahihtir.

‘’Kim taammüden namazı terk ederse, Allah (c.c.) ın zimmetinden uzaklaşmıştır’’ (İbn-i Mace)

‘’La ilahe illallah deyip, namazı kılıp zekatı verene kadar insanlarla savaşmaya memur edildim. Ancak bunları yaptıkları zaman kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Meğer hakkıyla olsa (kısas gibi) onların gevşek hesabı da Allah (c.c.) a aittir’’ (Buhari , Müslim)

‘’Kim namazı muhafaza ederse, kıyamet günü onun için nur, delil ve kurtuluş (vesilesi) olur. Kim onu korumazsa kıyamette, onun için ne nur ne delil ne de kurtuluş olur ve kıyamet günü Fir’avn, Karun, Haman ve Übey b. Halef ile olur’’ (Ahmed)

Hz. Ömer (r.a.) de ‘’Bilinmelidir ki namazı zayi edenin İslam’da payı yoktur.’’ der

Bazı alimler, namazı terk eden kimsenin bu zalimlerle haşrolunmasının sebebini şöyle izah ederler: servetiyle meşgul olup namazı bıraktığı zaman Karun’la, saltanatıyla meşgul olmuşsa Fir’avn’la, vezaretle, bakanlıkla meşgul olmuşsa Haman’la, ticaretiyle meşguluyetinden dolayı terk etmişse Übey b. Halef’le haşroluncaktır. Übey Mekkeli müşriklerin tüccarı idi.

Hadis-i Şerifte ; ‘’Kim bir farz namazı, taammüden terk ederse Allah (c.c.) ın zimmeti ondan beridir, uzaktır’’ İmam-ı Ahmed’in Muaz b. Cebel’den Rivayet ettiği bu hadis sahihtir.

Hz. Ömer (r.a.) da şöyle diyor: ‘’Hz. Peygamber (a.s.v.)e gelen bir şahıs : ‘’Ya Resulullah İslam’da Allah (c.c.) ın en çok sevdiği (Salih) amel nedir? Dedi Hz. Peygamber (a.s.v) ‘’Vaktinde kılınan namazdır. Kim namazı terk ederse onun dini yoktur. Namaz İslam dininin direğidir.’’ Buyurdu (Beyhaki)

Hz. Ömer (ra) efendimiz vurulduğu zaman ya emirel müminin namaza dikkat denilmesi üzerine o vaziyetle evet gerçekten namazı ihmal edenin İslam’da payı yoktur deyip, kanayan yarasıyla namazı kıldırmaya devam etmiştir.

Tabiinden Abdullah b. Şakik El Belhi şöyle demiştir: ‘’Hz. Peygamberin (asv) ashabı namazı terk etmek hariç hiçbir haraketi küfür saymazdı’’

Namazı kılmayan bir kadının durumunu Hz. Ali (k.v) efendimize sordular o da şöyle buyurdu ‘’Namazı kılamayan kafirdir’’ (Hakim)

İbn-i Mesud (r.a.) ‘’Namazı terk edenin dini yoktur’’ derken, İbn-i Abbas (r.a.) da ‘’Namaz kılmayan kimse Cenab-ı Hakk’ın huzuruna gittiğinde Allah’ın gazabıyla karşılaşacaktır’’ der.

Hz. Peygamber (a.s.v) şöyle buyurur; ‘’Allah (c.c.) ın huzuruna namazı zayi etmiş olarak giden kimse, namazını ihmal ettikten sonra Cenab-ı Allah onun hasenatını ne yapsın.’’

İbn-i Hazm, ‘’Küfürden sonra günahların en büyüğü namazı terk etmek ve haksız yere bir müslümanı öldürmektir’’ der.

İbrahim Nehai "Namazı terk eden kimsenin kafir olduğunu söylemiştir. Eyyüb Sehtiyani de aynı fikri müdafaa etmiştir."

Abdullah b. Avn de şöyle diyor: ‘’Kul mezara tevdi edildiği zaman önce namazdan sorgusu yapılır.Namazdan geçtiği takdirde ise hiçbir ameline bakılmaz’’

Bir hadis-i şerifte : ‘’Kul, namazını ilk vaktinde kıldığı zaman bir nurla birlikte göğe yükselir ve kıyamete kadar sahibine dua ve istiğfar ederek beni muhafaza ettiği gibi Allah (c.c.) da seni korusun der. Vaktinden sonra kıldığı zamanda üzerini kaplayan bir zulmetle göğe doğru yükselir. Göğe vardığı zaman çürümüş elbise gibi dürülür ve sahibinin suratına çarpılırken namazda beni nasıl zayi ettiysen Allah da seni ihmal etsin der.’’ (beyhaki)

Amr b. As’ın oğlu Abdullah (r.a.) Hz. Peygamber (a.s.v.) den şöyle bir hadis rivayet etmiştir: ‘’Cenab-ı Allah üç kimsenin namazını kabul etmez. Bunlar istemedikleri halde bir cemaate imam olan, hür bir insanı köleleştiren ve namazı vakti geçtikten sonra kılan kimselerdir.’’ (Ebu Davud)

Bir Hadis-i Şerif daha şöyledir: ‘’Meşru bir mazaret olmaksızın iki namazı birleştiren (bir vakit içinde kılan) kimse kebair günahlardan bir kapıya girmiştir’’ (Hakim)

(ALINTIDIR)
 
Üst Alt